19. BÖLÜM

8K 485 45
                                    

Bulunduğum yerde duyduğum garip seslerle uykumdan ayıldım. Kolumdaki acıdan serum yediğimi ve hastanede olduğumu farkettim. En son ne olduğu aklımda olmadığından düşünmeye çalışıtım. Odadakilerin benim hakkımda konuştuklarını farkedip dinlemeye başladım.

"Anne merak etme ilk defa kriz geçiriyor yani bana bahsetmedi hiç bu krizden. Bir süre sonra ayılır kendini bu kadar harap etme" dedi. Sesinden Lodos abim olduğunu anladım. Lodos abicim çok yanılıyorsun bu krizlerden defalarca kez geçirdim ama sana söylemedim valla bu saatten sonra söylemeye götümde yemez. Şimdi olanları hatırladım stresli olduğum zamanlardaki gibi gece yine ateşlenmişim demek ki. Biyoanne ona hemencecik cevap verdi.

"Oğlum ben nasıl üzülmeyim anneyim ve 16 yıl sonra kavuştuğum yavrumun doğum gününü kutlamaktan, hatta doğum gününü hatırlamaktan bile acizim." diyip ağlamaya başladı. Valla biyoanne haklı ama yaani ben daha 2 günlük biriyim benim için mi ağlıyor. Odadan tam çıkaramadığım başka sesler kulağıma doluştu

"Yenge 2 günlük kız için mi vicdan yapıyorsun Allah aşkına? Çok istiyorsa eski ailesi kutlar doğum gününü. Prenses diyincede laf ediyor birde. Doğum günü kutlanmadığı için kriz geçirdi bebek mi kız" dedi. Benim zihnimi mi okuyor lan bunlar. 1 Aslı 2 pislik biyokuzen. Artık bu prenseste prenses olayından bıktım asıl Demirhan oğlanları prenses gibi yetiştirilmiş. Pislik biyokuzene biyokardeş cevap verdi

"Burak abi sen yanımızda değildin doğum günü kutlanmadığı için kriz geçirmedi. Rüzgar abim onun kollarından sarstı, küfür etti birde üzerine yürüdü. Çok korktu ya o hali gözümün önünden gitmiyor. Hem vurma diye bağırıyoe hem tir tir titriyor hemde hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. Ben ona abla demeye bile utanıyorum nasıl onın yüzüne bakıp abla diyebilirim ki " dedi ağlamaklı sesiyle. İnanamıyorum yaa şiddet gördüğümden krizler geçirdiğimden benden utanıyor. Sanki ben onlara çok meraklıyım Allah allah. Ama artık gerçekleri saklamayacağım bıktım bu yargılardan bu insanlardan.

"Yeğenim lütfen şuanda değil daha sonra konuşucaz. Şimdi herkes odanın içinden çıkıyor kızım biraz yalnız kalsın uyanınca bizi yanında görmek onu hem sinirlendirir hemde korkutur. Buna hiç gerek yok!! Kış kışş" diye odadakileri kovan kişiyse biyobaba.

En son anlımdan öpüldüğümü hissettim. Hemen ardından o da odadan çıktı. Bense hemen doğrulup kolumdaki serumun iğnesini çıkarttım ve yatağın kenarındaki terlikleri giydim. Odada bulduğum reçete kağıdına bir not yazıp köşede gördüğüm poşette getirdikleri kıyafeti giyindim. Kenarda şarjda olan telefonumu ve telefon kaplığının arkasında yapışık şekilde duran airpods kulaklığımı alıp cebime koydum. Kapıya kulağımı dayayıp geliyorlar mı diyr kontrolümü ederken çok yakından başkomiser bey abinin sesini duydum ve hemen pencereye doğrı koştum. Kurtulacağım onlardan gülen yüzümü heyecanımı üveyler gibi söndürdüler.

Pencereden bakınca 1. Katta olduğumu farkettim. Allahım söz boş vaktimde şükür namazı kılıcam bu nasıl güzel bir şanstır Ya Rabbim. Hemen camı açıp kendimi aşağı attım. Giriş katın bir üstü ve iyi süzüldüm Kartal gibiiiii.

Kafamdaki boş düşünceleri silip hızla koşmaya başladım. Koşarken arkamdan böğürme sesini duyduğumdan arkama döndüm. Başkomiserin orda camdan bana baktığını farkettim. Onun zorla benden darp raporu almasını unutmadım tabiikide. Bir anlık durup arkamı döndüm. Bana tip tip bakıp ne yaptığımı anlamaya çalışıyor gerizekalı. İki elimdende orta parmak kaldırıp koşmaya devam ettim. Arkamdan duyduğum böğürme seslerini sallamadan. Hastane bahçesinden çıkınca dahada hızlanıp bir park aradım.

Özgürlüğün HayaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin