13

979 48 36
                                    

Selen'den...

Can koşarak yanımıza geldi ve Özgürü  iterek yanıma oturdu. Nefes nefese kaldığı için elimde ki şişeyi ona verdim. Bi dikişte hepsini bitirip şişeyi çöpe fırlattı.
Can"arkadaşlar hazırlanın denize gidiyoruz hava serin biraz kimsecikler yoktur"kolumdan tuttu ve kaldırdı. "Ya can asko sakin olsana dediğin gibi hava serin denizde donarız ya"dediğimde elini ağzıma kapattı."shh onların gelmemesini anlarım ama best friendim gelmek zorunda"güldüm ve koluna girdim."tamam geleyim o zaman özgür sende gelsene"dediğimde kafa salladı oturduğu yerden kalkıp Can'ın kolundan kendine doğru çekti.

Can sinirli sinirli Özgüre bakarken konuşmaya başladım."hadi mayoları giyinelim gidelim bebislerim,siz gelmeyecek misiniz kızlar ve rüzgar?"diyince hepsi hayır anlamında kafasını salladı.

Buse"siz gidin kanka biz barışla takılıcaz eslemi de annesi çağırıyor zaten iyi eğlenceler"el sallayıp öpücük attım, Özgür ve Can ile evlere dağıldık.

**

Yarım saat geçmişti ve İstanbul trafiği sağolsun bir denize gidememiştik. Hava sıcaklığı gittikçe düşüyordu ve ben denize nasıl gireceğimi düşünmeye başladım şimdiden..

Sonunda denize geldiğimiz de bayram olması nedeniyle İstanbul boşalmıştı ve bu bizim işimize gelmişti.

Ama deniz çok dalgalıydı ve Can kurtaranlar yarım saatte bir akıntı uyarısı yapıyorlardı.

Hemen şezlonglara yerleşip biraz güneşlenmek için uzandım. Can ile Özgür ise tişörtlerini çıkarttıkları gibi dalgalı suya atladılar. Boğulmasalar bari.

Benim yüzmem fazla iyi olmadığı için ileri gidersem gerçekten bu dalgada boğulma riskim vardı ve işi sağlama alıp sadece kıyıda takıldım.

**

Denize girme Faslı bittikten sonra beach'de yıkanıp temizlendikten sonra aç karnımızı doyurmak için kafeye gittik. Ve o sırada beklenmeyen bir mesaj aldım.

0527**:yanında'kinin gerçek başkan olduğunu mu sanıyorsun güzellik?

Kaşlarım çatık mesajı tekrar tekrar okumaya devam ettim. Bizim gruptan biri bana şaka yapıyor olabilir düşüncesiyle fazla umursamamaya çalıştım. Ama sürekli aklıma takılıyordu. Özgür lavaboya gittiğinde mesajı Cana göstermiştim.
"ay ben biliyordum bunun olmadığını yelloz bizi mi kandırmış?"Can yine beni güldürmeyi başarmıştı."Ya Can sorgulamadan emin olamayız belki bizimkilerden biri yazdı bana dimi hemen suçlama onu" dediğimde bir el omzuma dokunmuştu. Yerimde sıçrayıp kim olduğuna bakınca Özgür olduğunu gördüm. "Kimi suçlamasın noluyor?"Cana bakıp kaş göz yapınca konuşması gerektiğini anladı." Özgür Can kurtaranlar hakkında konuşuyorduk ya çok da şey değil."diyip geçiştirince gözümü kırptım ve önümde ki hamburger'e aşkla bakarken hızla mideme indirdim..

***

Evde uzanırken mesajı kimin yazdığını düşünmeye başladım,ve ona mesaj yazmaya karar verdim.

Selen:sen kimsin?

Yazdığım şeye göz devirdim,iki saattir düşüneceğime yazsaymışım bari..

Bir dakika olmadan geri mesaj geldi.

0527**:gerçek başkan benim sence öyle kolayca karşına çıkabilir mıydım?

Selen: Nereden bilebilirim? Özgür olduğunu biliyorum rüzgar ile konuşmalarını gördüm. Beni kandırmaya çalışma

0527**:seni kandırmaya çalışmıyorum,Özgür zaten sana aşıktı.
Ben başkanım diyorum.

Selen:sana inanmam için bir kanıt ver bana, boş sözlere karnım tok.

0527**:pekala bir saat sonra sizin parka gel.

Selen:orada olacağım.

Telefonu kenara bırakıp hazırlanmaya başladım. Bir saat vardı ama şimdiden kim olduğunu merak etmeye başlamıştım. Bizim gruptan birinin olma düşüncesi aklıma gelince sinirlerim bozulmuştu.

Düşüncelerimi bir kenara bırakıp annemle biraz konuştuktan sonra erkenden parka gitmeye karar verdim.

Üstüme şort ve salaş bir tişört giydikten sonra annemle babamı öpüp evden çıktım.
Yavaş yavaş giderken yolda Kerem ve Barışı görmüştüm.
Hararetli bir şekilde konuşuyorlardı.
Barış"kıza niye yalan söyledin lan ya öğrenirler ise olan Buse ile bana olacak. kızlar senden uzak kalınca bende unutulacağım aptal herif aptal!"kaşlarımı çatıp dediklerini idrak etmeye çalıştım. O sıra da onlara fazla yaklaşmış olduğum için beni ilk farkeden Kerem olmuştu.

Gözlerinde korku vardı,ya da pişmanlık. Anlayamamıştım.
Bana yazan o muydu? Zaten baştan beri bana olan ilgisinin farkındaydım ama Özgür ün yerine geçme çabası oldukça igrençti.

Kerem"Selen ne duydun?"yanıma gelip kolumu tutmuştu. Fazla sıkı tuttuğu için canım acıyordu. Kolumu çekmeye çalıştım ama bırakmak yerine daha da yanıma yaklaşmıştı.
"Kerem bırak kolumu duyacağım kadar duydum." Barış yanımıza gelip Kerem'den beni kurtarmıştı. "Bırak lan kızı gerizekalı, sevgilisi var ve sen ona yazan değilsin. Hepsi yalan!"kolum sızlıyordu nasıl sıktıysa aptal. "Teşekkür ederim Barış aklım boş yere karışmıştı ve merak etme Buse ile aran eskisinden bile iyi olacak bu yaptığını unutmayacağım."dediğimde gözleri parlamıştı."hiç önemli değil Buse'nin kankası benim kankamdır."

Ona gülümsedim ve arkamı dönüp eve doğru gideceğim sırada karşıdan bizi izleyen Özgür'ü görmem bir oldu.

BAŞKAN | Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin