94

9.4K 595 117
                                    

Pazar.
15.03

Devrim: Eray

Devrim: Evde misin hala? Yanına geleyim.

(Görüldü.)

Devrim: ??

Eray: Babam burada hala.

Eray: Sonra yazarım.

Devrim: Tamam.

(Görüldü.)

Devrim: Hala babanın yanında mısın?(17.40)

Devrim: En azından bir şey söyle.

Eray: Değilim.

Devrim: Ne olacak şimdi?

Eray: Bilmiyorum. Bu sinirle Irmak'ın velayetini alır herhalde.

Devrim: Özür dilerim. Evde babanın olduğunu bilseydim öyle birden öpmezdim. Kötü oldu yakalanmamız.

Devrim: Gerçekten özür dilerim.

Eray: Senlik bir durum yok. Kırk yılda bir geliyor zaten. O da sana denk geldi.

Devrim: Ne için gelmişti?

Eray: Irmak'ı alışverişe götürecekti.

Devrim: Çok tepki verdi mi?

Devrim: Sana bir şey yaptı mı?

Eray: Yeni bir şey yok.

Devrim: Derken?

Eray: Pardon ya. Herkesin babasının benimki gibi orospu çocuğu olmadığını unutuyorum bazen.

Eray: Biliyormuşsun gibi konuşuyorum, ama şuan içerik açıklayacak halim yok. Sonra anlatırım.

Devrim: Eray

Devrim: Öyle demek istemediğimi biliyorsun. Kaç kez özür diledim lütfen artık yapma şöyle.

Eray: Bence gayet istekliydin söylerken.

Devrim: Yapma şunu Eray.

Devrim: Yine benden uzaklaşıyorsun, yapma.

Devrim: Babana kızıp öfkeni bana yöneltme.

Eray: Kimseye sinirimi falan yöneltmiyorum amk.

Eray: Ama nedense değiştiremeyeceğim durumlar için parçalanan hep ben oluyorum.

Eray: Babama benzemediğini söylüyorsun da şu an ondan farklı görünmüyorsun gözüme.

Devrim: Nasıl yani?

Eray: İkiniz de elimde olmayan şeyler için beynimi sikiyorsunuz. O seni sevdiğim için demediğini bırakmadı. Senin ne yaptığını anlatmama zaten gerek yok.

Devrim: Öyle demek istemedim diyorum ulan! Sinirle söyledim işte bir anlamı yoktu.

Eray: Sen bana kızdığında düşmanınmışım gibi davranıyorsun. O yüzden konuşurken hiç acımıyorsun ya da suçlu hissetmiyorsun.

Eray: Ama ben her şeyi düşmanımdan değil, sevdiğim adamdan duyuyorum Devrim.

Eray: Neyse, benim gidip Irmak'a yemek hazırlamam lazım. Görüşürüz.

(Görüldü.)

Devrim: Oğlum ben çocukluğumdan beri altı adamla aynı evde yaşıyorum. Babamı zaten tanıyorsun sürekli çalışıyor, kardeşlerim desen hepsi birbirinden bozuk.

Devrim: Böyle şeyleri kim öğretir onu da bilmiyorum ya neyse.

Devrim: Herhalde anne öğretir ama biliyorsun annem büyütmedi beni. Babamın da vakti yoktu böyle inceliklerle uğraşmaya.

Devrim: Kendi kendime deneme yanılma büyüdüm işte.

Devrim: Senden önce bir insana nasıl değer verilir onu bile bilmiyordum. İnsanlarla doğru düzgün bağ kuramıyordum.

Devrim: Sonuç olarak, seni seviyorum Eray. Biliyorum, bunu gösteremiyorum. Hatta bazen her şeyi sıçıp sıvıyorum. Ama gerçekten seviyorum.

Devrim: Bir insan başka türlü nasıl sevilir bilmiyorum.

Devrim: İstediğin gibi biri olmak için uğraşıyorum, ama bazen beceremiyorum işte.

Devrim: Seni babanla vurmak gibi bir düşüncem yoktu. Öyle bir şeyi nasıl söyledim ben de anlamadım.

Devrim: Ama haklısın. Sonuna kadar haklısın. Özür dilerim.

Devrim: Senin hakettiğin gibi biri olmaya çalışıyorum ama belki de boşuna uğraşıyorumdur.

Devrim: Sen bana çok fazlasın abi.

Devrim: Bunu söylemek canımı sıkıyor ama öylesin.

Devrim: Aramız düzelsin istiyorum. İstiyorum istemesine de belki de düzelmese daha iyi. Ben eninde sonunda içine sıçıyorum zaten.

| Devrim çevrimdışı.

____

sınır çizgisiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin