medya: meg myers, desire. (bu ficin taslağını atmama sebep olan ikinci şarkı.)merhabalar, zeus dizlerinizi titretecek bir bölümle geldi. :D
bölümde blood play var, humiliation var, o var bu var şu var dirty talk var falan fiso diye uyarı yapmıyorum zira siz zaten giriş bölümündeki uyarıyı okuduğunuz için şu an buradasınız?
bölümlerin geç gelme sebebinin başında oy ve yorum sayısının bu denli düşük olmasının olduğunu aklınızda bulundurmanızı da rica ederek, sizleri bölüm ile bırakıyorum.
oy ve yorumlarınızı eksik etmeyin, keyifli okumalar yavrular.
***
ne kadar süredir uzanıyor olduğumdan emin olamadığım siyah, deri koltuğun üzerinde, binbir şekle girerek kitap okumaya devam ediyordum.
en sonunda uyuşup kalan bedenim bana kalk ve biraz hareket et amına koyayım sinyalleri vermeye başlamıştı zira tanrım, gerçekten bacaklarım ve ayaklarım karıncalanmaya başlamıştı artık.
elimdeki kitabı bırakarak ayağa kalktım. kollarımı kaldırarak kısa bir süre gerinmemin ardından yüzümü yıkayıp kendime gelmek adına, merdivenlere doğru ilerlemeye başladım.
taehyung evde değildi. o gecenin ertesi günü - mezuniyet gecem - hayalini kurduğum onca şeyin aksine, hiçbir sikim yapamamıştık ve bu durum tam tamına bir haftadır sürüyordu. siktiğimin sebebi ise, taehyung'un şirketteki işlerinin birden yoğunlaşmasıydı. sormamıştım sebebini zira gerçekten pek anlamıyordum ve ilgimi de çekmiyordu.
pekâlâ, bir şey söylemeye zerre hakkım yoktu. bu onun işiydi, elbette böyle dönemleri olacaktı ve ben buna elbette saygı duyuyordum. sadece, tanrım, o gün aramızda geçen o tansiyonun üzerine hiçbir şeyin olmayışı, felaket sinirlerimi bozmuştu!
ne zaman rahatlayacaktı iş mevzusunda kesin bir şey söylememişti lakin dün, az kaldı demişti. dudaklarımı büzerek oflamaktan başka bir şey yapamamıştım elbet.
ne zaman o çalışırken yanına gelip, kucağına yerleşsem, dizlerine uzansam, dudaklarıma saniyelik öpücükler bırakıp saçlarımı okşuyordu bir haftadır. yine pekala, bu davranışlarının köpeği bile olabilirdim lakin, saniyelik değil, yarım saat süren öpüşmelerimizi özlemiştim ben. dudaklarımın şişmesini, uyuşmasını, dudaklarımı kanatmasını özlemiştim. onu özlemiştim. bu tarafının, dediğim gibi köpeği olabilirdim lakin en çok beni terbiye etmesi için yanıp tutuştuğum yanını özlemiştim.
evet, yine pekâlâ; şu anki ilişkimizi seviyordum fakat bizim ilişkimizin adı, her ne kadar sadece böyle olmadığından ikimiz de emin olsak ve dile getiremesek bile, bdsm ilişkisiydi ve biz o açıdan yakınlaşmayalı, bir ayı geçmişti.
bundan hem memnundum, hem de değildim.
memnundum zira birbirimizi daha yakından tanımıştık, tanıyorduk, onunla gerçekten sevgiliymişiz gibi hissediyordum ki bu sebepsizce bana uzak geliyordu. memnun değildim zira onun o vahşi yanını çok özlemiştim!
"of! of! offf!" yüzümü oflaya oflaya yıkamamın ardından tekrar aşağıya indim. taehyung tahminimce birazdan gelirdi. saat dokuzu geçmişti çoktan. mutfağa geçerek ağzına kadar çikolata ile doldurmuş olduğum çekmeceyi açtım ve en sevdiğimi alarak, tadını çıkara çıkara yemeye başladım.
ah, birazdan her akşamki rutinimiz yaşanacaktı. taehyung, o yırtmak istediğim takımlarından biri, o alev saçları, siktiğimin piercingli dudakları ile içeri girecek, açsa eğer benimle beraber bir şeyler yiyecek ve laptop'ını kaptığı gibi işe gömülecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lights down low
Fanfic"doğru yer, doğru zaman, doğru adam, doğru duruş, doğru açı, doğru vuruş ve doğru şiddet; seni bir yerden alıp başka bir yere götürür, jeon. daha önce tatmadığın bir hazzı tattırır, hissetmediğin yoğunlukta duygular açığa çıkartır." bdsm! | dom / t...