Kendim için alışılmadık şeyleri deneyimlemek beni korkutuyordu ancak gelin görün ki, artık buna mecbur bırakılmıştım. Hayat böyleydi sanırım. Değiş başladığı anda size çok daha fazlasını vermekten keyif alıyordu. Bu iyi yahut kötü olabilir.Jungkook saatlerce Taehyung için ağladıktan sonra biraz kafasını dağıtmasını söylemiştim. Böylece şu an onunla beraber hiç tanımadığım adamlarla beraber, hiç tanımadığım bir evde kafayı dağıtıyorduk. Tek tanıdık yüz benim için daha önceden rezil olduğum ve hala yüzümü kızartan Bay Yujin'di. Jungkook bizi diğer arkadaşlarıyla beraber onun ihtişamlı, siyah ve bordolarla çevrili evine toplamıştı.
Şimdiyse önümüzde boş bir bira şişesini koymuş, benim bilmediğim 'shot' oyununu oynuyorduk. Bu oyuna göre şişe durduğunda bir kişi soruyor, diğer kişi cevaplıyordu. Bunda sıkıntı yoktu, zaten arada sıkıldığımızda Taehyung'la oynardık bu oyunu. Ama asıl farkı, eğer cevap veren o şeyi yaptıysa diğer yapanlarla beraber shot atmak zorunda olmasıydı.
Baştan kabul etmemem gerekirdi...
"Elime düştün şimdi!" Bu Changbin isimli bir adamdı. Kasları beni korkutsada iyi bir adam gibiydi. Sırıtmaya devam edip ellerini birbirine sürttü.
"Üçlü yaptın mı?" Adam ve birkaç kişi shot yaptığında Jungkook'a eğildim. "O ne?" Bana bakıp gülümsedi ve omzumu sıvazladı. "Bilmene gerek yok Jiminie. Zaten yapma da. Sadece hyungumla yap sen." "Neyi?" Gülüp başını salladı ve oyuna baktı. Üçlü ne yapılırdı ki? İçmekten ya da oyun oynamaktan mı bahsediyordu? Hiçbir şey anlamamıştım.
Şişe bu sefer Jooheon ve Jongki arasında durdu.
"Kelepçe kullandın mı?"
"Nasıl iğrenç sorular böyle bunlar!" dedi yüzünü ekşitip ama sonra bir shot attı. Ve Jungkook ile karşımdaki çocuk hariç diğer herkes. Anlamıyordum asla. Polisler kelepçe kullanmaz mıydı sadece? Hiçbiri polis değildi ki?
"Düzgün sorular sorun biraz. Sıktı cinselliğiniz." dedi bıkmışlıkla Jungkook. Cinsellik mi? Ama o şeyin kelepçeyle ne alakası vardı? Yutkundum. Yoongi de... kullanır mıydı kelepçe? Kelepçe ne işe yarıyordu ki?
Kendimi cahil gibi hissediyorum...
"Oh, haklısın Kookie. Sen ve enişten daha süt bebesi."
"Kes. Süt bebesi dediğin adamdan biri evli."
"Ow, ow! Sakin ol ufaklık!" Sinirle ona baktığında Hyunjin şişeyi çevirdi. Yunjin'le ben geldiğimizde gülümsemişti.
"Daha önce hiç öpüştün mü?"
"Salak mısın Yujin? Adam evli hani?"
"Hyung, iç." Jungkook kulağıma fısıldadığında "Ama-" diye itiraz edecektim ki, bakışıyla susup shot atmıştım. Diğer herkes de bunu yaparken, Bay Yujin'in gülümsemesi büyümüştü. Anlamış mıydı yalan söylediğimi? Sanmıyorum. Kim nereden bilecekti ki? Normal eşler birbirleriyle o şeyi yaparlardı. Ama biz herkesten faklıydık. Bu farklılık şimdilik beni rahat hissettiriyordu ve Yoongi'ye olan güvenimi de, saygımı da epey arttırmaya yardımcı oluyordu.
Şişe bu sefer ben ve çilli çocukta durduğunda gülümsedim. Benim gibi pek içmeyenlerden biriydi o da ve çok tatlıydı kesinlikle.
"Mmm... Daha önce hiç aşık oldun mu?"
Gülümsedi ve iç çekip shot attı. Diğerlerinin bunu yapmamasını garipsemiştim. Onlar... cinsel şeyler yapmışlardı anladığıma göre ama aşık olmamışlar mıydı hiç? Neden sadece o, ben ve Jungkook içmiştik? Ah, birde zaten çift olarak buraya gelen Jisung ve Minho vardı. Ama diğerleri? Anlamıyorum... Aşık olmadan nasıl başka birine dokunup kendilerine dokunmalarına izin verebilmiş ve bundan tiksinmemişlerdi? Ben kimseye öyle dokunamamıştım. Yoongi'den bile korkmuştum. Ama ya onlar? Midem bulanmaya başlamıştı ama bu seferki alkolden değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
40'𝘀 𝗠𝗮𝗿𝗿𝗶𝗮𝗴𝗲 | ʸᵒᵒⁿᵐⁱⁿ
FanfictionPark Jimin, daha önce adını dahi duymadığı adamla evlendirilmişti.