6. Bölüm

851 34 55
                                    

Erkekler koşarak bahçeye çıkmış ancak Haşmet dışında kimseyi görmemişlerdi. Haşmet ise hiç durmadan havaya ateş ediyor öfkesini atmaya çalışıyordu. Behzat koşarak abisinin yanına gelmiş elinden silahını almaya çalışmıştı. Ferman ve Tipi'de Haşmet'i tutmaya çalışıyorlardı.

Hakan ve diğer korumalar da ellerindeki silahlarla seslere koşarak gelmiş olanları izliyordu. Behzat onları farkedip bağırmaya başladı.

"La Hakan ne bakıyorsunuz? Film mi çeviriyoruz burada!"

Hakan ve korumalar silahlarını beline takıp koşarak yanlarına gelmişti. Haşmet'i güç bela tutmuş silahınıda elinden almışlardı.

Kadınlar ise tüm bu olanları odanın balkonundan şaşkınlıkla izliyorlardı. Emine Haşmet'e bir şey olmadığını görünce rahatlamış ve odaya geri dönmüştü. Ömür ve Didem'de arkasından gitmişlerdi.

Haşmet bağırarak "Lan bırakın beni kafanıza sıktırmayın!" Demiş ve herkes geri çekilmişti.

"Abi sana bir şey oldu sandık. Yaptığın iş mi yani? Sinirlenip havaya ateş açmak nedir?"

"Ya bırak Behzat senin bu abin kafayı yemiş laftan anlamaz."

Haşmet sinirle Tipi'ye bakmış ve arkasını dönüp arabasına doğru yürümeye başlamıştı.

"Baba nereye gidiyorsun?"

Haşmet yürümeye devam ederek konuşmuştu.

"O Hızır denen adama hesap sormaya gidiyorum!"

"Behzat siz evde ablamla kalın. Ben bununla giderim. Belli ki olay çıkarmadan durmayacak."

Behzat ve Ferman eve yönelmiş Tipi'de Haşmet'in arabasına binmişti. Haşmet Tipi'nin arabaya binmesini umursamayıp arabayı çalıştırmıştı.

Ferman ve Behzat salona geçip karşılıklı oturmuşlardı. Kısa bir sessizlik sonrası Ferman konuşmaya başladı.

"Fikret kim amca? Annemin o adamla ne ilgisi var ki babam bu kadar sinirlendi?"

"Yeğenim şimdi bana eski defterleri açtırma demek isterdim ama belli ki abim o defteri açtı ve kan dökmeden kapatmaya da niyeti yok. Fikret eskiden Hızır  Abi ve Tipi Abinin arkadaşıymış. O zamanlar biz daha Çakırbeyliler ile dost değildik. Hatta Ömür ve ben daha çocuktuk o kadar eski yani. Neyse bu Fikret 18-19 yaşlarında yengemin karşısına geçip benim sende gönlüm var demiş. Yengemde bunu sert bir dille reddetmiş. Daha sonra Hızır Abi ile abim dost oldular. İki aile çok sık görüşmeye başladık ve abimde masaya oturdu. Bu sayede Tipi Abi ile de tanıştı ve yengemi gördüğü gibi ona aşık oldu. Her şeyi göze alıp yengemin karşısına geçip ona hislerinden bahsetti. Tipi Abi yengemin kabul etmeyeceğini düşünmüştü. Sonuçta yengem uzun süredir tanıdığı Fikret'i reddetmişti yeni tanıdığı birini neden kabul etsin ki diye düşünmüştü. Ama yengem abimi reddetmedi. Meğer o da ilk görüşte aşık olmuş abime. Tabi bu sefer Tipi Abi ile abim çok büyük kavga ettiler. Hızır Abide yengemi kendi ablası gibi görür bilirsin onun üzülmesini istemediği için Tipi Abinin karşısında durmuştu. Emine Ablam ve Haşmet eğer istiyorlarsa evlenecekler sende karışmayacaksın dedi. Tipi Abi de ablasına kıyamayıp zamanla ikna oldu. Ama bu sefer Fikret şerefsizi kudurdu. Nasıl olurda beni istemeyip Haşmet'i ister diye. Neyse sonra masayı bıraktı bir süre ortalıkta dolaşmadı. Bir gün pat diye çıkıp geldi. O günde büyük gün düğünümüz var. Bir şekilde göze batmadan yengemin yanına gidip karşısına dikilmiş. Kaçalım gidelim demiş. Tam o sırada da abim yengemin yanına gitmişti nikah başlayacaktı. Odaya girdiğinde Fikret'i görüp deliye dönmüş bir güzel dövmeye başlamış. Sen misin düğün günü benim kadınıma yaklaşan diye. Sonra bizde yengemin feryatlarına koşup yanlarına gittik. Gittiğimizde iş işten geçmişti. Abim Fikret'i öldüresiye dövmüştü. Fikret berbat bir haldeydi. Hızır Abi ve Tipi Abi Fikret'i odadan çıkarıp gittiler. Bir daha da Fikret'i görmedik."

K A R A     S E V D A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin