sınır çizgisi

65

Salı.
20.30

Gözde: Selam canım kankam.

Gözde: Nasılsın?

Gözde: Bugün daha iyi gördüm seni.

Gözde: Okulda giydiğin hırkayı nerden aldın bu arada?

Gözde: Gerçekten çok güzel bir hırkaymış.

Gözde: Rengi gözlerini ortaya çıkarmış.

Eray: Bende not yok.

Gözde: Ne notu?

Eray: Biyoloji? Hani yarın yazılı olacağımız ders???

Gözde: Aşk olsun Eray. Aklıma bile gelmedi inan. Hal hatır sorayım dedim sadece.

Gözde: Hem ben öyle bir insan mıyım?

Eray: Evet?

Gözde: Doğru.

Gözde: Hiç mi yok?

Gözde: Eksik mi?

Eray: Hiç yok.

Eray: Benimle barıştığın anlamına mı geliyor şimdi bu?

Gözde: E hazır yazmışken özür dile de barışalım bari. Boşa gitmesin.

Eray: Özür dilerim.

Gözde: Ne için?

Eray: Of.

Gözde: Neyse, affettim.

Eray: Büyüksün BAŞGAN.

Gözde: Devrim Gökçe'yle mi çıkıyor?

Eray: Ben nereden bileyim aq.

Gözde: Senden hoşlandığı halde neden böyle bir şey yapıyor ki?

Eray: Ben nereden bileyim aq. +1

Gözde: İyi misin sen?

Eray: Değilim Gözde.

Gözde: Bir sorun mu var?

Eray: Hiç sorun yok.

Eray: Devrim'in ibnesavarına çarpmış olmamı saymazsak tabi. Ama insanlar açlıktan ölüyor amına koyayım.

Eray: Benimki de dert mi?

Gözde: Bu kadar saçmalıyorsan durum vahim demektir.

Eray: İyiyim ben. Uykusuzum sadece.

Gözde: Üzülme kuzucuğum ya.

Gözde: Kendi kaybeder.

Eray: Müthiş teselli ediyorsun.

Gözde: Sen daha iyilerine layıksın?

Eray: Olmuyor, yol yakınken sal beni.

Gözde: Peki😞

(Görüldü.)