Nur, babasının yanından ayrılır ayrılmaz soluğu Aras'ın yanında, depoda aldı. Gülümseyerek Aras'a baktı ve "serbestsiniz." dedi.
"Ama tabi anlaşmamızı bozmamanız şartıyla. Gerçi belgeleri yok ettiğim için anlaşmayı bozamazsınız zaten."
Aras, "bozmayız bozmayız." diye cevap verdi. Anlaşmayı kabul etmekten başka çarelerinin olmadığını kendisi de çok iyi biliyordu. Nur'a baktı ve son bir söz söylemek istedi.
"Artık istediğim tek şey bir parça huzur."
Nur, "iyi o zaman." dedi. Adamlarına işaret etti ve onlar da Aras ile Cengiz'in iplerini çözdüler.
Nur, ağır adımlarla Aras'a yaklaştı ve sinsi sinsi gülümseyerek onu yakasından "dua et yakışıklı çocuksun." dedi. Ardından onu kendisine çekti ve dudağına yapıştı. Aras'ın karşılık vermeyip, aksine kendisini geriye atmasıyla birlikte kahkahalarla güldü.
"Bu kadar yakışıklı olmasaydın buradan sağ çıkamazdın."
Nur, Aras'ın sinirlendiğini gördü ve alınmış ve incinmiş bir kadın taklidi yaparak, alaycı bir tavırla "benimle öpüşmek bu kadar mı kötü?" diye sordu ve tekrar ona yaklaştı.
"Güzel öpüyorsun ama sana karşılık veremem, biliyorsun."
Nur, gülümsedi ve Aras'ın yanağını okşayarak "biliyorum." dedi.
"Naz'ı seviyorsun. Orasını anladık. Ama şu soruma cevap ver! Naz olmasaydı bir ihtimalimiz olur muydu?"
"Keşkelerle, ihtimallerle hayat devam etmez Nur. Tek bir gerçek vardır. O da şimdi yaşadığımızdır."
Nur, kaşlarını çattı ve "soruma cevap ver!" diye sesini yükseltti.
Aras, irkildi ve ardından güldü. Sakinliğini korumaya çalışıyordu. Nur'u şöyle bir süzermiş gibi yaptı ve konuşmaya başladı.
"Naz ile tanışmamış olsaydım seninle birlikte olurdum ama bu sadece güzelliğin için olurdu. Çok güzel bir fiziğin ve güzel bir yüzün olduğu için olurdu. Naz'a aşık olduğum gibi sana aşık olmazdım. Çünkü sen benim için doğru kişi değilsin. Hiçbir zaman da olmayacaksın."
Aras, Nur'un başını yere eğdiğini gördü ve "üzgünüm." dedi.
Nur, başını kaldırdı ve kaşlarını çatıp Aras'ın gözlerinin için öfkeli öfkeli baktı. Üzüntülü ve öfkeli bir şekilde bağırdı.
"Siktir git Aras! Kafana sıkmadan önce siktir git!"
Aras, tekrar "üzgünüm." dedikten sonra Cengiz ile birlikte depodan çıktı.
Cengiz, etrafına şöyle bir baktı ve "eve nasıl döneceğiz?" diye sordu.
Aras da Cengiz gibi etrafına bakındı ve güldü. "Biraz yürüyeceğiz galiba." diyerek yürümeye başladı.
"Nur sana önceden beri aşık mıydı?"
Aras, "bilemiyorum." dedi ve ardından "sanırım." dedi.
"Belki de bu evlilik onun fikridir. Geri kalanı hikayedir belki."
Cengiz, bilmiş bir tavırla kaşlarını çatarak "sana bakışını gördüm." dedi.
"O bakıştan sana uzun bir süredir aşık olduğu belli oluyor. Ondan uzak durmanı öneriyorum."
Cengiz'in iması çok netti. "Nur'a kapılma, kuzenimi aldatma!" bakışı çok net seziliyordu.
Aras, Cengiz'in sözleriyle hem kendisine hem Nur'a hem de Cengiz'e sinirlendi. Bağırıp çağırmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte İzdivaç (+18 Erotizm) (Düzenleniyor)
RomanceYapacak iyi bir tanıtım bulamadım maalesef. :( Kurgu ilerledikçe aklıma gelir muhtemelen. O zaman bir tanıtım yazısı hazırlarım.