Pazartesi.
22.50Devrim: İyi misin?
Eray: İyi ne kelime harikayım.
Devrim: Kaşın kanıyor mu hala?
Eray: Yok, durdu.
Devrim: Acile gidelim dedim sana amk. Niye inat ettin ki?
Eray: Lan oğlum alışkınım ben bir şey olmaz. Geçer yarına.
Devrim: Ya bak böyle alışkınım malışkınım diyorsun deli oluyorum he.
Eray: Niye?
Devrim: İnsan dayak yemeye alışır mı amk?
Eray: Bir yerden sonra alışıyor valla.
Eray: Senin burnun nasıl?
Devrim: İyi, bir şeyim yok benim
Devrim: Sen evde misin?
Eray: Evin önündeyim. Annemler uyusun öyle gireceğim eve.
Devrim: Niye?
Eray: Böyle görmesinler şimdi beni.
Devrim: Sabah görmeyecekler mi?
Eray: Çok erken çıkıyorlar sabah. Trafiğe yakalanmamak için.
Devrim: E ne zaman gireceksin eve?
Eray: 1 saat sonra falan.
Devrim: Yuh amk. Bir saat dışarıda mı bekleyeceksin?
Eray: Aynen.
Devrim: Bize gel.
Devrim: Kalırsın gece.
Eray: Gerek yok bro. Sağol.
Devrim: Gel dedim aq gerek var mı, diye sormadım.
Eray: Çok uzak abi ya. Başka zaman gelirim.
Devrim: Yürüyerek 20 dk amk neresi uzak?
Eray: Sen nereden biliyorsun aq?
Devrim: Bilmiyorum.
Eray: 🤔
Devrim: Utku seni sıkıştırırsa diye önlem olarak birkaç kez okul çıkışı seni takip etmiş olabilirim.
Eray: Yuh ebesinin amı ama artık yani!
Devrim: Geliyor musun?
Eray: Oğlum bir dur amk. Daha şoku üstümden atamadım. Sen beni mi takip ettin okuldan sonra?
Devrim: Abartılacak bir şey yok ya. Sürekli seni tartakladığı zamanlarda bir iki kez yaptım sadece.
Eray: E parkta Irmakla tanıştığında hiç renk vermedin? Evi bilmiyorum falan dedin?
Devrim: Ne yapacaktım oğlum? Evinizi biliyorum Irmakcığım, okul çıkışı abini takip ederken öğrendim mi diyecektim küçücük kıza?
Eray: Bir de abartılacak bir şey yok diyorsun.
Eray: Tüylerim diken diken oldu.
Devrim: Of ne uzattın be.
Eray: Neyse geliyorum size. Götüm dondu.
Devrim: Konum atayım mı? Yolu hatırlıyor musun?
Eray: Hatırlıyorum.
Devrim: Tamam. Görüşürüz.
Eray: Grş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
sınır çizgisi
Novela JuvenilVenüs'ün kitabıdır, o dönene kadar bu hesapta geçici olarak bulunmaktadır.