Sahte İzdivaç (+18 Erotizm) (Düzenleniyor)

13. Bölüm

Venüs, duyduklarına inanamadı. Büyük bir şaşkınlıkla "nasıl?" diye bir çığlık attı ve düşmemek için Cengiz'in koluna girdi. Daha fazla dayanamadı ve göz yaşları yanağına doğru aktı. Başını Cengiz'in omzuna bastırdı. Talat'ın Aras'ı ayağa kaldırdığını ve kardeşinin perişanlığını görerek daha da bir üzüldü.

Aras, Talat'ın kolundan kurtuldu ve göz yaşlarını sildi.

"Beni Ramazan aradı. Uzak mesfeden ateş açmışlar. Ramazan da dahil olmak üzere dört koruma da yaralanmış. Birisinin durumu da ağırmış. Annemiz işte böyle kaçırılmış."

Talat, "kim kaçırmış?" diye sordu ama sorunun cevabının Bilal olduğunu adı gibi biliyordu.

Aras, dişlerinin arasından "Muzaffer!" diyerek hırladı. 

Talat da dahil olmak üzere herkes bir anda şaşırdı. Kimse Muzaffer'in kim olduğunu bilmiyordu.

Talat, Aras'a, Venüs'e ve Cengiz'e sırasıyla baktı. "Muzaffer kim?" diye sordu.

Aras, büyük bir hınçla "Bilal'in üstündeki adam!" diye dişlerinin arasından tısladı.

"Bilal, bundan izinsiz hiçbir şey yapamaz. Bilal, bunun bölgesine girmemek şartıyla her türlü pis işi yapabilir. Başarısız olursa Muzaffer'in işleri aksar. Öyle olmuş ki Bilal'e yardım edip annemi kaçırmış şerefsiz!"

Talat, "sakin ol!" diyerek elini Aras'ın omzuna attı.

"Senin yardımınla onu bulacağız ve adalete teslim edeceğiz."

Aras, sessizce başını salladı. Talat'ın söylediklerini onaylamaktan başka çaresi yoktu.

"Bu olaylarla sizin suçsuz olduğunuz tamamen anlaşıldı kanaatimce. Bu yüzden benim yanımdan ayrılmayacaksınız ve annenizi beraber bulacağız!"

Cengiz ve Venüs, Talat'ın söyledikleriyle birlikte başlarını sessizce sallayarak Aras'a eşlik ettiler.

Sonra Cengiz üçlünün sessizliğini bozdu ve "o zaman nereden başlayacağız?" diye sordu.

Talat, Aras'a baktı.

"Bilge hanımın kaçırıldığı yeri incelemekle başlayacağız. Zaten bir ekip şu an oraya gitmiştir. Biz de gideceğiz ve bir ipucu arayacağız. Olayı muhtemelen Asayiş büro devralacak ama ben ve ekibim de işin peşinde olacağız."

Cengiz, tebessüm etti ve "teşekkür ederiz." dedi. Kantinden iki tane su aldı ve birisini Aras'a, birisini de Venüs'e verdi. Soğukkanlılığını bu kadar fazla koruduğuna şaşırdı. Sonra Venüs'e baktı ve onun çok üzgün olduğunu gördü. Elini tutarak moral ve cesaret vermek istedi ve bunda başarılı olduğunu hissetti.

Cengiz'in, gülümsemesi ve Venüs'ün elini tutması Venüs için büyük bir moral ve cesaret kaynağı oldu. Onu ayakta tuttu ve hafif ve acılı bir tebessüm ettirebildi. 

Venüs, başını Talat'a çevirdi.

"O zaman gidelim Talat bey! Ne duruyoruz?"

Talat, başını salladı ve hastaneden hızlı adımlarla çıkıp arabaya bindiler. Aras ön koltuğa, Cengiz ile Venüs de arka koltuğa oturdu ve Talat arabayı çalıştırdı ve otoparktan çıkartıp sürmeye devam etti.

Venüs, arabanın aynasından kendisine baktığında üzerinde hala geceliğinin olduğunu ve o kadar hengamenin içinde üzerini değiştirmeyi unuttuğunu fark etti. Sadece kendisinin ve Cengiz'in duyabileceğini düşündüğü bir sesle "üzerimi değiştirmeliyim." dedi.

Cengiz, "eve dönelim o zaman." diyerek yanıt verdi.

Venüs başıyla onayladı ve "eve dönebilir miyiz?" diye Talat'a sordu.

Talat, aynadan baktı ve Venüs'ün üstündekileri fark ederek "hemen." dedi ve "sıkı tutunun!" diye uyararak direksiyonu kırarken el frenini kaldırdı. Sonra tekrar indirerek yoluna devam etti.

⚖Bölüm Sonu⚖