*Soğuk*

8.2K 542 178
                                    

Beynimin artık yandığını hissettiğim anda kurtarıcımız olan zil imdadımıza yetişmişti.

"Oh be!" matematik dersi bittiğinde başımı sıraya koyup gözlerimi kapattım.
Sude'de aynı şekilde yattığında saçlarımda hissettiğim yumuşak dokunuşlarla başım kaldırdım. Utku yüzündeki muhteşem gülümsemesi ile az önce uzandığım sırama oturdu.

"Bende bir Berkay'a bakayım." Sude sırasından kalktığında Utku ona döndü.

"Uyudu o da uyandır istersen."

"Tamam bakarım ben." Sude sınıftan çıktığında sınıftaki birkaç göz hala bizim üzerimizdeydi.

"Bugün bana matematik çalıştıracaksın değil mi?" Utku oynadığı saç tutamımı bırakarak yanağımdan öptü.

"Evet güzelim aklımda."

"Kütüphanede mi yoksa her zaman ki gittiğimiz kafede mi?" Utku biraz düşündükten sonra elindeki kalemi döndürerek cevap verdi.

"Kafeye gideriz orası da sakin oluyor. Hem ben bir şey yemeden rahat edemem." onun bu tatlı hallerine gülüp beline sarıldım.

"Çok uykum var. Nefret ediyorum şu derslerden ya."

(bunlar kendi duygularım canım okurlarım nasıl seviyorum ama dersleri dnspwnalsja)

Utku iyi dersler dileyerek sınıftan çıktığında Sude'de otuz iki diş sırıtarak yanıma geldi. Onun bu haline gülerken baş ucumuzda Buse belirdi.

"Damla bir gelir misin?" kaşlarımı çatarak dik dik suratına baktım. Sude'de aynı şekilde ona baktığında tekrar Buse'ye döndüm.

"Git başımdan Buse, ders başlayacak." çantamdan kitaplarımı ve defterimi çıkarttığımda Buse yavaşça koluma dokundu.

"Ya bak cidden sadece konuşacağım. Ben biraz abarttım galiba sana da çok ayıp ettim lütfen Damla." arada kalmışcasına Sude'ye baktığımda o da olumsuz anlamda başını salladı.

Ağzımı açacağım zaman Buse beni tekrar susturdu.

"Lütfen iki dakikacık sadece." pes ederek yerimden kalktığımda Sude'de hemen ayaklandı.

"Bende geleyim mi?"

"Hayır hayır gerek yok sen hoca gelirse uydur bir şeyler." Sude karışık bir yüz ifadesiyle başını salladığında çoktan sınıftan çıkmıştık. Sınıftan çıktığımızda karşı sınıftaki Alple göz göze geldiğimizde o da bir Buse'ye bir bana bakmış. Kaşlarını çatarak nereye gittiğimizi anlamaya çalışmıştı.

Merdivenlerden indiğimizde yemekhaneye gelmiştik.

"Burada ne işimiz var?"

"Burası ders zamanı çok sakin oluyor. Şu ileride bir anfi gibi bir yer var biz genel olarak orada oluruz."

Gözlerimi kıstığımda arkamı dönerek geldiğim yoldan ilerlemeye başladım.

"Damla!" Buse arkamdan bağırsada takmadım. Güvenmiyordum bu kıza. Tam kapıdan çıkacakken güçlü iki kol beni belimden tutarak havaya kaldırdığında tiz bir çığlık attım. Ağzımıda kapatıp hareketlerimi kısıtladığında çırpınmaya çalıştım fakat çok sıkı tutuyordu. Önde Buse ilerleyip bir yerin kapısını açtığında buranın soğuk hava deposu olduğunu anladığımda neredeyse ağlayacaktım. Beni tutan kişi acımadan içeri doğru fırlattığında başımı sert, soğuk zemine çarptım. Zonklamının etkisiyle başımı tutarken Buse birkaç bir şey söyleyip, üzerime kapıyı kilitletip gitti.

