Aklımda dediğim kurgunun ilk bölümü, kitap olarak yayımlamak istemedim çünkü durursa canım sıkılır yazma stresine girerim diye düşündüm.
30.07.2021
İyi okumalar
Victoire
"Vicky! Vicky! Vicky!" James, adeta kapıyı yumrukluyordu. Gözlerini kuzenine, adeta ondan sıkıldığını belli edercesine yuvalarında yuvarlasa da henüz yaramazlığının baharında olan James, bunu umursayacak biri değildi.
Kapıyı açtı.
"Bu sefer ne var Jamie?" James, babaannesinden kopyaladığı bir hareket yaptı. Yumruklarını beline koydu, kıçını hafifçe sola verip biraz eğildi.
"Ne kadar ayıp Vicky. Bir de ablam olacaksın, insan bi der ki "James iyi misin? Bir şey mi old-""
"Jamie!" Böldü onu. Uğraşamam seninle şu an. Ne oldu söyle." James sırıtarak kuzenine baktı.
"Fred yine kustu." Victoire öflerken beraber oturduğu arkadaşlarına döndü, birkaç dakikaya döneceğini söyleyip önden giden James'i takibe koyuldu.
Kompartmanların arasından geçerken arkadaşlarıyla haykıra haykıra gülen Teddy'i gördü. Tabii ki, James yine iğrenç işler için onu bulmuş, Teddy'i keyfine bırakmıştı.
"Bir dahakine Teddy'e söylesen?" James ona döndü. "Teddy benim vaftiz kardeşim, senin değil canım. O yüzden Fred'in kuzeni sayılmıyor." Victoire anlamadığı bu hesap karşısında kaşlarını çattı.
"Bu sene aritmansi seni öldürecek JamJam."
"Bana JamJam deme Vicky!" Fred'in içini boşalttığı yere gelmişlerdi. Victoire James'i sinir etmenin tarifsiz tatminiyle onun babasından aldığı dağınık saçlarını karıştırıp içeride sessiz sessiz oturan kuzeninin yanına girdi.
Fred, henüz bire yeni başlıyordu. George'un anlattığına göre, ismini aldığı Fred amcalarının tamamen zıttıydı. Sakindi, çekingendi, bir ortamda bulunduğu zaman genelde arka planda kaybolur ve çok konuşmazdı.
Bulundukları her ortamı havaya kaldıran anne babasının da tam tersiydi.
"Freddy? İyi misin?" Fred ona döndü. Gözleri kıpkırmızıydı, ağzı hala pis duruyordu.
"Hayır." Victoire içinin bir an acıdığını hissetti. Az önce uğraşmak istemediği kuzeni, belli ki çok eğlenceli bir durumda değildi.
Tek başına oturuyordu, etrafında kusmuk vardı ve ağlamıştı.
İğrenç bir ilk gündü.
"Sen okul kıyafetlerini giyin Freddy, ben burayı toplarım şimdi." James, az önceki yaramaz tavrından eser kalmayan bir şekilde, kuzenine okul kıyafetlerini verdi ve onu tuvalete götürdü. Victoire, babannesinin her torununa öğrettiği büyülerden birini kolayca yapmış ve Fred'in renksiz görüntülerle süslediği kompartmanı eskisinden daha temiz bir hale sokmuştu.
"Yine ablalığa soyunmuşsun Vicky." Victoire asasını yeniden savurdu, içeriye George ve Angelina'nın evinden eksik olmayan patlamış mısır kokusundan yayarken onunla konuşan Teddy'e dönmeden cevap verdi.
"Bu sene de canımı sıkmaya yeminli misin Teddy?" Teddy güldü.
"Aşkolsun Vic. Seni ne zaman kızdırdım ki?" Victoire ona döndü. "Defterler dolusu örnekleri anında verebilirim. İster misin?"
"Kalsın canım, almayayım." Victoire ailesindeki her erkeğe karşı yaptığı gibi Teddy'e de gözlerini devirdi.
"Hanım ve bey, karşınızda Gryffindor'un yeni adayı Fred Weasley." James, en quidditch sunucusu sesiyle konuşarak varlıklarını belirtirken Victoire ve Teddy onlara döndüler. Fred biraz daha iyi gözüküyordu, Vicky elini yanağına koyup hafifçe soktu.
