Ayla'nın anlatımından devam,
Arkamı dönerek sesin sahibine, Poyraz'a döndüm. Bir an bile düşünmeden Poyraz'a doğru koştum ve kollarımı boynuna doladım. Dört aydır yurtdışındaydı, onu delicesine özlemiştim. Kokusunu içime çektim ve gözyaşlarım akmasın diye kendimi sıktım.
'' Poyraz! '' diyebildim sadece, Poyraz da kollarını bana sarmış saçlarım yüzüne dağılmıştı. Poyraz'ın derin bir nefes aldığını duymuştum, ümitlenmemek için kendimle savaş vereceğim bir konuydu bu.
Poyraz sarılmamızı sonlandırırken beni kolları arasında tutmaya devam etmişti. Sakalları çıkmıştı, boyu her zaman uzundu zaten ama saçları kısalmıştı. Gözümden akmaması için mücadele ettiğim yaşlar birer birer yanaklarıma dökülüyordu, Poyraz'ın merhamet dolu bakışları da üzerimdeydi. Ah Poyraz, keşke seni delicesine sevdiğimi bilsen de benden uzak dursan. Aşkımla seni öldürürüm diye çok korkuyorum çünkü... benim yaralarımı görüp sarmak için çabalayan o küçük Poyraz hiç değişmemişti hala aynıydı. Gözümden düşen her yaş için kendini suçlayacaktı biliyordum, Poyraz'ı yeniden sıkı sıkı sarmak istiyordum. Onu o kadar özlemiştim ki ona bağlı bir şekilde yaşayabilirdim bir ömür boyu.
'' Ağlamaman konusunda ne demiştim sana? '' dedi şefkatle, eli yüzümü buldu ve yanağımdaki tüm yaşları sildi.
Burnumu çekerek güldüm. '' Hoş geldin. '' dedim kısık sesimle. Görkem gülümseyerek bize bakıyordu, ona gülümseyerek Poyraz'a çevirdim bakışlarımı.
'' Hoş buldum ay parçası, hoş buldum. '' dedi ve Görkem'e çevirdi bakışlarını. İfadesiz bakışlarını Görkem'e yönelterek elini uzattı ve tokalaştılar.
'' Bu kırmızı yanak da seni çok özlemişti Poyraz, hoş geldin. '' dedi kibarca, Poyraz'ın surat ifadesini anlamaya çalışıyordum. Kırmızı yanak demesine sinirlenmiş, onu özlediğim kısmında da gülümsemişti.
'' Hoş buldum Görkem. '' dedi ve sandalyeme oturttu beni. Kendisi de yanıma oturarak güzelce gülümsedi bana, çizimi anında unutmuştum o hocayı da...
'' Çizimi bitirelim dağılalım canım. '' dedi Görkem, başımı sallayarak kalemimi elime aldım. Bu kalem Poyraz'ın hediyesiydi, onu hiç yanımdan ayırmıyordum.
Poyraz'ın masanın üstüne koyduğu eline baktım, yumruk yapmıştı. Bileğindeki sade ve şık saati, üstüne giydiği gri boğazlı kazağı, siyah kot pantolonuyla çok iyi görünüyordu. Gözleri yorgun bakıyordu, uçak yolculuğu onu yormuş olmalıydı.
Görkem'le çizime devam ederken bir yandan da gözüm Poyraz'daydı. Poyraz da bakışlarını benden çekmiyordu. Yanaklarımın kırmızıdan mora döndüğünü tahmin edebiliyordum.
Ölçüleri not defterime yazarak Görkem'i dinliyordum. '' Görkem bu ölçüler tam değil mi ? '' diye sordum işimi sağlama alarak.
'' Her şey tamam, o hocaya göster gününü kırmızı yanak! '' dedi ve bir beşlik çaktık. Poyraz gergin görünüyordu, çizime bakıyordu dikkatle. Bu çizimi annemin çocukken çizdiği evden esinlenerek yapmıştım. O öylesine bir çizim değildi.
'' Annemin çocukken çizdiği bir evdi bu, ilk yapacağım ev bu olacak. '' dedim boğazıma bir yumru oturmuştu sanki. Poyraz gerginliğini atarak masanın altında duran elimi sıkıca tuttu ve destek olurcasına sevdi.
'' Bunda katkım olduysa çok mutlu olurum Ayla, bu evi bir gün yapacaksın ve annen de baban da seninle gurur duyacak. '' dedi Görkem, sevgi dolu bakışlarıyla bakıyordu ben de öyle baktım ona ve elimi tutan Poyraz'a baktım. Bakışlarından anladığım kadarıyla, '' Yanındayım. '' diyordu. Gözlerimi kırpıştırarak kalemimi özenle kutusuna koydum ve not defterimi çantama attım. Çizimin olduğu kağıdı da çantama koyarak Görkem'e ilerledim, sıkıca sarılıp konuştum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
B E L F Ü | FİNAL YAPTI.
General Fiction''Yan yana ölmüşüz, yan yana gömülmüşüz, yan yana yanıp kül olmuşuz ,sen yanımdaki odada ruhunu teslim etmişsin bulutlara.'' '' "Bu bacaklarım sadece sana koştu, bu eller bir senin ellerini tuttu ve bu gözler bir seni gördü kartal." Sen her ettiğim...