Siz ilk görüşte aşka inanır mısınız?
Damla inanmazdı. İlk görüşte aşk mı olurmuş der geçerdi hep. Fakat nerden bilebilirdi büyük konuştuğunu?
Okulun popüler çocuğunun kafasına top atmasıyla başladı her şey. Tahmin etmemişti o güzel gözlü oğlana kal...
"Aşkım kamp için eksik bir şey yok değil mi her şey tam?" Utku güzel karısına bakarak valizin kapağını kapattı. Evet daha fazla beklemek istememiş iş hayatına atıldıktan kısa bir süre sonra sade bir nikah ve düğün merasimi ile dünya evine girmişlerdi. Berkay ve Sude ise bu süreçte nişanlanmış yavaştan düğün için adım atmaya başlamışlardı. Şimdi ise güzel bir yerde kısa bir tatil için hazırlık yapıyorlardı.
Damla çalan telefonu ile elindeki çantasını kenara bırakarak telefonu cevapladı.
"Efendim Sude?" Sanki karşısında ki kendisini görecekmiş gibi başını sallayarak konuşmaya devam etti.
"Tamam canım kapının önüne çıkıyoruz bizde." Telefonu kapatarak iki valizi kolayca kaldıran kocasına baktı. Kas yapmak bazen işe yarıyormuş demek ki.
"Aşağıda bizi bekliyorlar." Utku gülerek camdan dışarı bakmaya çalıştı.
"Hayret Berkay evden erken çıkabilmiş bir de üstüne gidip Sude'yi almış bu çocuk gözlerimi yaşartıyor." Gülüşerek evden çıktıklarında valizleri arabaya yerleştirmek için yanlarından ayrılan Utku ile Sude ve Berkay'da araçtan indi.
"Ne uyuşuksunuz bir saattir sizi bekliyoruz."
"Abart." Utku arkadan bağırınca Damla gülerek ona baktı. Bu ikizler asla değişmemişti.
"Hadi bakalım yolculuk başlasın." Berkay'ın ellerini birbirine vurarak herkesi araca yönlendirmesiyle arabaya binmişlerdi. Tek arabayla gitmeye karar verdiklerinde kızlar hemen arkaya binmiş Berkay ve Utku ön tarafta yerlerini almışlardı.
"Umarım yolu biliyorsundur kardeşim." Berkay ukala gülümsemesiyle kardeşine yandan bir gülüş atarak arabayı çalıştırdı.
"Çocukluğumuzun geçtiği o dağ evini nasıl unuturum kardeşim." Utku tip tip kardeşine baktı.
"Oraya küçükken gittiğimizide sayarsak eğer sadece üç defa falan gitmişizdir ama sen bilirsin." Kızlar gülmeye başladıklarında Berkay gözlerini devirdi. Bir kere de çaktırmasa olmuyordu doğrucular kralı kardeşi.
Yolculuk güzel sohbetlerle Berkay ve Utku'nun atışmalarıyla geçerken Berkay'ın yutkunuşu arabanın içinde resmen yankılanmıştı. Yavaşça kenara çektiğinde sakin bir şekilde Utku'ya baktı.
"Neden durdun?" Utku kızların sormak istedikleri soruyu dışarı vurduğunda hepsi merakla Berkay'ın suratına baktı.
"Korkmayın ya öyle önemli bir sorun yok yolu unuttum sadece." Hepsi şaşkın şaşkın Berkay'a bakmaya devam ederlerken Utku sinirle yüzünü sıvazladı.
"İn aşağı Allah aşkına hadi." Utku'nun sinirinin farkında olan Berkay ses çıkarmadan indi arabadan. Yaşlandıkça daha mı agresif oluyordu bu herif anlamıyordu ki.
Utku sürücü koltuğuna geçip yola koyulduğunda kızlar artık uyku mooduna geçmek üzereydi. Mola vermek istememişlerdi ancak acıkmayada başlamışlardı bile. Utku sonunda dağ evine geldiklerini belirtircesine bir mırıltı çıkardığında herkes merakla etrafına baktı.
Damla ve Sude geldikleri yere ağızları açık bakarken daha önce Utku ve Berkay'ın buradan bahsetmemiş olmalarına kızmışlardı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
