BÖLÜM 3

47.2K 328 88
                                    

"Cengiz abi ile önemli birkaç şey konuşuyorduk Dayı."

Şerafettin, sinsi bir gülümseyiş takındı yüzüne. "Ne hakkında bakalım?" diye sordu.

Cengiz, Şerafettin'in sorusu üstüne ne diyeceğini bilemedi. Düşünmek için zaman kazanmaya karar kıldı ve "şey..." dedi. Sonra kendine bile itiraf edemediği gerçeği söylemeye karar verdi.

"Benim bir küçük gönül meselesi vardı da. Onun için Naz'dan son direktifleri alıyordum."

Şerafettin, güldü ve "peki." dedi. Ardından odadan çıkıp Naz ile Cengiz'i yalnız bıraktı. Bu yalan ile doğru arasındaki cevaba oldukça inanmıştı.

Cengiz, Naz'a sıkıntısını anlatmak istercesine baktı ve bir açıklamada bulunmak için konuştu.

"Bu gönül meselesi konusunda ciddi olmadığımı biliyorsun değil mi?"

Naz, güldü ve ardından yatağın başına oturdu. Anlayışlı olduğunu belirtir bir şekilde Cengiz'e baktı.

"Merve'ye karşı bir şeyler hissetmen kötü, ayıp bir şey değil abi."

Cengiz, kaşlarını çattı ve biraz öfkelenmiş bir vaziyette "ne demek değil?" diye tısladı. Bir nevi kendisine duyduğu öfkeydi bu.

"O Ramazan'ın daha yeni ayrıldığı sevgilisi. Ben kardeşime ihanet edemem."

Naz, boynunu bükerek duygulandığı ve itiraza hazırlandığı belli olan bir çift gözle Cengiz'e baktı.

"Abi yapma ne olur! Merve ile Ramazan'ın ilişkisinin yürümeyeceğini ikimiz de biliyorduk ve sen Merve'den hoşlandığını Ramazan'a daha önce anlatıp Merve'ye de ilanı aşk etseydin eminim şu an çıkıyor olurdunuz. Ramazan'ın aklının Sıla'da olduğunu, Merve'nin sadece Sıla'yı unutma çabası olduğunu defalarca birbirimize söylemedik mi? Bunun hakkında konuşmadık mı?"

Cengiz, derin bir nefes aldı. Ardından bu nefesi geri verdi ve Naz'ın yanına oturdu.

"Tamam ama yine de bu doğru olmaz."

Naz, yüzünü buruşturarak Cengiz'e baktı. Bakışlarıyla resmen "beni yanlış anlıyorsun." diyordu.

"Ben sana hemen git, Merve'ye asıl demiyorum. Biraz vakit geçsin, sonra ona uzun zamandır âşık olduğunu anlat! Hem hatırlarsan Merve'ye hemen yürümemen konusunda uyarmıştım seni."

Cengiz, geriye doğru bıraktı kendini ve başını duvara yaslayarak iç çekti, "tamam." dedi.

"Söylediklerini uygulayacağım aşk profesörü Naz Kazanova Hanım(!)"

Naz, gülerek, "güzel." dedi ve odadan çıktı. Cengiz ise bir süre kendi kendine düşünmek için odada kaldı ve düşündü de. Ramazan'ın Merve'yi sevmediğini başından beri biliyordu ama Merve'yi sevdiğini ona bir türlü söylememiş, buna cesaret edememişti. Ramazan'ın kendi kendini kandırdığını da çok iyi biliyordu ve bu, işte bugün ortaya çıkmıştı.

Cengiz, düşüncelerine birden başını silkeleyerek son verdi ve ayağa kalktı. Ağır adımlarla odadan çıkıp salona döndü. Boş bulduğu ilk yere oturdu ve burası, an itibariyle Merve'ye en uzak koltuktu.

"Bolu'ya yolculuk ne zaman anne?"

"Bir aksilik çıkmazsa bu akşam kızım. Ankara'da pek durmayacağız yani. Size geçerken uğradık sadece."

Gülsüm, gülümsedi ve "iyi yaptınız anne." dedi.

"Keşke daha fazla kalabilseydiniz ama neyse. Dönüşte artık."

Gülsüm, gülümseyerek kızı Naz'a baktı. "Sağlık olsun." dedi ve çayından bir yudum aldıktan sonra tekrar annesine çevirdi başını.

"Gitmeden önce bir isteğiniz var mı?"

Sahte İzdivaç (+18 Erotizm) (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin