Emine bir şey demeyince Tipi konuşmaya devam etmişti.
"Ben Gönül'ümün mezarından ayrıldım yürümeye başladım ki arkamdan tanıdık bir ses seslendi. Arkamı döndüğümde Fikret'i gördüm. Bana doğru gelip halimi hatrımı sordu. Kesin dönüş yapmış bir daha dönmeyecekmiş hatta masaya oturmaya karar vermiş."
Emine Tipi'nin son söylediği cümle ile telaşlanmıştı.
"Ne demek masaya oturmaya karar vermiş. Öyle her karar veren masaya otursaydı."
"Feyyaz ile bir anlaşma yapmışlar. Masanın diğer üyeleri Fikret'i destekleyecekmiş. Hızır'da dahil abla."
"Sen ne diyorsun gardaşım? Hızır böyle bir şeye nasıl izin verir? Haşmet bunu duysa olacakları düşünemiyorum bile."
"Valla abla Hızır'ın vardır bir planı yoksa Haşmet'i çiğneyip Fikret'i desteklemezdi."
"Haşmet şimdilik bir şey bilmesin Tipi. Hatta mümkünse en son o öğrensin. Madem Hızır böyle bir karar almış Haşmet'in yapacaklarını da düşünmüştür umarım."
"Orasını bilmiyorum ama Fikret evlenmiş."
"Evlenmiş mi?"
Emine biraz olsun rahatlamıştı. En azından bir karısı vardı. Haşmet'in sakin olması için bir neden doğmuştu.
"Evet abla yanında bizim Dido yaşlarında bir kız vardı. Kızıyla birlikte bir yakınlarının mezarını ziyarete gelmişler."
"Tipi bu söyleceğim aramızda kalacak gardaşım. Biz geçenlerde Ömür ile birlikte dışarı çıkmıştık. Fikret'i gördüğümü sanmıştım ama sonra birden kayboldu. Emin olamadım. Benzetmiş olabilirim diye düşünmüştüm ama yanılmışım."
"Tesadüfe bak abla."
Emine kafa sallamış daha fazla konuyu uzatmak istememişti. Pencereden dışarı baktığında güneşin doğmak üzere olduğunu gördü ve odaya gitmek için ayaklanmış mutfaktan çıkmıştı ki karşısında kocasını buldu.
"Haşmet korkuttun beni."
"Korkacak ne var?"
"Öyle bir anda karşıma çıkınca korktum işte."
"Sen napıyordun burada?"
"Su içmek için kalkmıştım Tipi'de mutfaktaymış öyle lafladık biraz. Bende şimdi yanına geliyordum."
"Ne hakkında lafladınız bu saatte?"
Emine kocasının ters ters soru sormasından şüphelenmişti.
"Bunca yıl sonra gardaşım gelmiş. Öyle havadan sudan sohbet ettik işte. Hadi gel odamıza çıkalım."
Emine kocasının elinden tutmuş merdivene doğru yönelmişti ki Haşmet bir anda elini geri çekmişti.
Emine ne olduğunu anlamamış ama kocasının bir şey duyup duymadığını anlamaya çalışıyordu.
"Korktun Emine çünkü bana yalan söyledin. İnsan kocasından bir şey saklıyorsa korkar."
Emine anlamamış gibi yaparak "Senden ne saklayacağım Haşmet?"
"Bana oyun oynama Emine!
Haşmet öyle bir bağırmıştı ki evdeki herkes koşarak odalarından çıkmış ancak ne olduğunu anlamamış birbirlerinin yüzüne boş boş bakıyorlardı.
