Naz, "hayır Bilge Teyze." diye yanıt verdi.
"Aras'tan hiçbir ses seda yok. Benimle bir kere konuştu. O da telefondaydı. Nasıl olduğumuzu falan sordu."
Bilge, anladığını belirtir bir şekilde başını salladı. Ardından ayağa kalktı. Pencereden dışarıya, denize baktı. "Artık hiçbir şey kontrolümde değil." diye kendi kendine söylendi.
"Bir şey mi dedin Bilge Teyze."
Bilge, gülümsedi ve Naz'a döndü. "Yok bir şey kızım." diye yanıt verdi.
"Sesli düşünüyordum sadece. Anastasia'yı çağırır mısın kızım?"
Naz, gülümseyerek "tabi." dedi ve odadan çıktı.
Anastasia, Naz'a baktı ve "nasıl?" diye sordu.
"Kendini harap etmeye devam ediyor. Hep gözü uzaklara dalıyor. Durumu çok kötü."
Anastasia, elini şefkatle Naz'ın koluna attı ve "sen nasılsın?" diye sordu.
"İyi olmaya çalışıyorum. Her ne kadar Aras'tan sadece bir kere haber alabilmiş olsam da."
Naz, derin bir nefes aldı ve ardından "seni çağırıyor." dedi. Merdivenleri yavaş adımlarla indi.
Anastasia, ise odaya girdi ve "beni istemişsiniz." diye sordu.
Bilge, Anastasia'ya bakmadan "gel kızım!" dedi ve denize bakmaya devam etti.
"Nur ve Muzaffer'in durumu nasıl?"
"Hâlâ komadalar efendim."
Bilge, Anastasia'ya döndü ve "yaptıran belli değil mi?" diye sordu.
Anastasia, başını iki yana sallayarak "hayır efendim." diye yanıt verdi.
"Her şey kontrolümün dışında gerçekleşiyor ve ben bu durumdan nefret ediyorum. Her şey benim elimde olmalı. Kudret Tanrıçası ve Kudret Tanrısı benim saflarımda yer almalı. Bilmem anlatabildim mi?"
Anastasia, "anladım efendim." diye yanıt verdi.
"Merak etmeyin! Muzaffer'e ve Nur'a bunu yapanları bulacağım."
"Nur'a olanlar trafik kazası. Bundan eminiz. Sen Muzaffer'e yapılan saldırının arkasında kim var onu öğren."
Anastasia, başıyla emri yerine getireceğini belli etti ve "emredersiniz." diye yanıt verdi.
"Aras'ı da bul artık! Oğlumu görmek istiyorum. O konuda da neler olduğunu anlayamadım gitti."
"Merak etmeyin hanımefendi. Ben her şeyi halledeceğim."
Bilge, gülümsedi ve "bana rapor vereceksin!" diye hatırlatmayı unutmadı.
Anastasia da gülümsedi ve "tabiki de." diye yanıt verdikten sonra odadan çıktı.
Aynı zamanda Jale, dolabın kapağını açtı ve "bira ister misin?" diye sordu. "Olur." diye yanıt gelince iki tane bira çıkardı dolaptan.
"Bana söylemek isteyip de söyleyemediğin nedir böyle? Son yirmi dört saattir çok dalgınsın."
Aras, uzatılan birayı aldı ve bir yudum içti.
"Annemle bu sıralar aramız açık, görüşmüyoruz."
Jale, birasından bir yudum aldı ve "neden?" diye sordu.
"Zamanı gelince öğrenirsin."
Jale, Aras'ın bu ketumluğuna şaşırdı ve "peki." demekten başka çaresi kalmadı. Ne sakladığını başka yollardan öğrenmeye çalışacaktı artık.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sahte İzdivaç (+18 Erotizm) (Düzenleniyor)
RomanceYapacak iyi bir tanıtım bulamadım maalesef. :( Kurgu ilerledikçe aklıma gelir muhtemelen. O zaman bir tanıtım yazısı hazırlarım.