Yüzüne vuran güneş ışığıyla gözlerini araladı. Yan tarafına baktığında karısının kendisine dönük sırtını gördü.
Onu uyandırmamaya çalışarak omzuna öpücükler kondurdu. Saçlarının arasında burnunu gezdirdi.
Dünyanın en güzel kokusuydu.
Emine sırtında hissettiği sıcaklıkla uyandı. Haşmet'in tenini teninde hissetmek ona huzur veriyordu.
"Günaydın güzel karım."
Haşmet dayanamayıp karısının yüzüne öpücükler kondurmaya başlamıştı. Emine onun bu haline kahkaha atarak karşılık verdi.
"Dur deli dur."
"Evet sana deliyim doğrudur Emine Hanım."
Emine kocasının dudaklarına öpücük kondurup yataktan kalkmaya çalışmıştı. Haşmet buna izin vermemiş karısına sımsıkı sarılıp yatmıştı.
"Hadi kalk. Kahvaltı yapıp eve gitmemiz gerekiyor. Didem ile Tipi gelecekler."
Haşmet oflayarak kollarını sertbest bırakmıştı.
Emine ona gülümseyip elinden tutmuş ve yataktan kalkmışlardı.
Birlikte duş almak için banyoya girmiş. Daha sonra da hazırlanıp kahvaltı yapmak için evden çıkmışlardı.
Kısa bir yolculuk sonrası kahvaltı yapacakları mekâna gelmişlerdi.
Emine kocasının koluna girmiş etrafa bakarak yürüyordu.
Mekanın kapısındaki adam onları karşıladı.
"Dayı hoşgeldiniz. Her zaman ki masanız hazır."
Haşmet kafasını sallamış içeri girmek için karısına öncelik vermişti.
Deniz manzarası eşliğinde kahvaltılarını yapmaya başlamış keyifle sohbet ediyorlardı.
Kahvelerini de içtikten sonra arabaya binip evlerine doğru yola çıkmışlardı.
Birkaç saat sonra evlerine gelmişlerdi.
Haşmet'in arabasını gören Selçuk koşarak gelmiş Emine'nin kapısını açmıştı.
"Günaydın Selçuk."
"Günaydın yenge. Hoşgeldiniz."
Haşmet'de arabadan inmiş anahtarı Selçuk'a uzatmıştı.
"Hakan nerede?"
"Birkaç saat önce havaalanına gitti Dayı. Tipi Abi ile Didem'i karşılayacaktı."
Haşmet tamam anlamında Selçuk'un omzuna dokunmuştu.
Karısını kolunun altına alarak eve doğru yürümeye başlamıştı.
Salonda oturan Ömür ve Behzat onları görünce ayağa kalkmış "Hoşgeldiniz." Demişlerdi.
Hep birlikte bahçeye çıkmışlardı. Biraz zaman sonra evin bahçesine giren araba ile hepsi ayaklanmıştı.
Arabadan inen Didem koşarak babasının boynuna atlamıştı. Sırayla herkese sarıldıktan sonra herkesin gözü Tipi'yi aramıştı.
Didem bakışlarından anlayarak "Dayım mezarlığa gitti." Demiş Ömür söze girmişti.
"İlyaslar bekliyor Meryem Abla aradı. Akşam yemeğinde hep birlikte olalım dedi."
"Hızır Amca dayımı arayıp söyledi hala haberi var. Sen Hakan abinle eve git ben mezarlıktan sonra direk Hızırlara gelirim dedi."
Hepsi Tipi'ye üzülmüş sessizce yerlerine oturmuşlardı.
