9

2.6K 197 35
                                    

Düzenlendi

Keyifli Okumalar..

9. Bölüm

Çocukken annemle yaptığım Bir konuşmayı hatırlıyorum. Hükmettiğimiz insanlar güç kimdeyse ona tapar demişti. Haklıydı. İnsanoğlu güç kimseyse ona tapıyordu. Ancak kaideleri bozan istisna bir durum da vardı. İnsanoğlu aynı zamanda yıllardır bastırılmış sesleri haykıranlara da tapardı. Bunun örneğini gözlerimin içine bir saat öncesine kıyasla gurur ile bakan ruhlardan anlamıştım. Birkaç saniye öncesine kadar bana öfkeyle bakan herkes şuan yumuşamış bakışlarla bakıyordu. İşte bu kadar kolaydı, algıyı değiştirmek. Toplum psikolojisini yönlendirmek.

Zeus'un gözlerine baktığımda bastırdığı siniri ile birlikte diğer tanrılara bakıyordu. Böyle bir savunma yapmamı beklemiyor olmalıydı. Doğrusunu söylemek gerekirse bende beklemiyordum, ancak her şeyin sonuysa en azından doğruları söyleyerek sonuma yaklaşmak istemiştim. Gerçekleri haykırarak. Çünkü herkesin bunları duymaya ihtiyacı vardı. En çok ta geçmişlerini unutarak bugün çoğu kişinin yargılanmasında karar veren tanrıların ve tanrıçaların. Hakkımda çıkacak kararı merak ediyordum. Tanrı Zeus sözlerimden sonra hala beni tartarusa kapatmak konusunda ısrarcı olacak kadar cesur değildi, bunu biliyordum. Fısıldaşmalar başladığında burada bulunanlar kadar bende çıkacak kararı büyük bir merak ile bekliyordum.

Tanrı Zeus boğazını temizledi ve konuşmaya başladı . "Evet saygıdeğer olimpos halkı" Dediğinde çoğu uğultu dinmiş, herkes büyük bir merak ile Zeus'un ağzından çıkacak cümleleri duymayı bekliyordu. Tanrı Zeus iki elini de tahtın kenarına koymuş ve rahatlamış bir şekilde halkını selamladı ve ardından devam etti. "Ufak bir toplantıdan sonra Helen hakkındaki hükmümüzü verdik."  Derkenkafasını yana çevirerek son kez kardeşlerine baktı ve kendinden emin bir şekilde bana bakarken gözlerimiz kesişti. "Helen bundan sonraki hayatına tanrıça olarak değil, Apollon'un tapınağında bir hizmetkar olarak devam edecektir" dedi.

Ben mi yanlış duymuştum yoksa bu denilenler gerçeklik payı taşıyor muydu? Etrafıma bakarken bakışlara bakılırsa yanılmıyordum. Ani bir tepki vermemek için zorlukla yutkunurken Tanrıça Hera zafer parıltıları ile birlikte gözlerime bakıp geriye yaslandı. Bunu beklemiyordum,her şeyi bekliyordum ancak bu kararın verilmesini gerçekten de beklemiyordum. Yutkunurken gözlerim Ares'e değdiğinde onun da beklemediğini anlamıştım. Bundan sonrası nasıl olacaktı? Bir hizmetkar olarak mı yaşayacaktım? Hayır bu imkansızdı. Ben Hades'in kanından geliyordum, doğrusu Tanrı Hades'in bunu umursadığı söylenemezdi ancak Hades'in kanından geliyordum ve kimse bunu inkar edemezdi. Her ne kadar bir ölümlü gibi hizmetkarlığa mahkum edilsem dahi en ufak bir krizde bana ihtiyaç duyacaklardı ve Tanrı Zeus'un bunu yalnızca beni küçümsemek için seçtiği belliydi.

Zeus'un sesi tekrar yankılandı ve "Konsey burada bitmiştir!" Diyerek asasını zemine vurduğunda çan çalmış ve konsey sonlanmıştı. Çoğu kişi saniyeler içinde yavaş yavaş dağılırken gözlerimi bugüne kadar hiçbir şekilde iletişim kurmadığımız Apollon'a çevirdim. Bakışları her zamanki hissizliğini taşıyordu. Peki Tanrı Hades ne olacaktı? Gerçek babam olduğunu artık biliyordu. Ancak gözlerine baktığımda bunu pekte umursadığı söylenemezdi. Onun bu umursamazlığı canımı yaksa da bir şekilde kendi içimde bastırmaya çalışıyordum. Tanrıların dünyası böyleydi. Çocukları melezse umursanmaz, bir kenara atılırdı ancak soyu tanrıçalardan geliyorsa işte o zaman onları kabul ederlerdi. Bu çifte standart her ne kadar beni sıksa dahi Tanrı Hades bu saatten sonra benimle herhangi bir diyalog içinde olmak istese dahi reddedecek ola  kişi ben olacaktım. Ancak ona baktığımda böyle bir istekte bulunması zaten imkansız gözüküyordu. Zira o eşi Persephone ile konuşmak ile meşguldu. Bu saatten sonra tek başımaydım. Hakkım olana ulaşmak için artık kendimden başka ant içeceğim kimse kalmamıştı. Ne babam olan Hades, ne de hakkında hergün bilmediğim yeni bir şeyler öğrendiğim annem bana yardım edebilirdi. Tarih boyunca Olimpos birçok tanrıçayı yutmuş olabilirdi, ancak beni ezmesine izin vermeyecektim.

Tanrıça'nın İlahisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin