2. Bölüm

1K 34 37
                                    

Emine ve Ömür mutfakta kahvaltı hazırlıyorlardı.

"Yenge her şey hazır. Abimleri çağırabiliriz."

Emine, Ömür'e gülümseyerek kafa sallamış içeriye seslenmişti.

"Haşmet kahvaltı hazır."

Haşmet ve Behzat "Çok acıktık." Diye söylene söylene masaya oturdular.

Emine onların haline gülmüş elindeki ekmekleri masaya koymuştu. Merdivene doğru dönüp seslendi.

"Ferman hadi oğlum."

Onlar kahvaltıya başladıkları sırada Ferman'da gelip sofranın başında bekledi. Herkes Ferman'a bakmış, Haşmet durumu anlamıştı.

"Gel aslanım otur şöyle." Dedi.

Emine oğlunun sargılı ellerinden öpüp, başını okşadı.

"Yeğenim dün gece görüşemedik. Eline ne oldu?"

Ferman amcasına bakıp gülümsedi.

"Diken battı amca."

Behzat şaşırmış bir şekilde masadakilere baktı.

"Bahçeden gül topladım da amca onun dikeni."

Behzat kahkaha atarak "Hayırdır Ferman? Kim bu şanslı kız?" Dedi ve göz kırptı.

Ferman yanında oturan annesinin elinden tuttu.

"Güzeller güzeli annem."

Emine oğlunun yanağına öpücük kondurdu.

Herkes onlara gülümseyerek bakıyordu. Haşmet'in gülümsemesi yavaş yavaş soldu.

Emine ve Haşmet göz göze gelmişlerdi. Haşmet hatasını anlamış gibi Emine'ye baktı ve başını önüne eğdi. Daha sonra ayağa kalktı.

"Hadi toplantıya geç kalmayalım."

Behzat abisine kafa sallayarak yerinden kalktı. Ferman'da arkalarından gitmek için ayağa kalkmıştı.

Emine oğluna yetişip "Oğlum dün gece konuştuklarımız aramızda kalacak. Hızır Ali'den de uzak dur. Ben uygun bir zamanda kardeşinle ve babanla konuşurum." Dedi.

Ferman annesinin söyledikleri karşısında sinirlenmiş sert bir şekilde "Asıl o benim kardeşimden uzak dursun." Diye fısıldamıştı.

Haşmet'in onlara baktığını farkeden Emine oğluna yalvaran gözlerle baktı. Ferman annesinin alnından öperek ona söz verdiğini belli etti.

Haşmet daha fazla dayanamamış yanlarına gelerek konuşmaya başladı.

"Ferman veliahtım olmak istemiyorsan söyle oğlum. Ağaç olduk burada!"

Babasına gülerek arabaya gitti.

Haşmet karısının yanağına öpücük kondurup arabaya bindi. Emine onlara gülümseyerek el salladı.

Eve girdiğinde Ömür'ün telefona bakarak güldüğünü gördü.

"Ömür hadi kalk buraları toplayalım sonrada alışverişe gideriz. Oradan da İlyaslara geçeriz."

Ömür yengesinin imasına gülerek "Olur yengeciğim." Dedi.

Façalılar toplantının olduğu yere gelmişti.

Ferman arabadan indiğinde Hızır Ali'yi gördü. Annesine verdiği söz aklına gelince suratını ekşiterek kafasını yere eğdi.

Behzat arabayı park etmiş ve İlyas'a doğru yürümeye başlamıştı.

K A R A     S E V D A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin