STRANGERS PT.1

1.6K 210 354
                                    

Bu kurguda gördüğünüz hiçbir karakter boşuna burada değil, yani figüran gibi belirip kaybolmayacaklar. bu size yeni ikizler için bir ipucu olsun 😉


yorumlar da random ya da sayı gibi şeyler olmasın lütfen.
yorum istiyorum derken bunu kasteden bir yazar yoktur bence
fic hakkındaki görüşleriniz, pasajlara olan gerçek yorumları ifade ediyor
anlamışsınızdır

-

Jungkook krem rengi duvarları tablolarla süslü koridorlarda ilerledi, bir kat aşağıdaki Taehyung'un odasına doğru gidiyordu. Aklı tamamen onunla doluydu, ve Felix'in anlattığı o lanet şeylerle. Bir babanın çocuğuna bu kadar berbat şeyler yapabileceğini bilmek, bunları dinlemek... Üstelik bu sadece küçük bir parçası olmalıydı. Ve onun kalbiyle sevdiği oğlana bunların yapılması Jungkook'u çileden çıkarıyordu.

Merdivenlerden inerken aklına birden Victory geldi, o da böyle şeyler yaşıyor olmalıydı. İlk günden beri hiç haz edemediği oğlana karşı içindeki sinir birden azaldı. Onun da Taehyung ile aynı boktan hayatı yaşarken sağlıklı davranmasını bekleyemezdi, ama Jeongguk'u kırmasına da izin veremezdi.

Kafasında bir plan oturttu, burada Taehyung ile konuştuktan sonra Victory ile de konuşmalıydı. Bir şeyler bildiğini belli ederse belki geri adım atmasını sağlayabilirdi.

Taehyung'un kaldığı odaya yaklaşmak üzereyken gördüğü manzara ile adımları yavaşladı, Taehyung kendisine bir baş daha uzun bir adamla konuşuyordu. Kafasını yana yatırarak onun kim olduğunu anlamaya çalıştı. Ve adamın biraz yana doğru dönmesiyle ortaya çıkan profili gördü; o sert gözleri, kıvrılmış burnu, çemkirmek üzere gibi duran ağzı... Tanrı aşkına! Bu adam Taehyung'un ilk zamanlardaki hali gibi gözüküyordu. Sürekli Jungkook'a laf atıp ona sataşan, kötü imalar yapan, onunla alay eden Taehyung'un yüz ifadeleri şimdi bu adamın yüzündeydi.

Jungkook kaşlarını çattı, aklına gelen ihtimalle midesi kasıldı. Bu adam o aşağılık herif olabilir miydi? Taehyung'un babası? Nefesi kesilir gibi oldu. Gözden ırak olmak için bir kolonun ardına saklanırken gizlice onları izlemeye başladı.

Taehyung'un yüzü korku ve endişeye bürünmüştü, sonra birden bir şeyleri inkar etmeye başlar gibi başını iki yana salladı. Elleri önünde birleşik, başı öne eğikti. Jungkook onun iki büklüm oluşunu izledi. Adam Taehyung'a doğru uzandığında Taehyung'un geriye kaçmasıyla kolonu tutan elleri sımsıkı oldu. Bu herif kesinlikle o piçti.

Bir süre adam durmaksızın konuştu, yüz ifadesi alaycı oluyor, sinirliye dönüyor sonra birden gururlu bir babanınkine dönüşüyordu. En sonunda öyle bir şey söyledi ki Taehyung'un gözleri parladı, ve babasını uslu bir çocuk gibi başını sallayarak onayladı. Yerinde duramaz bir hal almıştı.

Jungkook anlam veremeyerek kaşlarını çattı, merak içinde onları izlemeye devam ederken adam kısa bir el sallamayla oradan ayrıldı. Jungkook'un bulunduğu yerin tersine hareket edip uzaklaşmaya başladığında Jungkook bir süre durdu ve adamın uzaklaşmasını, Taehyung'un da arkasından onu izleyişini seyretti.

Sonunda adam gözden kaybolduğunda Jungkook daha fazla oyalanmadan çıktı saklandığı yerden. Elindeki kulaklık yumruklarını sıkmaktan birbirine girmişti. Taehyung'a yeni bir tane alması gerekebilirdi.

Sırtı kendisine dönük olan oğlanın yanına vardığında nazik bir şekilde omzuna dokundu. Oğlan irkildi ve hemen ona döndü. Jungkook'u görür görmez telaşlandı, hızla arkasına bir bakış attığında Jungkook onun neyden korktuğunu bilecek kadar bilgi sahibiydi artık.

TWINS   ( taekookvgguk )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin