Grinin en koyu tonunu içinde saklayan yağmur bulutları, tam da o anda bir şimşek bıraktı yeryüzüne iki yabancı da acılarını yaşarken.
O gün ikisi de ruhlarının öldüğünü düşündüler.
Fakat o gün, ikisinin de ruhları görünmez bir iple birbirine bağlan...
Özledim sizleri, umarım tatiliniz güzel geçiyordur. Biraz heyecan ve merak uyandırıcı bir bölümle geldim sizlere. Umarım beğenirsiniz...
Vote ve yorumlar unutulmasın efenim, seviliyorsunuz <3
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Neyse, Siyah (Esved)
Sabrina Claudio, Problem With You
Darmaduman Duyguların Gecesi
(Hakan Beydemir & Alphan Atahanlı, Yakut Holding, saat 13.45)
Odada attığı voltaları saymayı bırakalı olmuştu Hakan Bey'in. Bir kaç hafta geçmesine rağmen kızından hiçbir iz yoktu. Onun için endişeleniyordu. Akıl sağlığının yerinde olmadığı düşüncesi de eklendiğinde bu olay Hakan Bey'i, gerçek anlamda bir çıkmaza sokuyordu.
Tanıdıkları herkesten sormuşlardı, uzak ya da yakın ama kimseden olumlu bir geri dönüş alınamamıştı. Kızının bitap haliyle kimi bulup sığındığını bilmiyordu ve bu onu daha da endişelendiriyordu ama asla bir haber mevcut değildi. Arama ekipleri, İzel'i son hız aramaya devam ediyordu ama çoğunlukla elleri boş geri dönüyorlardı.
Üzerindeki takım elbiseyle şirketlerindeki odasında yüzünü sıvazlayarak yürüyen Hakan Bey'in kapısı çalınınca, ellerini yüzünden çekip saçlarına daldırdı ve hemen ardından sert sesini takınarak, "Girin," dedi karşıdaki kişiye. Saçlarına aklar eklenmiş, orta boylu bir adam odaya girdiğinde o kişi, Alphan Atahanlı'dan başkası değildi.
"Hala bir haber yok mu?"
Alphan Bey'in sorusuyla gözlerini yumup derin bir nefes veren Hakan Beydemir'in endişesi ve sabrı belki de kotasını doldurmuştu. Haftalardır tek bir ip ucu bile ulaşamamıştı eline. Eşi Vildan Hanım ağlıyor, diğer evlatları ise onunla konuşmayıp kardeşlerini merak edip üzülüyorlardı. Zaten bu sabah şirkete gelmeden oğlu Barlas'la kavga etmişti. Barlas, hala ikisini de sorumlu tutuyordu bu olaydan.
"Hiçbir şey bulamıyorlar Alphan. Nerede bu kız?"
Alphan Bey, bu sitem dolu soruya karşı sessiz kalmayı tercih etti çünkü en ufak bir fikri bile yoktu. Ortağının kızı İzel'i severdi, oğluyla da yakıştırırdı hep. Sinan'ın, tek oğlunun, ölümünden sonra bunların oluşu onu da üzmüştü ama o çabuk toparlanıp araştırma başlatmıştı. Ne yazık ki araştırmaların da sonucu koskoca bir hiçti.
