a cúig déag

729 55 48
                                    

Medya: Püskürttüğü su bile kalp şeklinde öyle bir adam yani.

Oy sınırlamasıı +35
Yorum sınırlaması +75

Size bir soru: Yaşınız kaç?

Louis

Karşımdaki kusursuz adamın dudaklarını iştahla öperken bir yandan hâlâ açık olan yeşillerine kilitlendim. Bana bakışı öyle şehvet doluydu ki kendimi tutamayıp inledim.

Su, tepemizden aşağı akıp ikimizi de ıslatmaya devam ediyordu. Ellerim beline sarılı olan adamı geriye doğru sürükledim ve sırtını duvara yasladım. Hissettiği soğuk ile ağzıma doğru yüksekçe inledi.

Bir süre daha dolgun dudakları öptükten sonra daha aşağıya, boynuna gömüldüm. Oraya sanki benim olduğunu belirtircesine birkaç iz bıraktım. Kimsenin ona yaklaşmasını istemiyorum. Çünkü biliyorum, sadece çalıştığı yerde bile ona hayran olan onlarca kişi var.

"Louis..." parmaklarını saçlarıma koydu. Çekiştirerek kafamı kaldırmamı, ona bakmamı sağladı. "Arkadaşlarımız aşağıda."

"Ama uyuyorlar." yanağına masum bir öpücük bıraktım. "Gene de..."

"Kısa tutacağım Harry, lütfen." mavilerimle bana kararsız bakan adama neredeyse yalvardım. Su sesiyle geçen birkaç saniyenin ardından derin bir nefes verdi. Zaferle sırıttım.

Tekrar boynuna yöneleceğim sırada bırakmadığı saçlarımı bir kez daha çekiştirdi. Bu acıtmıştı. "Hey hey! Ancak şartımı yerine getirirsen izin veririm."

"Söyle güzelim." şu an ne derse desin kesinlikle yaparım. Ona tamamen itaat ediyorum.

"Miyavla."

Ağzım şok ile açıldı. Benim ifademe karşılık suratında yan bir sırıtış oluştu. "Ne?" miyavlamak mı? Ben mi? Louis Tomlinson.

"Yapmayacaksan izninle yıkanacağım. Uyumak istiyorum." beni göğsümden hafifçe ittirerek kendine yol açmaya çalıştı. Yüzünde hâlâ belli belirsiz bir gülümseme vardı.

"Tamam!" sesimin bu şekilde banyoda eko yapması beni bile şaşırttı. Kendime gelmeye çalıştım. "Yapacağım." tekrardan duvara yaslandı. "Bekliyorum..." yüzüme doğru eğildi. "Lou." yüzüme çarpan sıcak nefes içimdeki ona itaat etme hissini daha da kabartıyordu.

"Miyav." neredeyse fısıldayarak belli belirsiz bir miyavlama sesi çıkarmaya çalıştım. Elbette ki Harry'nin suratına bakamıyordum. "Seni duyamıyorum Lou." sıcak nefes tekrar yüzümü yaladı.

"Miyavvvv!" bu sefer sesimin net çıktığına eminim. Bunu Harry'nin şehvetle bakan gözlerinden anlamak mümkün.

Yüzümden aşağı inerek önce elini kalbimin üzerine koydu. Ardından ıslak dudaklarını aynı yere bastırdı.

"Bunu ara sıra yapmalısın." kalbim, hızlı hızlı atmaya devam ediyordu. Harry ise hareketli olan yere öpücükler konduruyordu. "Özellikle benden bir şey isteyeceğin zaman."

Dudaklarının hareketi durdu. Bu sefer dili devreye girdi. Göğsümü yalamaya başladı. "Tamam." kendi sesimi bile zor duydum. Ama karşımdaki adam sırıttığına göre söylediğim şeyi duymuş olmalı.

Bir süre beni bu şekilde tahrik etti. Ancak daha fazla dayanamayacağımı biliyordum.

Onu omuzlarından tutarak tekrar duvara yasladım. Suratında hâlâ bir sırıtış vardı. Birden onu belinden tutup kucağıma aldığımda dudakları hafifçe açıldı. Bacaklarını belime doladı. Uzunluklarımız birbirine değiyordu.

Fiche A Hocht | LSHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin