Fiche A Hocht | LS

a naoi

Medya: Bir milyonuncu kez âşık olmak. 😌

Harry

Sadece birazcık uyumak istiyorum. Ancak beynim bunu algılayamıyor sanırım. Sürekli Louis Tomlinson ile ilgilenmekten bir saniye geri kalmıyor.

Sağıma dönerek pandamı kollarımın arasına aldım. Ağlamaktan ve düşünemekten başım o kadar fazla ağrıyordu ki artık acıyı hissedemiyorum.

Aklımdan bir kez daha uyumayı denemeyi geçiriyordum ki zilin çalmasıyla gözlerim aniden açıldı. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi?

Tavşanlı panduflarımı ayağıma geçirdikten sonra hızlı ama küçük adımlarla aşağıya, dış kapıya indim. Işığı yaktıktan sonra, kalbim anlam veremediğim bir şekilde hızlanmışken, kapı kulpunu tuttum.

Beyaz kapıyı yavaşça açtım. Gözlerimi kapı girişinde bulunan mermerden çekerek yukarıya çıkardım.

"Lou...?" karşımdaydı, bu saatte, evimin önünde ve- ve elinde kırmızı bir gül ile birlikte.

Adının ağzımdan çıkışı tamamen isteğim dışıydı. Zaten hızlanmış olan kalbim şimdi delirmiş gibiydi.

"Bu saatte rahatsız ettiğim için özür dilerim, ama gözüme bir damla uyku girmedi. Yani demek istediğim, konuşmaya ne dersin? Bu konu hakkında?"

Gözlerinin bana sevgiyle baktığını hissettim. Ya da bana öyle geliyordu bilmiyorum. "Tamam." kapıyı neredeyse tamamen açarak içeri girmesini seyrettim. Yaptığı her hareket biraz daha heyecanlanmama neden oluyordu. Ayakkabılarını ve ceketini çıkarışı, gülü koltuğa bırakışı, dudaklarını yalaması ve saçlarını sürekli geriye doğru atıp durması...

"Şöyle geçelim." ilerideki salonu elimle gösterdim. Üzerindekiler sadeydi, sanırım yanıma gelmeye bir anlık karar ile vermişti.

Koltuğa yan yana oturduk. Fazla gergin bir ortam vardı ve ben bundan nefret ettim. "Pijama takımın güzelmiş." dediğinde onun da benim gibi hissettiğini, bu havayı bozmaya çalıştığını anladım.

"Teşekkürler." kısaca gülümsedim. Üzerimde açık yeşil, kuzu desenli bir pijama takımı vardı. Ayağımda ise tavşanlı panduflar...

Bir an için yanaklarımın kızardığını hissettim. Louis benim bu tarafımı hiç görmemişti. Masum gibi görünen, sevimli Harry'i.

"Konuya geleyim." derince nefes verdikten sonra dudaklarını yaladı. "Beni sevdiğini söyledin." yerinde kıpırdandı. "Ama-ama başka biri-"

"Bundan bahsetme." dedim kendi rezilliğim hafızama doluşurken. "Özür dilerim. Sadece nedenini bilmek istiyorum." gözlerine çıkardım bakışlarımı. "Neden yaptın Harry? Beni seviyorsan bunu gelip söyleyebilirdin. Ama sen- sen..."  konunun tekrar istemediğim kısma geldiğini anlayınca sustu.

"Ç-çünkü korkuyordum. Hâlâ korkuyorum. Biz sadece- sadece sex partneriydik. Seni ne zaman sevmeye başladığımı bile bilmiyorum." elleri dizlerinin üzerinde, neredeyse dolmuş gözleriyle beni izliyordu. "Kendime inanmadım. Çünkü beni istemezdin. O gece de kanıtmak istedim. Seni sevmediğimi kendime kanıtlamak istedim. Ama bu hayatımın en kötü hatasıydı."

Ellerime uzandı. Gözyaşlarım akmak istiyorlardı ama ben direniyordum. "Seni seviyorum. Sadece benden kaçma." ayağa kalkarak girişe doğru ilerledi. Birkaç saniye sonra elindeki gül ile geri döndü.