"Yani beyler," Dedi Pamir sigarasını kül tablasının kenarına vururken. "İki yüzlüymüşüm. Niye o çocuğu korumam gerek ki?" Oktan oflayarak kafasını cama doğru çevirdi. Cidden bıkmıştı arkadaşının bu hallerinden çünkü onu üzmeye başlamıştı. Kendilerine Ada Kutay'ı sevdiğini söylemeden önce tek başına ne yapıyordu acaba?
"Şöyle açıklayayım," Dedi Oktar. "Onun da dediği gibi aynı azınlık grubundasınız ve biriyle aynı azınlık grubunda isen onu savunman gerekir demektir bu." Pamir öyle arkadaşları dışında adam kollayan biri değildi. Tabii belli durumlarda tanımadıklarını kolladığı da olurda ama hiç Asım denilen çocuğu koruması gerektiğini düşünmemişti.
"Of of, el mahkum koruyacağım zaten artık." Sigarasının son nefeslerinden birini içine çekmeden hemen önce demişti bunu. Barın elindeki istekayı topa vurdu ve doğruldu.
"Gerzek olma, aniden kollamaya başlarsan çocuk anlar Büyücü'nün sen olduğunu." Oyun sırası Oktar'a geçtiğinden şimdi o istekası ile topa vurmuş ve konuşmuştu.
"Aynen öyle Pamir. Alan yaratmalı." Oktan bugün zekice konuşanların Barın ve Oktar olmasına şaşırmıştı. Pamir ise üzgün ve çökmüş, aklını kullanmayan kişi rolünü almıştı bugün. Barın ve Oktar yeniden oyunlarına döndü, plan yapacak kişiler onlar değillerdi.
Oktan, Pamir'e doğru eğildi. "Çocuğu bir şekilde kıstırmalı ama bizden biri olmamalı." Pamir ona baktı. Aklını başına toplamalı ve bu ikili kafa kafaya verip plan yapmalıydı. Sigarasının son nefesini çekip bastırdı onu tablaya. Karşısındaki şehir manzarasına şöyle bir baktı.
Şu an arkadaş grubu ikizlerin ailesinin evinde toplanmıştı. Evleri gayet büyüktü ve teras ile terasa çıkan oda oyun odası olduğu için burada toplanmaya bayılırlardı. İkizlerin ailesi dert etmezdi burada toplanmalarını. Bir araya gelince kavgacı olsalar da birbirleri ile tartışma ihtimalleri çok düşük olurdu.
Pamir başını Oktan'a çevirdi, dikkatle önlerindeki sehpaya bakıyordu çocuk. "Alkanların işi olmalı bu tartışma." Oktan hızla ona döndü, yüzlerine zevk dolu birer sırıtış yayıldı. Kesinlikle Alkanları bulaştırmak harikulade bir fikirdi ikisine göre ama önlerinde bir engel vardı.
"İyi hoş diyorsun da tüm okul bilir Alkan'ın fobik olmadığını." Başını salladı Pamir, zaten ona göre Alkan'ın tek iyi yanı buydu. Onunla tamamen zıtlardı normalde bu yüzden Pamir onun homofobik olduğunu düşünmüştü ilk tanıştıklarında ama değildi işte. Alkan'ın bir tek bu konuda ufku açıktı ona göre.
"Ama," Dedi Pamir. "Mert..." Oktan sırıttı. Alkan'ın beş kişilik arkadaş grubundaki en samimi davrandığı kişiydi Mert ve Alkan'ın tersine o homofobikti. Alkan ile yan yanayken göstermezdi ancak Alkan yokken işler değişir resmen kişiliği farklılık gösterirdi.
"Pekala, nasıl olacak?" Pamir, Oktar'a baktı.
"Oktar bizim yemimiz olacak." Oktar bu duruma alışıktı, o hep yem olurdu çünkü okuldaki herkes onu tamamen tanıyordu. Herkesle muhabbeti vardı ve onlara göre zeki olmayan ama tatlı ve iyi olan bir çocuktu. Henüz ondan bahsedildiğini fark etmemiş olan Oktar topa yüksek bir dikkatle vurmakla meşguldü.
"Tamam." Dedi Pamir ve dirseklerini dizlerine yaslayarak öne eğildi, ellerini hafif iki yana açmıştı. Oktan'da onun gibi yaparak öne eğilmiş ve ellerini kavuşturmuştu. "Her şey en işlek ortak alan olan kantinde olacak. Oktar kantine gidecek ve elinde LGBT içerikli bir kitap olacak. Asım'ın yanındaki masaya kitabı gösterecek şekilde oturacak. Tabii Asım direkt dönüp bakacak değil bu yüzden biz o anda Oktar'ı arayacağız. Her zamanki gibi bağırarak konuşacak. Dikkati üstüne toplayıp da Asım dönüp bakınca ve kitabı görünce bingo, dua edelim de konuşsun Oktar ile. Sonra biraz yüksek sesli konuşurlar ve Mert de sinirlenir." Oktan planda fazlası ile açık ve eksik olduğunu fark etti.
"Mert ve Asım'ın aynı anda kantinde olmalarını nasıl sağlayacağız? Hem Mert yalnız olmalı çünkü Alkan varken homofobik laflar etmez bilirsin." Pamir arkasına yaslanıp sinirle ellerini saçlarına daldırdı. Bu kısmı nasıl olacaktı bilmiyordu işte. Oktan yeniden konuşmaya başladı, felaket tellalı olmak istemiyordu ama açıkları dile getirmek zorundaydı. "Hem bu olanların Ada Kutay'ın kulağına gitmesini nasıl sağlayacağız?" Pamir bir süre etrafa bakındı evet planında çok eksiklik vardı ama en azından planın temelini atmıştı.
"Bilmiyorum Oktan." Dedi bıkkınca, bir şeyleri bilmediği ve yapamadığı anlardan nefret ederdi.
Bir anda Oktan'ın beyninde şimşekler çaktı. Bunu nasıl bu kadar geç hatırlamış ve akıl edebilmişti ki? Gözlerini Barın'a çevirdi.
"İşte bu noktalardan birkaçında da Barın'ı kullanacağız!" Pamir kaşlarını çatarak aynı Oktan gibi Barın'a baktı. Ne demekti şimdi bu? Barın ise ona bakan gözlerin ağırlığını hissedip topa vurmaktan vazgeçip doğrulmuş ve de arkadaşlarına bakmıştı. Sol gözünü 'Ne oldu?' gibisinden kırpıp başını hafif iki yana sallamıştı.
"Gelin, gelin." Dedi Pamir eli ile onları çağırırken. Oktar ile Barın oyunu yarım bırakıp arkadaşlarına yöneldi. Gidip koltuklara oturdular. "Şimdi en azından ben planın başını bir anlatayım." Dedi Pamir, Oktan'ın aklından ne geçtiğini hâlâ anlayamamıştı.
"Oktar sen elinde bir kitapla kantine gideceksin." Oktar duyduğu ile kahkaha attı, herkes bilirdi o okumayı sevmezdi ki. "Hele bir dur yavşak." Kendini sakinleştirebildiğinde yeniden Pamir'e baktı ama baştaki dikkati uçmuş hâlâ duyduğunun sebep olduğu bir gülümseme vardı yüzünde. "Asım'ın yanındaki masaya oturacaksın ve onun kapağı gördüğüne emine olan bir açıda olmalısın. Kitap eşcinsel içerikli olacak. Biz seni arayacağız ve sen de dikkati çekmek için yüksek sesli konuş. Asım sana dönsün ama kitabı da görsün. Anladın mı?" Başı ile onu onayladı Oktar, tamamı ile pak bir anlatım olduğu için net şekilde anlamıştı. "Uzun uzun konuşmaya devam etmelisin." Pamir, Oktan'a baktı. Oktan anlatımı devralması gerektiğini anlayarak konuşmaya girdi. Barın ve Oktar'ın da kafaları o zaman ona dönmüştü.
"Uzun uzun konuşmalısın ki Mert oraya gelene dek sürsün." Oktan ikizine bakarak konuşmuştu. Sonra Barın'a çevirdi gözlerini. "Bu olayların tamamı ise basketbol antrenmanı olan bir günde yaşanmalı. Sen ise Mert'i kantine 'herkese su alma' bahanesi ile göndereceksin. İtiraz ederse antrenmanda diğer herkesten daha az çabaladığını cezası olduğunu söylersin." Barın hafifçe alt dudağını sarkıttı ve başını aşağı eğerek onu onayladı. "Mert gelip de LGBT ile ilgili konuşmanızı duymalı," Dedi Oktan yeniden ikizine bakarken. "Duymalı ve tartışma çıkarmalı. Pamir gelecek sonra. Unutmayın kavga değil amacımız, sadece tartışmak. Her şey bittiğinde ise Ada Kutay'ın kulağına bir şekilde gitmeli, Alkan'ın arkadaşı Asım'ı homofobik laflarla aşağıladı ve Pamir onu korudu." Oktar planı beğenmiş ve belirtmek için dudak büzerek beğeni ile arkadaşlarına bakmıştı. O kendine düşen kısımları yapmak konusunda kararlı ve gözü karaydı. Kavga çıksa bile arkadaşı için yapacaktı bu yolda her şey mübahtı.
"İyi hoş da." Dedi Barın ardına yaslanırken. "Çok fazla ihtimale dayalı bir plan." Oktan yapacak bir şey olmadığını belirtmek için kollarını iki yana açıp omuz silkmişti.
"Biliyorum umalım da ihtimaller tutsun." Dörtlü sessizliğe büründü, herkes planın kendine düşen kısmını kafasında tartıp biçiyor ve sahneleri göz önüne getiriyordu. Öyle ya da böyle bu plan işlemek zorundaydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Prens|BxB
Roman pour AdolescentsKötü Büyücü, Pembe Prens'e tamamen aşık olduğunu ve onsuz yapamayacağını anladığında ona mesaj atmaya karar verdi. 053+: Pişt Pembe Prens Baksana bi Pembe Prens: Kimsiniz? Pembe Prens mi? 053+: Ben Kötü Büyücüyüm ∴Yazışma (texting) ve metin karmasıd...