13.Bölüm | Veda

30 6 0
                                    

Rothwell - Darling ile okumanızı tavsiye ederim.

Etraftaki insanlar acıyarak Kaner'e bakıyordu. Annesi oğlunun yıkılışını izlemekten ötürü çaresizdi. Gelini gencecikti, böyle bir kötülüğü kim ona yapardı ki? O sırada Belfü'nün ailesi aklına geldi. Onlar bilmiyordu! Elleri titreyerek telefonunu cebinden çıkardı. İlkay Hanım yazan yere parmağını dokundurdu. Telefon çaldı, çaldı, çaldı... Sonunda ağlayarak alo diyen bir kadına böyle bir haberi nasıl vereceğini düşündü.

''İlkay Hanım, çok acil bir durum var. Telefonda söyleyemem. Size vereceğim adrese gelirseniz çok iyi olur.'' dedi ve karşı tarafın cevap vermesini beklemeden kapattı. Konumu İlkay Hanım'a attı ve arkasını döndüğünde oğlunun hala aynı durumda olduğunu gördü. Gözleri bir buz tabakası gibiydi. Duyguları uçmuştu adeta. Kadın oğlunun yanına çöktü ve ağlamaya başladı. Doktor ise olanları sadece izleyebiliyordu. Gizliden gizliye o da ağlıyordu. Böyle bir aşka şahit olmamıştı. Adam kadına ömrünü adayacak kadar seviyordu. O dünyalar güzeli kadına bu ölüm fazlasıyla ani olmuştu. Odası yukarıdaydı. 109 numaralı odada sonsuz bir uykudaydı Belfü. Kendini bildi bileli ölüm ona en güzel hediyeydi. Belfü yaşadığını üç haftada anlamıştı. Bu dünyadaki süresini doldurmuştu. Arkasında ise ona aşık, ona sevgisinden kısmayan bir adam bırakmıştı. Kaner, sağ elini yere vuruyordu annesinin onu durdurma çabasını es geçerek yere vuruyordu. Bu yükü nasıl kaldıracağını bilmiyordu. Karısı artık yoktu; o melek olmuştu. Elindeki kağıdı buruşturmadan açtı. Gözleri ağladığı için bulanık görüyordu. Gözlerini hızla koluna sildi. Yazanları okumaya başladı.

''Ben ölüyorum ,bu bir veda değil. Sadece birazcık uzağında olacağım ,gökyüzünde. Gözlerinden akan her yaşa kurban olurum lütfen ağlama bak belki diğer dünyada yürüyebilirim. Seni seviyorum.

Belfü Soylu

Sonunda imzası vardı. Parmaklarıyla okşadı imzasını. Karısını öldüren kişi bu saatten sonra ölüydü. Ama önce karısını son kez görecekti. Hırsla kalktı yerinden ve asansöre yöneldi. Sonra doktora dönüp oda numarasını sordu.

''109 numarada.'' dedi doktor büyük bir yıkılmışlıkla.

Yan yana ölmüşüz, yan yana gömülmüşüz, yan yana yanıp kül olmuşuz ,sen yanımdaki odada ruhunu teslim etmişsin bulutlara.

Asansör ağır ağır yukarı çıkarken ellerini ovuşturdu Kaner. Hazır mıydı karısının her zaman sıcak olan ellerinin buz kesilmesine? Ölüler soğuk olurmuş, bunu ilk defa can dostunu kaybettiğinde anlamıştı. Ama bir gün karısını kaybedeceğini hiç düşünmemişti. Manidar bir gülüş oluştu yüzünde. Acı onun ham maddesiydi . Onunla yoğrulan bir ruhu vardı. Asansörün kapısı açıldı ve büyük bir adım attı Kaner. Kendini bırakır gibi olup toparlıyordu. Odanın kapısını gördüğünde nefesi tıkandı. Karısı buradaydı. Burada uyuyordu. Geceleri vücudu kasılmayacaktı artık. Huzurlu uyuyacaktı orada. Belki de onun veremediği sıcaklığı orada hissedecekti diye düşündü Kaner. Kendini suçlamaktan başka bir şey yapmıyordu. Kapının kulpuna eli değdiğinde vücudu titremişti. Sımsıkı kavradı kulpu ve aşağı doğru indirdi. Kalbi gümbür gümbür atıyordu. Belfü'yü ilk defa gelinlikle gördüğünde olduğu gibiydi. Gözleri kapalıydı. Kapıyı açtı ve içeri girdi. Duvara yasladı sırtını bir süre öyle kaldı. Onu son kez görmek ne büyük acıydı . Elleri zangır zangır titriyordu. Dik durmaya çabaladı ama olmuyordu beli bükülmüştü adeta.

''Sen uyu ben sesimi çıkarmam ki. Ama ilk defa ses yapmak istiyorum. Uyan istiyorum o güzel gözlerini görmek istiyorum. Gülmesen de olur ama bana baksın bu gözlerin istiyorum.''

Yatağa yaklaştı adımları,sıkıca tuttu köşesinden.

'' Beraber gömülmüşüz fark ettin mi? Yan odanda can çekişiyordum sen de ruhunu armağan ediyordun bulutlara.''

B E L F Ü | FİNAL YAPTI.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin