Medya: Macarena
Upuzun bir bölümle geldiim iyi okumalarr🦋🦋🦋🧣🧣🧣🧣🧣
Uras'dan
Eski, iki katlı ahşap evin önünde durduk. Evin hemen yanında yine eski, üç katlı bir bina daha vardı. İlk katı beyaz boyanmıştı. Çok güzel görünüyorlardı. Kapıda bizi yaşlı bir kadın karşıladı. Poyraz hemen kadının boynuna sarıldı.
Çok özlemişlerdi birbirlerini belli. İçeri davet etti adının Hatice olduğunu öğrendiğimiz kadın. Eve girince kocaman bir avluyla karşılaştık. Ev çok büyüktü. Eşyalar da eski ama şık duruyordu.
Hatice teyze önce hepimizin odalarını gösterdi. Tek tek kalıyorduk. Sonra elimize bir alışveriş listesi tutuşturdu. Sadece kurşun dökmeyecekmiş. Üzerlik otu da alacaktık. Bir de metal kap. Nerelere gitmemiz gerektiğini de yazmıştı. Poyraz zaten buraları bildiği için o götürecekti bizi.
Biraz dinlendik ve çarşıya gitmek için kapıdan çıktık. Biz kapıdayken yan evin kapısı açıldı. Bizim yaşlarımızda üç erkek çıktı.
Yanımıza geldiler hepimizi süze süze. İçlerinden esmer olan Poyraz'la tokalaştı. "Ne zamandır uğramıyordun. Gözlerimiz yollarda kaldı."
Poyraz Mehir'e bakarak, "Minik bir sincapla uğraşıyordum kardeşim. Gelmeye fırsat bulamadım." dedi.
Mehir'de pis pis Poyraz'a baktı bu sözlerden sonra.
Diğer esmer, ama renkli gözlü çocukta tokalaştı Poyraz'la. "Kim bu güzel arkadaşlar kanka. Resmen gözüm gönlüm açıldı." dedi kızlara bakarak.
Araya girdim. "Uras ben. Poyraz'ın en yakın arkadaşı."
Sonra düzeltme ihtiyacı hissettim. Erkekleri göstererek, "Arkadaşları..." Elimi Çakıl'ın beline koydum. "Bu hanım kızımız benim sevgilim, şu kenarda duran minik varlık kardeşim, diğerleri de baldızlarım. Başka sorun var mı?"
Yenal'ın boğaz temizleme sesiyle elimi Çakıl'ın belinden çektim. Çakıl'dan küçük bir kıkırdama sesi geldi. Kulağına yaklaşıp, "İstemeye geldiğimizde de bu bize karışırsa valla olay çıkarırım Çakılım."
"Nasıl çıkartacaksın Uras anlatsana biraz." dedi sırıta sırıta.
"Nasıl olacak işte ışın kılıcımla karnını dürtücem."
Gülmeye başladı. "Gülme öyle kızım. Öpesim geliyooğğ!"
"Azma anonim. Abime kalmadan çarparım ağzına."
Arkada duran sarışın çocukta geldi yanımıza. Poyraz'a başıyla selam verip, "Görüşelim bir ara. Arkadaşlarıda tanıştırırsın hem. Ama şu an acil işimiz var. Görüşürüz." dedi.
Poyraz anlayışla kafasını salladı. "Akşam geliriz müsait olursanız. Görüşürüz." Onlar giderken biz ayaküstü Poyri'yi sorguya aldık.
"Kim onlar?"
"İşte bizim yan komşularımız. Her katta biri yaşıyordu eskiden ama şu an hepsi beraber oturuyorlar. Aslında aileleriyle yaşıyorlardı ama hepsi farklı şehirlere gittiler. Bunlar da bizim gibi son sınıf oldukları için okul değiştirmediler, burda kaldılar."
Yenal hepimizin aklındaki o soruyu sordu. "Peki bu kızlara yürüyen gözü dönmüş manyak çocuğun aşıları tam mı?"
Güldük. Sonra arabalara binip çarşıya gittik. Poyraz sanki kırk yıllık rehber gibi dükkanları tanıtıyordu. Tuna, Poyraz'ın kolunu tutup durdurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
PEMBE FULAR | Yarı Texting
NouvellesAnonim17: Kız sana hayran olsunlar. Öpüp de başlara koysunlar. Yemeyip sabaha bıraksınlar. Yollarına paspas olsunlar ... Çakıl36: Kime baktın koç???? Anonim17: Kız seni kendime yapsam mı? YAPSAM YAPSAM :) Çakıl36: Hoşt ulan!