Bᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ 1 : Aile

3K 135 110
                                    

"Hepimizi çok severdi o

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Hepimizi çok severdi o. Sadece toplumdan ve ailesinden sevgisizliği öğrenmişti."

                                   ☃︎

Parmaklarımın ucunda kristaller olduğuna emin olacağım kadar soğuktu hava. Ne boğazıma sıkı sıkı sardığım atkım, ne kalın kabanım, ne de titreyen ellerime sardığım eldivenler engel olabiliyordu buna. Soğuk nefesimi dışarıya üfledim. Yukarı doğru süzülen buhar hoşuma gitmişti.

Eldivenlerimi çıkartıp cebime tıkıştırdım. Evet, üşüyordum. Hatta donuyordum. Ama hiçbir kuvvet beni yarım kalan kardan adam ailesini tamamlamaktan alıkoyamazdı.

Saatlerce mutlu bir aile için uğraşmıştım. Yarın onu kardeşlerim dağıtacaktı büyük ihtimal. Ancak önemsediğim bir şey değildi bu. Yaparken zaten yeterince keyif almıştım. Her ne kadar üşütüp hasta olsam da, oynamak iyi hissettirmişti. En güzeli de, yığınla karın üzerine bedenimi bırakmak ve çok sevgili arkadaşımı korkutmaktı. Onunla karda debelenmek, vazgeçemeyeceğim bir şeydi.

Soğuktan kıpkırmızı kesilmiş ellerimle eve gittiğimde annemden sıkı bir azar yemiş, koca yaşıma rağmen şamar yedikten sonra salonun ortasındaki sobanın önüne kurulmuş, birkaç elmayla beraber ıhlamur çayı gibi bir sürü çay içmiştim. Ne bu çaylar, ne de annemin bitmek bilmeyen söylenmeleri işe yarayacaktı. Yine de içtim. Annemin elinden zehir olsa içerdim.

Çiftçi bir baba ve ev hanımı bir annenin en büyük çocuğuydum ben. Benden küçük biri kız, üç kardeşim vardı. Henüz küçük oldukları için tek dertleri oyunlardı. Gerçi, onlardan pek farklı sayılmazdım. Annem hep beni "küçük Jimin'im benim." diye severdi. Evet, büyüktüm. on yedi yaşıma basmıştım. İşe gidiyordum, eve ekmek getiriyordum. Okumak çok istesemde okuyamamıştım ama olsundu. Kazandığım paralarla aileme yardımcı olur, küçük kardeşlerime yeni oyuncaklar alarak gülümsetirdim.

Hayallerime ulaşamamıştım ama onların gülümseyişleri her şeyi geçiriyordu.

"Boğazın çok ağrıyor mu? Yarın işe nasıl gideceksin? Ah, Jimin! Baban sana çok kızacak. Bir büyüyemedin küçük Jimin'im..." 

Demiştim size... annem bana hep böyle seslenirdi. Uzattığı üç tane mandalinayı büyük bir iştahla kaptım ve 365açmaya çalıştım. Ellerim sızlıyordu ama sorun değildi.

"Teşekkür ederim. Ayrıca babamı boşver. Eskisi gibi çok dövemiyor, yoruluyor zaten. Hem bir şey olmaz. İşe giderim yine. Hem sabah bir çay yaparsın, hiçbir şeyciğim kalmaz." İçini çekip, kardeşlerimi okuldan almaya gideceğini söyledi. Bana da evden çıkmamamı sıkıca tembihlemiş, akşam yemeği için masayı kurmamı söylemişti. İkiletmeden mutfağa gittim. Çok geçmeden kapının kapanma sesi duyuldu.

40'𝘀 𝗠𝗮𝗿𝗿𝗶𝗮𝗴𝗲 | ʸᵒᵒⁿᵐⁱⁿHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin