Pazartesi.
12.13Devrim: Ne yiyeceksin?
Eray: Nasıl yani?
Devrim: Kantindeyim.
Devrim: Ne istiyorsun?
Eray: Bana yemek mi ısmarlayacaksın?
Devrim: Evet?
Devrim: Hadi söyle amk, millet sırada bekliyor.
Eray: Dürüm.
Devrim: İçecek?
Eray: Kola.
Devrim: Sınıfta mısın?
Eray: Evet.
Devrim: Tamam.
Eray: Sevgilinmişim gibi davranıyorsun. Farkında mısın?
Devrim: Öyle mi?
Eray: Aynen.
Devrim: Ne bileyim aq hiç sevgilim olmadı ki.
Eray: Biliyorum. O yüzden uyarayım dedim.
Devrim: Sorun yok. Halimden memnunum.
Eray: Sevgilin olmam düşüncesi hoşuna gidiyor yani.
Devrim: Noterde falan çalış sen amk. Her şeyi yüz kere teyit etmek konusunda müthişsin.
Eray: Kaçma cevap ver.
Devrim: Cevabımı sınıfa gelince veririm. Sen dürümünü yerken.
Eray: Niye?
Devrim: Söylediğim her şeyin bokunu pürsüğünü inceleyip beni zıvanadan çıkarma diye.
Eray: Boş konuşuyorsun.
Devrim: Sen oturduğun yerde felsefi devrim yapıyorsun çünkü.
(Görüldü.)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır çizgisi
Teen FictionVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.