Oktan gözlerini bir saniye bile kırpmadan bakıyordu tahtada konu tekrarı yapan kadına. Kadını pür dikkat dinleyen birkaç kişiden biri idi.
Berna bu okula geleli 3 gün olmuştu, Oktan ise her gün daha da güzel gözüktüğünü fark ediyordu. Dupduru bir güzelliği vardı. Bir tık balık etli idi, burnu biraz büyüktü ama asla sırıtmıyordu, yaptığı makyajlar çok marjinaldi ve uzun koyu kahve saçlar salınıyordu da salınıyordu.
Oktar notları defterine geçirirken defteri hafif ikizine doğru çevirdi. "Bu neden böyle oldu dedi?" Problemin anlamadığı kısmını gösteriyordu uçlu kalemle. Oktan ise ne Oktar'ın soru sorduğunu fark etmişti ne gözlerini uzun saçlardan çekmişti.
"Oktan!" Oktar onu hafifçe dürttü. Oktar bunu hissetmedi. "Oktan!" Oktar'ın sesi bu kez kontrolsüz artmıştı ve hoca onlara doğru döndü.
"Arkadaşlar biraz daha sessiz olabilir miyiz?" Oktan hızla duruşunu dikleştirdi.
"Tabii hocam özür dileriz!" Berna güldü, Oktan'ın okuldaki en uyumlu ve en çalışkan öğrencilerden biri olduğunu öğrenmişti birkaç günde. Birde çok çalışıp sürekli kimya soruları getiriyordu.
Berna yeniden soruya döndü, Oktan sinirle ikizine baktı. Oktar sevimlice sırıtıp kaşları ile defteri gösterdi. Oktan işaret ettiği yeri anlatmaya başladı.
Ders bitip hoca gittiğinde anca kendine gelmişti ikizlerden daha aklı başında olan çocuk. Gerçi şu ara ekiplerinde aklı başında olan tek kişi Oktar'dı.
"Pamir'in yanına gidelim." Oktan kimya test kitabını çıkardı.
"Sen git ben Berna hocaya yetişeyim, sorularımı sorup geleyim." Oktar'ın kaşları çatıldı.
"Kadın az önce çıktı gerzek!" Sınıftan çıkıp diğer sınıfa girdi ama ne Pamir ne Barın yerinde değildi. Oktar dudağını hafifçe büzdü. Arkadaş grubu onu artık sevmiyordu. Neyse onun bu okulda bir sürü arkadaşı vardı.
Kantine inmeye karar verdi, içeri girdi. Evet her masada tanıdığı en az bir kişi vardı. Gözleri bir masaya değdi. Barın, Cansel ile oturuyordu ve önlerindeki defterden bir şeyler bakıyorlardı. Kantinin en arka taraflarında ise Pamir ile Ada Kutay birlikte idi.
"Ne günahım var benim?" Tavana bakarak konuştu. "Yani yakışıklı olmaktan başka!" Oktar'a doğru yürüyen Tanju tüm dediklerini duyup gülmüştü.
"Abi n'apıyorsun ya?" Oktar, Tanju'ya baktı.
"Tüm arkadaşlarım sevgili yapıyor ben kaldım ortada!" Tanju kıkırdadı cidden çok komik bir tipleme idi.
"Abi sana uyarsa gel bizle otur." Tanju girişe yakın masayı gösterdi. Kızlı erkekli kalabalık bir grup vardı. Oktar mutsuz yüzünü silip gülümsedi, kabul etti ve birer kahve alıp o masaya geçtiler.
"Geçen haftanın kitabı daha akıcı idi." Masadaki çocuklardan biri konuştu.
"Yok ya, o baya uzundu bir kere!" Kapüşonunu takmış kız esneyerek konuşmuştu. Göz altları hafifçe mordu ve kahve gözleri ince, yuvarlak çerçeveli bir gözlüğün ardındaydı, saçları tepeden öylece toplanmış kapüşonun arkasının şişkin gözükmesine sebep olmuştu.
"Sabahlara dek webtoon okuyacağına kitap oku yetişirsin!" Tanju arkadaşı olduğu için rahat rahat konuşmuştu.
"Onu da yaparım, onu da." Tanju kafasını iki yana salladı.
"Sen de kitap kulübümüze katılsana Oktar abi!" Masadaki dokuzlardan biri konuştu. Oktar'ın kitapla uzaktan yakından alakası olamazdı dikkat dağınıklığı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pembe Prens|BxB
Teen FictionKötü Büyücü, Pembe Prens'e tamamen aşık olduğunu ve onsuz yapamayacağını anladığında ona mesaj atmaya karar verdi. 053+: Pişt Pembe Prens Baksana bi Pembe Prens: Kimsiniz? Pembe Prens mi? 053+: Ben Kötü Büyücüyüm ∴Yazışma (texting) ve metin karmasıd...