Siz ilk görüşte aşka inanır mısınız?
Damla inanmazdı. İlk görüşte aşk mı olurmuş der geçerdi hep. Fakat nerden bilebilirdi büyük konuştuğunu?
Okulun popüler çocuğunun kafasına top atmasıyla başladı her şey. Tahmin etmemişti o güzel gözlü oğlana kal...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Multimedya : Berkay Dağhan
Yazarın Anlatımından
Damla dünden hazırladığı kamp çantasıyla okulda beklerken göz hapsine aldığı Utku'yu kaçırmamaya çalışıyordu. Gülümsedi yavaşça. Bu soğuk görüntüsünün arkasında aslında bambaşka biri vardı Utku'nun. Dün kız kardeşine olan bakışları, gülümsemesi çok güzeldi. Derin bir iç geçirdiğinde bakışları yanında uyuklayan arkadaşını buldu. Kafasına hafif dokunduğunda irkilerek kalkan Sude ile gülümsedi.
"Günaydın efendim kahvaltınızı getireyim mi?" Sude etrafına saf saf bakarak başını salladı. Okulun bahçesine giriş yapan otobüs ile ayaklanan öğrenciler, durduğu an otobüse doluşmaya başladı. Valizini yerleştiren kızlarda otobüse bindiğinde anında dolan koltuklara şaşkınlıkla bakakaldılar. Sude tam Berkay'ın yanından geçip gidecekti ki Damla'nın onu kolundan itmesiyle pat diye Berkay'ın yanına düştü.
"Dün beni yalnız bırakmanın cezası arkadaşım. İyi yolculuklar." Sude küfür ederek Damla'ya kaşlarını çattığında yavaşça Berkay'a döndü. Fakat kulağında kulaklık telefonuyla ilgilenen Berkay Allahtan bir şey duymamıştı. Damla biraz daha ilerlediğinde arka tarafın hemen iki önünde oturan Utku'yu gördüğünde oturmakla oturmamak arasında kaldı. Önde boş yer var mıydı acaba?
"Bütün yolu ayakta mı geçireceksin? Otur işte." Utku yine bütün soğukluğu ile konuştuğunda Damla göz devirerek yanına oturdu. Yoklama alınmasıyla başlayan yolculukta herkes kendi halinde takılmaya başlamıştı bile. Dün gece uyumamanın acısını şimdi yaşıyordu Damla. Gözleri neredeyse kapanacaktı ama hala uyumamak için direniyordu.
Yanına oturan kıza bir bakış atan Utku, başını cama çevirerek dışarıyı izlemeye başladı. Damla daha okula geldiği ilk günden istemsizce girmişti hayatına. Her zaman planla hareket eden Utku için bu durum berbattı. Oflayarak tekrar önüne döndüğünde artık sıkıntıdan patlamak üzereydi. Nefret ediyordu kalabalık yolculuklardan. Ne vardı sanki kendi arabasıyla gitseydi hepsi o ikizi yüzündendi. Neymiş sosyalleşmesi gerekiyormuş.
"Salak herif." diye mırıldandı Utku.
"Bir şey mi dedin?" merakla kendisine bakan kıza döndü Utku. Kahverengi gözlerini saran uzun kirpikleri insanda dokunma isteği uyandırıyordu. Hayatında ilk defa bu kadar uzun kirpik görüyordu.
"Hayır demedim." Damla burnunu kırıştırdı.
"Aman tamam aksi şey seni." Damla tekrar önüne döndüğünde Utku onun bu tepkisine gülümsemeden edemedi.
Çantasından yeni yıkanmış tişörtü çıkaran Sude, hala kendisini fark etmemiş Berkay'a uzattı. Telefonunun önünde bir anda beliren tişört ile başını kaldıran Berkay, yanında Sude'yi görmesiyle hızla telefonunu kapattı.
"Bu ne?" Berkay eline aldığı tişörtün kendisinin olduğunu fark ettiğinde bakışları tekrar Sude'ye döndü.
