8. Bölüm

834 33 43
                                    

Çakırbeyli evinde keyifler yerindeydi. Bahçede güzel bir sofra kurulmuş Enişte de mangalın başındaydı. Herkes çok acıkmış etlerin pişmesini bekliyordu.

Emine oğlunun arabasını görünce ayaklanmış ona doğru yürümeye başlamıştı. Ferman'da arabadan inmiş annesine doğru yürüyordu. Annesi oğluna yaklaşıp ona sıkıca sarılmıştı. Ferman'ın sarılmadığını hissedince geri çekilip gülümsemiş oğlunun yüzünü inceleyerek "Oğlum iyi ki geldin. Sensiz boğazımdan geçmeyecekti." Demişti.

Ferman mimiklerini dahi oynatmadan annesine öylece bakıyordu. Emine oğlunda bir gariplik olduğunu hissetmiş gülen yüzü solmuştu.

Herkes onlara bakıyordu. Haşmet oturduğu sandalyeden kalkıp yanlarına geldi.

"Bu halin ne Ferman?"

Ferman babasının yüzüne bakmış ama cevap vermemişti. Emine'nin gözü oğlunun gömleğindeki kan izlerine çarpmış ve bir hışımla Ferman'ın ceketinin önünü açmıştı.

Emine korkuyla ellerini ağzına götürmüş kötü bir şeyler olduğunu anlamıştı. Haşmet oğlunun kendisine gelmesi için kolundan tutarak silkelemişti.

"Bu kan kimin Ferman?"

...

"Oğlum cevap versene!"

Haşmet'in ters bir şey yapmasını engellemek için erkekler yanlarına gelmişti. Ferman kendisine gelip konuşmaya başlamıştı.

"Fikret'i öldürdüm."

Herkes şok olmuş ne yapacaklarını şaşırmıştı. Emine'nin tansiyonu düşmüş yere yığılacaktı ki İlyas ve Behzat kollarından tuttu.

Haşmet Ferman'ın yakasına yapışmış "Ne yaptın lan sen?" Diye bağırarak oğluna yumruk atmıştı. Ferman yere düşmüş ve burnu kanamaya başlamıştı.

Haşmet oğlunu yerden kaldırmış tekrar vuracaktı ki Emine oğlunun önüne atladı. Haşmet'in havaya kalkan yumruğundan tutup "Sakın Haşmet!" Demiş ve oğluna dönüp ağlayarak sarılmıştı.

Ferman kanayan burnunu tutmuş babasına bakıyordu.

"Silahını ver Ferman."

"Fikret kendi silahıyla vuruldu."

"O zaman Fikret'in silahını ver!"

"Silahını almadım."

"Sen ne halt ediyorsun lan! Madem vurdun silahı niye almıyorsun?"

Haşmet sinirden deliye dönmüştü. Ferman pişkin pişkin cevap verdikçe daha da sinirleniyor karısını karşısına almak istemediği için sabrediyordu.

Herkes susmuş olacakları düşünüyordu. O sırada Hızır'ın telefonu çalmıştı.

"Tufan arıyor Haşmet."

Haşmet aç der gibi elini sallamış Hızır'da sesi hoparlöre vererek açmıştı.

"Efendim Tufan?"

"Reis Fikret'i vurmuşlar. Durumu ağır ameliyata aldılar. Ameliyat sabaha kadar sürermiş."

Herkes birbirine bakmaya başlamıştı. Fikret ölmemiş miydi?

"Kim vurmuş Tufan? Nasıl olmuş?"

"Reis sizin evin oradaki orman yolunda vurmuşlar. Herhalde sizden çıktıktan sonra birileri peşine takılmış. Kimin vurduğunu henüz bilmiyoruz. Fikret'i hastaneye getirdiklerinde baygındı. Bu arada Fikret'in silahından çıkmış kurşun.  Feyyaz silahı incelemeye verecek haber gelince söylerim sana. Eğer silahtan bir şey çıkmazsa Fikret'in uyanmasını bekleyeceğiz ama doktor her şeye hazırlıklı olun çok kan kaybetmiş dedi."

K A R A     S E V D A Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin