Bölüm 20 'Dilek Şişesi'

41 6 10
                                    

Medya: Neler geçiyor aklımdan tövbe tövbe
İyi okumalarr🦋🦋

🧣🧣🧣🧣🧣

Eda'dan

Uçmakdere'de çok durmayıp hemen yola çıktık. Malum yolumuz çok uzundu. Akşam geç saatlerde eve gelince direkt yatağa girdim.

Yorgundum ama çok daha fazlası vardı. Aslında kırgındım da. Uyuyamamıştım bir türlü. Yenal'ın benimle alay edişini aklımdan çıkaramıyordum.

Ondan gerçekten hoşlandığımı belli etmiştim ama o bunu ciddiye bile almamıştı. Sonra fark edince de gönlümü almak için binbir takla atmıştı.

Belki de beni, her gördüğüne aşık olduğunu sanan küçük bir kız gibi görüyordu. Tamam ondan iki yaş küçüğüm ama küçük bir kız da değilim elbette. Daha önce de sevgililerim olmuştu. Bense ilk defa bu kadar garip hissediyordum.

Yolda gelirken yine beraberdik ama bu sefer konuşmak için bir yerlerimi yırtmadım. Aksine kulaklıklarımı takıp müzik dinledim. Sonra sıkılıp bir film açtım, yarısında uykuya daldım...

Ama hiçbir türlü muhatap olmadım Yenal'la.

Bunları düşünürken gerçekten içim sıkılmıştı. Nefes alamıyordum, bende yatağımdan kalkıp üstüme bir kapüşonlu aldım ve gizlice dışarı çıktım.

Evimiz sahile beş dakika mesafedeydi. En sevdiğim özelliği buydu evin. Gizlice dışarı çıkıp sahilde dolaştığım çok olmuştu.

Kafama kapüşonluyu geçirip kulaklıklarımı taktım. Biraz yalnız kalıp düşünmeye hatta ufak çaplı bir depresyona ihtiyacım vardı.

Sahilin oradaki bankların birine geçip oturdum. Bacaklarımı kendime çekip başımı dizlerime yasladım. Kulağımdaki hüzünlü şarkıyla gözlerimi kapatıp bir süre durdum öylece.

Kafamı denize bakmak için kaldırdığımda kayalıkların oraya sıkışmış bir şey parladı gözüme. Küçük cam bir şişeydi. Hani şu dilek şişeleri var ya. Hah işte onlardan.

 Hah işte onlardan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Elime alıp baktım. İçinde zincirli bir şey ve bir not vardı. Mantar tıpasını açıp içindekilerini elime döktüm. Zincir bir kolyeydi içindeki şey. Kolyenin ucunda minik bir kalp vardı. Çok zarifti gerçekten.

Hemen kağıdı açıp okumaya başladım.

Bu kolyenin içinde çok güzel hayaller var.
Asla olamayacak olan çok güzel hayaller...  Ona iyi bakacağını biliyorum.
Aşık olacağını, bu kolyenin aşk olacağını çok iyi biliyorum.
Bir gün belki görüşürüz, kim bilir belki kolye yanında olur.
Eğer görüşürsek diye bulan kişi, o ucundaki kalbi soldurma
Çünkü o kalp sana zamanı geldiğinde çok şey söyleyecek!
Onu dinle, çok mutlu ol :)

PEMBE FULAR |  Yarı TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin