23

557 31 5
                                    

Keyifli okumalar.💕

***
Gökçe'den..( yeni karakterimiz)

Sabah Arda'nın zorla kaldırması ile zar zor telefonu alıp saate baktım.

Tam 10.00du ve Ablalar yemekleri dağıtmaya başlamışlardı. Eğer biraz daha gecikirsem gün boyu aç kalırdım ve canım! arkadaşlarımın dilinden kurtulamazdım.

Arda yüzüme su fırlatıp koşarak evi terk ettiğinde sabır dilenerek üstümü giyindim biraz makyaj yaptıktan sonra hazırdım.

Odada tek başıma kaldığım için rahattım. Koskoca odayı üç kızla daha paylaşamazdım keyfim önemli..

Vans'larımı giyinip yemekhane'nin yolunu tutarken ağaçların orada müptelası olduğum adamı görünce yutkunmadan edemedim.

Her zaman ki  üstüne gömleğini geçirmiş yaka kısmından bir kaç düğmesi açıktı. Giydiği indie tarzı bol pantolonu ile kızlara ziyafet sunmuştu.

Ona dalmış bakarken bir anda gözlerini bana çevirince elim ayağıma dolanmış ne yapacağımı şaşırmıştım.

Bana baş selamı verip yanında ki kızla konuşmaya başlamıştı. içim rahatlamıştı,deli olduğumu falan düşünsün istemezdim sonuçta.

Bir dakika ya o kız her gördüğüm de yanında olan kız değil miydi? Yoksa onlar sevgilimi dememe kalmadan arkadan başka bir çocuk gelip kızın elini tutmuştu.

Zafer gülümsemesini yapıp saçlarımı salıyarak yemekhane'ye doğru gitmeye başladım.

Eminim ben gelene kadar yemeklerin dibi kalmıştır şansıma..

Yemekhaneye geldiğimde bom boştu ne olduğunu anlamadan kapı hızla kapandı. Ödüm bir yerlerime kaçmış olabilir..

Gelen kişiyi görünce gözlerimi devirmeden edemedim. Yıllardır peşimi bırakmayan Baran..

"Ne yaptığını sanıyorsun Baran? Beni korkuttun!"diye söylenirken üstüme gelip bileğimi sıkıca tutmuştu.

"Bana bak kızım o hoşlandığın çocuğu sana yâr etmem. sen benimsin duydun mu lan!" Diye yüzüme yüzüme bağırınca ellerimi kurtarmaya çalıştım.

Ama mengene gibi yapıştı pezevenk.
Beni öpmeye kalkışınca aklıma gelen ilk şeyi yaptım. Erkekliğine tekme atıp onu geriye ittim. Ve Zafer..

İnleyerek yerde kıvranınca gülümsedim ve ellerimi göğsümde birliştirdim.

Bir on saniye sonra kapı sesi gelince arkamı döndüm. Gelen kişi başımı döndürmeye yetmişti. Kokusu, amber gibiydi geldiği an her yeri kaplamıştı. Mest olmuş şekilde onu izlerken o bir yerde ki Barana birde bana bakarak ne olduğunu anlamaya çalışıyordu.

Kollarım istemsizce iki yana düşünce mağduru oynamaya karar vermiştim.

Dudaklarımı büzüp bir Barana birde sevdiğim adama baktım.
Ters bir şey olduğunu anlayıp yanıma yaklaştı.

Kokusunu yakından duyunca kollarında bayılma isteği artmıştı. Bir koku insanı nasıl kendine çeker anlamıyorum.

"Bir sorun mu var mavili?" Gözlerim mavi olduğu için bana böyle hitap etmesi bayılma isteğimi körüklerken kafamı usulca salladım.

"Evet , şey aslında ben hallett-"dememe kalmadan ayağa kalmaya çalışan Barana bakıp kahkaha atmıştı.

"Baya halletmişsin brova sana." Kahkası gülümsemeye dönerken ben hala ona bakıyordum. Ona hayrandım, hemde uzun bir zamandır.

"Bu iş burada bitmez Gökçe hanım!"Baran tıslarcasına konuşup sert adımlarla yemekhaneyi terk ettiğinde bizi yanlız bıraktığı için ona teşekkür etmek istiyordum.

