4.Bölüm| İtiraf

51 11 0
                                    

 NF- Can You Hold Me ile okumanızı tavsiye ediyorum.

Beş gün sonra aileme veda için gidecektim. Sonra Kaner'in kollarının arasında son nefesimi vermeye hazırlanacaktım. Buna hazırlıklı olmak beni yoruyordu. Çünkü Kaner'in biriyle konuştuğunu duymuştum. Bana evlenme teklifi edeceğini söylüyordu telefonda. Gülümsedim, keşke buradan bembeyaz bir gelinlik ile çıkabilseydim. Keşke burada Kaner'e ömür boyu yanındayım sözünü verseydim. OLMAYACAKTI. Benim ruhum yukarı doğru çıkıp paramparça olacaktı bedenim ise toprağa gömülecekti. Tek dileğim burada tek bir parçamı bırakıp gitmekti. Adı Ayla olan bir kız çocuğu ya da Ayberk olan bir erkek çocuğu. Kaner ona mükemmel bir baba olurdu. Hiç bırakmazdı onu.

Gözlerimin yaşını sildim ve burnumu çektim.

Kadere küfrettim. Kaner ben acı çekerken izleyecekti beni. Ben bu adamın kollarında ölmeye mahkumdum.

Göle melül melül bakarken öyle düşünceler dönüyordu ki kafamda. Kaner'in sesini duymamıştım. Eli omzuma dokunduğunda titredim.

Bana şefkatle baktı.

"Kaner, bu gece sana bir şey itiraf edeceğim."

Yüzü soldu.

"Peki sincap."

Ona sarıldım. Beni yanaklarımdan öptü. Sakallarını sevdim. O gölün kenarında geceye kadar oturduk.

Gece saat on bire gelirken Kaner beni odamıza götürmüştü. Bu konuyu açacağımı bildiği için direk kafamı dağıtıyordu. Başka konular açarak itirafımı geciktiriyordu.

Bu adamın kolları ölüm gibi kokuyordu ve bu ölüm beni ancak huzurla çevrelerdi.

Onunla bu sabah konuşmam gerekti. Sonra ailemle vedalaşıp bazı işlerimi halletmem lazımdı.

Onu uyandırmam ve kahvaltı ettikten sonra onunla konuşmam gerekti. Gözlerim nemlenmeye başlarken gözlerimi sildim. Onu bir daha bu kadar yakından bakamayacağımı biliyordum. Bütün yüzüne öpücüklerimi kondurdum. Belki bir daha hareket edemeyecektim. Onun kollarında sarıp sarmalanmayacaktım.

Onun gözleri gözlerime değdiğinde kıkırdadım. O kadar güzeldi ki.

"Günaydın sincap."

"Günaydın kartal."

Beni sıkıca sarmaladı ve ikimiz aynı anda yataktan kalktık beni mutfağa kadar taşıdı ve güzelce tezgaha oturttu. Elini yüzünü yıkayıp geri geldi. Sonra beni tezgahtan indirip tuvalete gitmemi söyledi. Kahvaltı hazır olana kadar duşumu alıp üstümü giyerdim. Kaner'i bu konuda bilgilendirip duşa girdim.

Duşumu almış, kahvaltımı etmiştim. Sıra Kaner ile konuşmaktaydı. Kalbime acı saplandı. Nasıl kaldıracaktı bu acı gerçeği?

Sen nasıl kaldırdın?

"Kaner gitmeden ormanda biraz yürüyelim mi?"

"Olur yürüyelim." dedi huzursuz bir şekilde.

"Konuşacağım bir konu var Kaner."

Gülümsedi.

"Konuşalım sincap." dedi derin bir nefes aldı. Huzursuzluğu o kadar belli oluyordu ki yüreğim konuşmaya karar verdi. Kelimeler tuğla gibi üzerime yıkıldı

"Bana neden söylemedin Belfü? Annenin attığı mesaja denk gelmeseydim yanımdaki kadının çok hasta olduğunu ne zamana kadar saklayacaktın benden?"

B E L F Ü | FİNAL YAPTI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin