Haşmet'in radyoyu açmasıyla keyifleri yerine gelmişti. Haşmet karısına hem kaçamak bakışlar atıyor hem de şarkının sözlerini mırıldanıyordu.
"AŞKIN ÖMRÜME ÖMÜR
SENSİZ DÜNYA ÖLÜM YAR
SENİ GÖREN BU GÖNLÜM
ALEV ALEV ALEV YANDI YAR"Emine kocasının bu haline hem gülüyor hem de ona eşlik ediyordu. Arabaların bahçeye girdiğini gören Hakan koşarak yanlarına gelmişti.
"Hakan var mı bi yaramazlık?"
"Yok Behzat Abi."
"Atlar biraz huysuz da Dayı sana zahmet bi bakar mısın? Ne yaptıysak olmadı."
Haşmet ve Emine el ele arabadan inmiş onlara doğru yürüyorlardı.
"Siz içeri geçin ben bi bakayım."
Haşmet Hakan ile birlikte oradan uzaklaşmıştı.
Ferman'ın kapıyı açmasıyla herkes eve girmişti. Birbirlerine iyi geceler dedikten sonra herkes odasına çekilmişti.
Emine odaya girdiğinde gözüne aile fotoğrafı çarptı. Çerçeveyi eline aldı.
"Ah benim güzel kızım. Ne işler açtın böyle."
Emine yarın Didem'i arayacak ve okulundan izin alıp dayısını da ikna ederek nişan için buraya gelmeleri gerektiğini söyleyecekti.
Çerçeveyi yerine koyup üstünü değiştirmek için dolabı açtı. Siyah askılı geceliğini eline aldı.
Üzerini değiştirip yatağa girdi. Kafasını yatak başlığına yaslayarak yatağa uzandı.
Haşmet'in gelmesini beklerken aklına bugün kafede yıllar sonra gördüğü o tanıdık yüz geldi. Suratı bir anda soldu.
Neden bunca yıl sonra geri geldiğini sorup duruyordu kendi kendine.
Korkuyordu ama neden? Korktuğu kimdi? Ailesinin zarar görmesinden mi yoksa Haşmet'in vereceği tepkiden mi, bilemiyordu.
Emine derin düşüncelere dalmış olacakları düşünürken Haşmet'in odaya geldiğini yatağa girdiğini farketmemişti.
Haşmet karısının göğsüne başını koyup ona sarılmıştı.
Emine Haşmet'in sıcaklığını hissetmesiyle kendine gelmiş ve kocasının saçlarını okşamaya başlamıştı.
"Neyin var?"
"Bir şeyim yok sadece Tipi'yi düşünüyordum. Gönül'ü kaybettikten sonra apar topar Didem ile birlikte yurt dışına gitti. Telefonda bile doğru dürüst konuşmuyor benimle bunca zaman sonra geri gelecek. Bizlere nasıl davranacak merak ediyorum. Didem durumu iyi merak etmeyin diyor ama Tipi bu belli olmaz."
"Tipi belki gelmez. Sen kendini fazla umutlandırma sonra üzülme."
"Hayır Haşmet gelecek. Didem'e tembihledim. Dayın gelmezse sende gelme sana kıyamaz gelir dedim."
"Peki gelsin bakalım. Ama bunca yıl sonra buraya dönmek ona kötü gelmesin Emine?"
"Doktoru ile sürekli konuşuyorum. Kontrollerine aksatmadan gidiyor. Eskisi gibi paltosunu giyip bir köşede oturmuyormuş. Ayrıca hepimiz onu çok özledik. Onun içinde bi değişiklik olur fena mı? Kalmak istemezse nişandan sonra yine gider. Bu mutlu günümüzde hep beraber olalım istiyorum."
"Sen nasıl istersen güzelim." Haşmet karısının boynuna öpücük kondurup yüzünü boynuna gömdü. Birbirlerine daha sıkı sarıldılar.
Gözlerini kapatıp kendilerini uykuya teslim ettiler.