"Bu çocuk sana takık sanırım." Öylesine önemsiz bir soruymuş gibi sorması mutluluğumu azaltırken gülümsemeye çalıştım.

"Evet bana.. aşık yani öyle söylüyor ama inanmıyorum yani birine aşıkken başka kızlarla olmazsın değil mi Rü-" tam adını söyleyecek iken ağzımı kapatıp yere bakmaya başladım.

"Evet başka kızla olmazsın, olamazsın. Aşık olunca insanın gözü kör olur sadece onu görürsün.." dertli dertli söylemesi moralimi alt üst ederken
Gözlerimi yerden alıp hayran olduğum suratına çevirdim.

Bir kaç saniye bakışmamızı o bölmüştü. Halbuki ben bir ömür bakardım onun öldüğüm gözlerine...

Arda sürekli kafayı yediğimi falan söylerdi, ne var yani her gece onun fotusunu öpüp uyuyorsam. Gerçeğini öpemiyorum bari fotosuna laf etmeyin.

Kapı hızla açılıp içeri kısa boylu çok güzel bir kız girince Rüzgar gülümseyip ona doğru gitti.

Kızda gülümseyip sarılınca kaşlarımı hafif çatıp belli etmeden onlara baktım.

Ama fazla belli oluyordum çünkü koskoca yerde Rüzgar ve ben vardım.
Ve beni görmemesi imkansızdı.

Kız imali imalı Rüzgara bakınca sevgili değilde arkadaş olduklarını çözmüştüm.

"Siz burada ne yapıyorsunuz? Hayır yemek saati'de geçti.. ayrıca Rüzgar bey ben orada mapus damlarına düşeyim beni ziyaret bile etme küstüm sana." Kız şen şakrak konuşmaya devam ederken konuda konuya atlaması işime gelmişti.

Rüzgar ensesini kaşıyıp karşısındaki kızı kendine çekip saçlarını okşadı.

"Eslemcim,Can ile özel bir toplantıdaydık. Ama merak etme telafi edeceğim balım."

Eslem kaşlarını çatıp kendini geri çekti, sonunda. Tamam biraz kıskanmış olabilirim.

"Ya ya bilmez miyim? Pes atıyordunuz Rüzgar!" Eslem bağırıp kollarını göğsünde bağlayınca Rüzgar sakinleşmek için derin bir nefes aldı.

"Anlattılar her şeyi zaten imza atıp çıkmışsınız güzelim. sabrımımı sınıyorsun, tersinden mi kalktın bugün." Rüzgar şefkatli baba gibi konuşunca Eslem yelkenleri indirmişti.

"Ya güzelin miyim gerçekten?" Eslem kedi gibi ciyaklarken sinirim bozulmuştu. Hayır yani onun güzeli ben olsam nolurdu ki? Of aşık olmak bazen yorucu oluyordu.

"Evet hepiniz güzelimsiniz, hadi Selen'lerin yanına gidelim." Eslem kafasını sallayıp bana bakmaya başladı.

Rüzgar bana bakmadan gidecek iken Eslem sahte bir şekilde öksürüp gözleri bana çevirmişti.

Rüzgar varlığımı unutmuştu sanırım..
Ama ben ona hatırlatmasını iyi bilirdim.

"Senin kim olduğunu hatırladım." Eslem gözlerini kısıp sinirle bana bakarken tekrar konuştu.
"O geçen sene ki olayda sende oradaydın." Kollarını göğsünde bağlayıp bana öfke ile bakarken Rüzgar onu tutup kapıya doğru çekiştirdi.

"Gelmiş geçmiş olay bitti gitti, Eslem sinirin bir işe yaramaz." Galiba beni savunmuştu burada hayran olduğum adam. Yıllar önce o saçma mevzuyu yaşamasaydık belki de bana düşman gibi bakmazdı,Bakmazlardı..

***

Evett bölüm sonu..

Farklı kişilerin ağzından yazmak hoşuma gitti, hele de Gökçe'nin aşkı bambaşka..

Başka yazmamı istediğiniz kişiler varsa yorumlarda belirtin.

Oy vermeyi unutmayın.💕



BAŞKAN | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin