Bölüm 18 : Hoşuma Gidiyorsun

473 37 53
                                    


Luna, keyifli okumalar diler!💙⭐


Kan dolu elini sarıyordum. Acıyla yüzünü buruşturmuştu. Daha dikkatli olmaya çalıştım.

"İyi misin?" Hızlıca başını salladı ama gözleri dolu doluydu.

"Teşekkür ederim."

"Rica ederim, dikkatli olmalısın yalnızca." Tekrar başını salladı. Gece kaçtı bilmiyordum. Bu saatte elini kesmek büyük bir başarıydı gerçektende. Onu bulduğumda mutfak tezgahına yaslanmıştı zoraki bir şekilde. Ya gecenin bir yarısı susayıp mutfağa inmeseydim ne olacaktı?

"Kan tutuyor beni." dedi sessizce. Daha dikkatli olmasını tembihlerken, aşçı noonanın yaptığı tatlıyı çıkarttım buzdolabından. İkimiz içinde ayrı tabaklara koydum ve yanına da biraz kaymak ekledim. Gerçekten enfes oluyordu.

"Bay Jimin, gerek yoktu."

"Bana ikimiz varken sadece ismimle seslenebilirsin Karina-shi. Böylesi çok daha iyi." Başını salladı ve sardığım eline baktı. "Tekrar teşekkür ederim Jimin. Sen olmasaydın bayılırdım." Önemli değil gibilerinden elimi salladım ve tatlısını işaret ettim. O da yemeye başladı sonunda.

"Sen nasıl kestin elini?"

"Kardeşim için elma soyuyordum. Çok sever ve canı çekmiş, kıyamadım. Öyle aniden oldu."

"Ufaklık nasıl? Hala tanışamadık..."

"Ah... Özür dilerim. Siz sormayınca-yani sen, söylemeye çekindim. Seni görmek için can atıyor. Küçük hayranın diyebiliriz." Gülüp başımla onayladım.

"Öyleyse güzel görünmem lazım."

"Her zaman güzelsin Jimin."

"Teşekkür ederim." dediğimde bakışlarını kaçırdı.

"Şey, biraz yanlış anlaşıldı gibi oldu. Öyle söylemek istemedim. "

"Anladım ben Karina. Ve madem küçük bey benimle tanışmaya meraklı, senin için de uygunsa tatlılarımızı yedikten sonra görmeye gitsek mi? Hazır Bayan Min'ler de uyuyorken."

"Güzel olur! Eminim çok sevinecektir. Bir haftadır mutsuz görünüyor. Malum, odaya kapatılınca... "

"Bu konuyu Yoongi'yle konuşurum istersen. Bence Bay ve Bayan Min öğrenmeli. Sizi atacak değiller ya, elbette sahiplenirler."

"Umarım..."

Tatlılarımızı yedikten sonra Karina'nın yarım bıraktığı işe devam ettim. Epey elma vardı önümde. Gerçekten de seviyor olmalıydı. Tabağı ben vereceğim için taşımak da bana düşüyordu. Çok ciddi bir yarası olmasa da onu yormak istememiştim hem. Çalışanların olduğu malikaneye geldik. Burası ikiye ayrılıyordu kadınlar ve erkekler diye. Yan yana ev büyüklüğünde iki tane bina.

Bu arsa gerçekten ne kadar büyüktü böyle...

Ses etmemeye özen göstererek çatı katındaki tek odaya çıktık. Pencereden dışarısını izleyen bir çocuk vardı ve bu şimdiden gülümsememe sebep oldu.

"Noona, nerede kaldın? Karnım çok acık-" Döndü ve beni görünce ağzı aralandı. "Jimi?!" dedi biraz bağırarak. Karina utanarak sus işareti yaptı ama kardeşi o kadar heyecanlıydı ki ellerini iki yana açarak koştu. Bir dizimi büküp çömeldiğimde de kucağıma atladı. Çok, çok sevimliydi!

40'𝘀 𝗠𝗮𝗿𝗿𝗶𝗮𝗴𝗲 | ʸᵒᵒⁿᵐⁱⁿHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin