Özgürlüğün Hayali

21. BÖLÜM

Esra'nın Ağzından
Bu akşam Beşiktaşımın maçı var ve çook heyecanlıyımm. Beşiktaş formamı ve alta ev sıcak olduğundan şort giydim. Başıma Beşiktaş logolu şapkayı ters takıp boynuma Beşiktaş logolu atkıyı taktım, aynada fotoğraflar çekildim.

Toprakla beraber geçen günki sıçışımızın üzerinden 2 gün geçti ve Çınar ağacı Toprağın ağzına sıçtı. Toprak aşağı indikten sonra Ağaç Toprağın arkasına yaklaşınca ben kaş göz işaretleriyle anlatmaya çalıştım ama şapşalak anlamadı. Ağaç onun ensesinden yakalayıp bahçedeki para sıçtıklarının kanıtı olan havuza atması ve Toprağın sudan nefret ettiğini Toprağın attığı çığlık, imdat nidaları ve kulağımın sikilmesiyle öğrenmem pek hoş olmasada kahkahlarla gülmüştüm. Çınar Ağacı ona bu kadar şey yaptığı halde bana sadece kızgın bir şekilde bakıp

"Bana ağaç demek yerine kolay yoldan abi diyebilirsin güzelim." dedi. Heralde kendini bana karşı mahçup hissettiği için benim ağzıma Toprağınki kadar sıçmadı ve abi dememi istedi. Ama açık söylemek gerekirse onu güzelim lafına düştüm ama çaktırmıyorum. Sıçışımızdan sonra Çınar ağacı bana daha yumuşak bakmaya başladı eskisine nazaran.

Normalde evdeki herkes her akşam salonda otururken ben bilerek ya ders ya kitap yada hastanedeki kardeşlerimle konuşarak geçiriyorum saatlerimi. Salonda onlar ailecek toplanıyorlardı. Ama ben sırf bunlar yüzünden Beşiktaşımdan ödün veremem. Bugün çoğu işimi erkenden halledip merdivenlere yöneldim.

Aşağı indiğimde abim beni görünce düz çizgi olan yüzü sırıtmaya dönünce hepsi bir anda bana döndü. Kimse bir laf etmezken evin babasına dönüp

"Rahatsız olmazsanız maç izleyebilir miyim" diye duygu barındırmayan sesimle sordum. Bana gülümseyip

"Kızım tabiiki izleyebilirsin sorman hata." derken ayaklanıp tekrar konuşmaya başladı "Bende Beşiktaşlıyım vaktin gelmesini bekliyorum baba kız izleyelim mi maçı" diye sorunca içimdeki baba özlemini çeken minik Esra birden çok heyecanlansada ben düz ifademle başımla onayladım.

O yukarı çıkıp büyük ihtimalle giyinirken bense maçın başlamasına daha vakit olduğundan mısır patlatmaya, odamdaki cips zulamdan birşeyler almak için yanlarından ayrıldım. Geri dönmeden evin babasına göz hakkı olduğundan mutfakta bulduğum bir cipsi kaseye koyup onada getirdim. Ben gelene kadar biyo baba gelmiş, bende en rahat yer olan abimle biyo babanın tam ortasına oturdum. Cipsi biyo babaya verip abimin omzuna kafamı yasladım. Maçın başlamasına daha vakit varken abimle fotoğraf çekilirken biyo baba çok isteyince onunlada fotoğraflar çekildim. Ayna önünde verdiğim poz, abimle çok güzel çıktığımız ve biyobabayla çekildiğim pozu paylaşıp etiketledim. O kadar zaman geçtiği halde maç hala başlamadı.

Ben ilk defa aşağı indim diye ilk defa kız görmüş erkek listesindeki ergenler gibi davrandıklarının farkındalardır umarım. Cipslerden bir tanesini elime alıp tam Toprağın kafasına ateşledim. Bana sinsice bakan Toprak'ın

"Bu savaş demek bücür" demesiyle burası şenlik yerine döndü. Bana yastıklardan birini fırlatan şapşalağın üzerine yastıkla beraber kendimi fırlatmam şoku!!!

Üzerine doğru atıldığımda benden böyle bir hamle beklemiyor olacakki yere yapıştık. Abim yanıma gelip beni yanına çekerken nasıl olduğumu falan sordu. Ben kendimi tutamayıp

"Toprağım bol oldu" diyip elimi yukarı kaldırıp Toprağın boyunu gösterdim. Abim, ağaç, biyoanne ve biyobaba anlamazken Toprak ve Berk yüzlerini buruşturdu. Kahkaha atıp

"Nooldu beğenemedin mi Topraam" dedim. Bunu dememin ardından ötekileride anlarken Ağaç bey gülümsedi dur dur harbi harbi gülümsedi. ŞOKA GİRDİM bimden çıktım.