Ağrıyan başımla zar zor ayağa kalktığımda tüm gücümle kapıya vurdum. Soğuk yavaştan vücuduma etki etmeye başladığında artık sinirden ağlamaya başlamıştım.

"Utku!"

"Sude!" kapıya vurmaya devam ederken bir yandan da burnumu çekiyordum.

"Berkay! Utku!" ağlayarak son kez kapıya vurduğumda kayarak yere oturduğum. Tüm vücudum soğuktan titrerken kapanan gözlerimi açık tutmaya çalışsamda başaramıyordum.
Ben soğuğa dayanamazdım ki!

Gözlerim tamamen kapanmadan son kez mırıldandım.

"Lütfen Utku lütfen çabuk gel."

😻

Sude stresle başını bacağını sallamaya başladığında hala kapıya bakıyordu. Neredeyse yirmi dakika geçmişti ama hala ortalıkta Damla yoktu.

"Hocam rehberlik öğretmenimiz beni çağırmıştı gidebilir miyim?"

"Tabi Sudecim gidebilirsin." öğretmene yalandan gülümseyerek sınıftan çıktığında hızla sayısal sınıfının önüne gelerek sınıf kapısının camından içeri baktı. Buse'yi otururken gördüğünde içindeki şüphe daha da artarken Berkay ve Utku Sude'yi çoltan fark etmiş ne olduğunu anlamaya çalışıyorlardı.

Sude ikisinede acil gelmeleri gerektiğini işaret etti.
Utku ve Berkay başlarını sallayarak hocaya bir şey söyleyip sınıftan çıktığında ikiside neredeyse telaştan ağlayacak kıza baktılar.

"Sude, iyi misin?" Berkay yanakları kızarmış kıza baktı.

Sude, Buse'nin sınıfa gelişinden itibaren bütün olayı anlattığında Utku direkt sınıfa daldı.

"Damla nerede?!" Hoca şaşkınlık içinde karşısında tartışan gençlere bakarken Buse korkuyla ayağa kalktı.

"B.Ben bilmiyorum. Konuştuk sonra ayrıldık."

"Yalan söyleme!" Berkay kardeşini tutup sınıftan çıkarttığında aklına gelen fikirle Utku'yu sürükledi. Okulun kamera odasına giriş yaptıklarında güvenlik hızla kameraları ayarladı.

İki kız en son yemekhane katına inerken görüldüğünde Utku zihninde canlanan görüntü ile koşarak yemekhaneye doğru ilerledi.

"Allahım lütfen düşündüğüm şey olmasın lütfen!" nefes nefese mutfak kısmına girdiğinde neredeyse bütün okul Utku'nun peşindeydi.
Soğuk hava deposunun önünde durduğunda kapıyı açmaya çalıştığında kilitli olduğunu fark ederek sinirle kapıya yumruk attı.
Kilidi zorlada olsa çevirdiğinde açılan kapı ve aynı anda yere yığılan bedenle korkuyla yere eğilerek kızı kucağına aldığında morarmış dudaklarına ve bembeyaz olmuş yüzüne bakarak hızla çıkışa doğru koştu.

"Berkay! Arabayı aç çabuk!" Berkay panikle arabayı açık sürücü koltuğuna oturduğunda Sude'de öndeki koltuğa oturmuştu bile.

Kısa sürede hastaneye vardıklarında Damla çoktan acil kısmına alınmış diğerleride içlerindeki korkuyla koltuklara oturmuş ve bekleneye başlamışlardı.

Dakikalar dakikaları kovalarken Utku telaşla oturduğu yerden kalktı.
Nefes almak için bahçeye çıktığında içinde sıkışan duygular yavaş yavaş dışarı çıkıyordu. Dolan gözlerini gökyüzüne çevirdi.

"Herkes gidiyor, sen gitme Damla."

Bölüm Sonu 😻
O kadar yoğunluktan düzenleyemedim. Yazık hatası ve uyumsuzluk varsa özür dilerim. Sizleri daha fazla bekletmek istemedim

İlk  Görüşte (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin