BAŞKAN | Yarı Texting

19

İyi okumalar dilerim.💞

***

Gözümü açtığımda başka bir odada olduğumu farkettim.

En son Alp ile ormanda konuşuyordum. Ne ara bu odaya, bu yatağa gelmiştim ki?

Etrafa baktığımda karşımda bir cam vardı,ağaya kalkıp bakınca buranın Alpin evi olduğunu anlamıştım.

Ama buraya ne ara ve nasıl geldim ki ben kafayı yiyeceğim.

Ben hala dışarı bakmaya devam ederken arkamda ayak sesi duyduğum an kim olduğuna baktım.

Alp elinde yemek tepsisi bana bakıyordu.

"Ben buraya nasıl geldim!?"

Hiddetle konuşmam onu germiş olacak ki elinde ki tepsiyi bırakıp yanıma geldi.

"Hey hey sakin ol,Orman da bayıldın.
Bende napacağımı bilemedim. Evime getirdim."

Kollarımı bağlayıp sinirle ona bakarken o rahat bir ifadeyle elini cebine koymuş dikkatle bana bakıyordu.

"Arkadaşlarıma haber verebilirdin tatlım!"

Gülümseyip bana doğru bir adım daha attı.

"O an çok tedirgin olduğum için aklıma gelmedi tatlım."

Sesli bir nefes verip saçlarımı elimle dağıttım. Eminim beni merak etmişlerdir.

"İyi ben gideyim artık, kızlar merak etmiştir."

Kafasını iki yana sallayıp eliyle masada ki yemek tepsisini gösterdi. Sonra küçük bir çocuk gibi kollarını bağladı.

"Bunları yemeden gidemezsin. Bu evimde ki ilk misafiri mi aç göndermem."

Gülümseyip kafamı salladım.

"Peki yiyeyim bari ondan sonra tutamazsın beni."

Gözlerimi kısıp tek parmağımla tehdit eder gibi ona bakmıştım.

Bu onu sadece daha fazla güldürmüştü.

Fazla sakin ve gülümseyen biriydi, Özgür'ün tam tersi.

Neden Özgür ile karşılaştırdığımı bilmiyorum tabiki kızmayın..

***

Yarım saat geçmişti ve hızla yemeği yiyip bungalov evlerine gitmiştim.

Buse ve Eslem anne edası ile kollarını bağlamış koltukta öylece oturuyorlardı.

Yanlarında tabiki de beyler'de oturuyordu.

Kapıdan girdiğim anda bütün öldürücü gözler bana dönmüştü.

Özgür bir anda gelip bana sarılınca neye uğradığımı şaşırmıştım.

Hepsi tek tek bana sarılıp sevgi gösterisinde bulunduktan sonra sinirle bana kızmaya başladılar.

Yalan söylemeden her şeyi anlatınca Özgür sinirden kıp kırmızı olmuştu.
Hatta bir ara dövmeye bile gidecekti.
Zor tutmuştuk küçük enişteyi.

(Abi ne yaşıyorum ben ya kafam iyi değil bu aralar kusura bakmayın skwjidjeid)

Can ortamı sakinleştirip beni de alıp dışarı çıkarmıştı.

"Can biliyorum gergin ortamları sevm-"

"Ay Selen aşko sus, kız kesmeye çıkardım seni. Senin beğendiğin biriyle olmak istiyorum."

Kaşlarımı kaldırıp gülmeye başladım.
Bana uzaylı görmüş gibi bakıp yanımdan azıcık uzaklaşıp söylenmeye başladı.

"Ben bunu kızı kesinlikle tanımıyorum. Gülüşün de iğrenç bir çaresizlik var."