32. Bölüm

42.3K 1.6K 2.5K
                                    





ÖNCE PARLAT ⭐️

Yorum sınırı: 2K

.



Kalbim değil böyle göğsüme vuran;O SENSİN SEN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Kalbim değil böyle göğsüme vuran;
O SENSİN SEN..!!

Dönüp baktıklarında ikisinin de yüzleri gerilirken karşılarında ki kadın da son derece ifadesizdi. Kocasının sinirle elini sıktığını fark ettiğinde güçlükle yutkundu Dila. Eğer burada Mirhan'ı dizginlemese yengesinin patavatsızca söylediği kelimelerle bir arbede yaşanması olasıydı..

Aynur Arslanoğlu iğrenir gibi baktı ikisine de. İçinde öyle büyük bir intikam yemini vardı ki onu gerçekleştirmeden bu dünyadan göçüp gitmek haramdı ona. Dila'ya her baktığında içinde ki ateş daha da harlanıyor kabaran öfkesini zor bastırıyordu.

Onun oğlu toprağın dibine bu adam yüzünden girmişken, şimdi hiç bir şey yaşamamış gibi geçmişini silip atması fazlasıyla gücüne gidiyordu. Ki zaten Botan'dan öncesinde de bilenmişliği vardı bu kıza. Hem Dila'ya hem de kayınvalidesi olacak Esma Arslanoğlu'na.. İkisini kan kusarken görse dahi dönüp bir bardak su uzatmazdı Aynur hanım. Öyle ki büyüktü nefreti...

"Ne hoş tesadüf." Dedi Mirhan ılımlı bir sesle.. Karısının elini sıkı sıkıya tutmuş izin dahi vermemişti gidip elini öpmesine, keza son zamanlarda yengesiyle ilgili hiç de iyi şeyler duyduğu söylenemezdi..

"Tesadüfleri siz yaratıyorsunuz Mirhan. Dillerden düşmeyen düğünleriniz olsun, davetleriniz olsun, böyle umulmadık yerlerde insanların karşılarına çıkmalarınız olsun. Her an her yerdesiniz.. Hayat size güzel.." Dediğinde renkli gözlerini Dila'ya dikti hedef alarak.

"Sen de seversin, her daim senin için imkan yaratanları." Kocasının eline tırnaklarını batırdığının farkında değilken yüz ifadesi içersinde hissettiklerine tezat fazlasıyla kati ne söylersen söyle beni etkilemez diyen cinstendi..

"Müsaadenle yenge, bizim çok vaktimiz yok yemek yiyip çıkmamız lazım." Diyerek yükseltti bir nebze sesini, rahatsız olduğunu vurgularcasına selamı verip merhabaya durmak istemedi..

Tınlamadı Aynur Arslanoğlu.

"Çok merak ediyorum.. Nasıl rahat mı vicdanınız..? Benim oğlum sayesinde yaptığınız nam ve sermayelerle bugüne gelmişken şimdi geçmişi hatırlamamanız ne acı!" Dedi gözlerini Dila'dan çekemezken. "Özellikle de sen..Ama ne yaparsan yap, nereye gidersen git, hatta istediğin kadar çocuk doğur yine de geçmişini silip atamazsın. Sen Botan Arslanoğlu'nun nikahından, Mirhan Arslanoğlu'nun nikahına düştün..."

Kan beynine sıçramakla kalmamış gözlerinin kenarına da bulaştı, akabinde Mirhan'a gelen öfke vücudunda ki kılcal damarlardan da kendini alelen belli ediyordu net bir şekilde.

MECRUHHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin