a hocht

1K 90 257
                                    

Medya: Küçücük 🤏🏻

Harry

"Seni seviyorum dedim. Beni duymuyor musun?" elimi tedirginlikle omuzuna bıraktım. Nefes alışverişlerini duyabiliyordum.

"Harry..." omuzundaki elimi hızla ittirerek düşürdü. "Beni sevdiğini söylüyorsun ama başka birinin kucağındasın. Benimle dalga mı geçiyorsun sen?"

Bu gece hayatımın en berbat, en lanet gecesi olabilirdi. "Louis ben-"

"Hiç konuşma Harry. Beni çok kırdın." tamamen bana döndüğünde gözümden bir damla yaş düştü. Çünkü ağlıyordu, gözleri ve minik burnu kıpkırmızıydı. "Seni seviyordum."

Gözümden yaşlar akmaya devam ediyordu. Beynimden vurulmuşa dönmüştüm. "Mümkünse bir daha karşıma çıkma." neredeyse koşarak yanımdan uzaklaştı.

Ağzımdan bir hıçkırık kaçtığında elimle ağzımı kapadım. O beni seviyordu. Beni seviyordu ve ben bunu mahvetmiştim.

─━★

Louis

"Sana seni sevdiğini söyledi ama iki dakika önce başka birinin kucağındaydı, öyle mi?" önümde soğuk çayını yudumlayan, bana aynı soruları defalarca soran bir adet Payne vardı.

"Evet Liam, anlattım ya." okuldaydık bu yüzden bir yandan konuşurken bir yandan evraklarla ilgileniyordum. Liam da işi erken bitince yanıma uğramıştı. Bende içimdeki acıyı daha fazla tutamayıp dün gece olanları anlatmıştım.

"Belki de hislerini tam anlayamamıştır." derince nefes verdim. "Bilmiyorum Liam. Ama onu gerçekten sevmiştim."

"Senin adına üzüldüm dostum." bana şefkatle bakan kahverengilere baktım. Liam benim dünya üzerindeki tek gerçek arkadaşımdı.

"Ha bu arada..." içeceğinin son yudumunu da içti. "Şu Harry'nin yanındaki esmer oğlan var ya, spor salonunda gördüğümüz." tarif ettiği kişiyi hatırlayınca kafamı salladım. "Biz onunla bir şeyler yaşamış olabiliriz."

Elimdeki dosya hızla masama çarpınca ses odada yankılandı. "Şaka mı yapıyorsun?" kahkaha attığında kaşlarımı çattım çünkü olayın gerçek mi yoksa şaka mı olduğunu kestiremiyordum.

"Soyunma kabininde. Hatta yan kabininizde. Tabii siz bizden daha fazla gürültü yapıyordunuz." olayı rahat rahat anlatan arkadaşıma baktım. Gerçekten yapmışlardı.

"Bana numarasını bile verdi ama konuşmaya fırsatım olmadı. Belki bir kez daha yaparız, bilmiyorum."

"Sen de benim gibi duygularına yenilme de." dedim kâğıtlarla ilgilenmeye tekrar dönerken.

"Merak etme." kolundaki saate baktı. "Gitmem gerek Lou, randevum var." yüzüne 'Sana inanamıyorum.' dercesine baktım. "İki saniye önce başkasından bahsediyordun. Siz erkekler hep aynısınız."

Ayağa kalkarken göz devirdi. İşaret parmağını bana uzattı. "Sen de erkek Louis." önümde duran tahta kalemlikten bir kalem aldım ve neredeyse odadan çıkacak olan adama doğru fırlattım. "Git şuradan." kahkaha atarak kapıyı kapattı.

İyi ki varsın Liam. Sen olmasan düşüncelerim beni yitip bitirecek.

─━★

Bütün gün işlerle meşgul olmaya çalıştım çünkü beynimi iki dakika bile boş bıraksam aklıma o geliyordu. Söylediği o güzel sözcük hâlâ kulaklarımda çınlıyordu.

Fiche A Hocht | LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin