Merhabalar canikolarım 3.5K lık upuzun bir bölümle comeback yaptım 😽
Ve bol bol yorum yapmanızı bekliyorum elim titriyor şu an resmen😿 cidden yorumu bu kadar çok beklediğim bir başka bölüm olmadı TWINS de
Uzatmadan iyi okumalar diliyorum öpüyorum hepinizi canikolar 🐾
-
'' Millet '' dedi Jackson içeri yüzünde kulaklarına kadar varan bir gülümsemeyle girerken. '' Fizikçi yokmuş bugün, bedenciyle devam edeceğiz iki saat daha. ''
Tüm sınıfın sevinçle haykırması, kızların çantalarından deodorant çıkarması, oğlanların ıslık çalmasına yetmiş de artmıştı bu haber. Sevmezdi bu sınıf fiziği, daha doğrusu fizik dersini, çünkü fizikçi iyi biri değildi. Her şeyden şikayet eden, içeri girer girmez kapayın çenenizi ses duymak istemiyorum diyen ama ses tonunu asla doğru ayarlayamayıp yaşlı, işitme kaybı dedelere ders anlatır gibi ders anlatan kadın sayesinde bu sınıf hiç sevmezdi fizik dersini.
İki saat böyle bir kadını çekmektense ölmeyi yeğleyen çocuklar daha dakikalar önce çıktıkları beden derslerine geri gireceklerini öğrendikleri içinse haklı olarak mutlu oluyorlardı. Ancak bilirsiniz, çıt çıksa sınıftan içeri damlayan ve '' Ne oluyor burda?! Yan sınıfta ders var, sessiz olun! '' diyen, herkesin alışık olduğu nöbetçi öğretmen ile bu sevinç nidaları yarıda kesilmişti.
'' Jeonlara kim haber verecek? ''
Sınıfıın bir eksiği vardı, daha doğrusu iki. Jeonlar.
Aklı gün boyu Victory'de olan Jeongguk gözlerini asla ayırmamıştı oğlandan, ancak bir an voleybol maçı oynanan sahadan uzak olan tribünde oturmak ona zor gelmişti. Kendisini yanına almayan, dünden beri yüzüne bakmayan Victory'i en azından bu seksi haliyle maç oynarken görebilmek adına sahanın olduğu yerdeki tribüne giderkense asla Victory'den ayırmadığı gözleri onun başına bela olmuştu. Dikkatsizce, fazladan attığı adımlar onu sahaya çok yakınlaştırmış, sonuç olaraksa iki metre yükseklikten seksen, doksan kilometreye varan hızıyla bir voleybol topunu yüzüne gömmüştü.
Gözleri kararan ufaklık yere düştüğünü bile fark edemezken sadece sesler duyuyordu. Ona iyi olup olmadığını soran sesler, hepsi birbirine karışmışken tuttuğu göz yaşlarını bu olayla bırakmış oldu. Çevresindeki insanları daha da endişelendirdiğini biliyordu ancak bunu umursayamayacak kadar kırılmıştı ve canı yanıyordu. Akan sıcak, metalik kanını durdurmaya çalışan Hyunjin, ardından yanına varan ve ikizine bir şey oldu korkusuyla agresif tavırlar sergileyerek onu kaldırmaya çalışan Jungkook ile gerim gerim gerilmişti oğlan.
Bir an tek isteği yalnız kalıp ağlamak olmuştu, kimse onu rahatsız etmezken derin derin ağlamak. Ve şimdi revirde, elinde peçete tomarları ile onun akan kanını durdurmaya ve diğer yandan yüzündeki ciddi tahrişi, kızarıklığı götürecek merhemi bulmaya çalışan hemşire ile baş başa kalmıştı.
Jungkook ise gerginliğiyle hemşireyi rahatsız ettiği için rahatlaması ve derin bir nefes alması adına kapı dışarı edilmişti. Ancak onun kuyruğu gibi dibinde dolaşan Kim Taehyung sağolsun aldığı nefesi veremiyordu. Kim Taehyung'un Jeongguk'a karşı değişen tavrı, sabah vakti o akıl durduran olay yaşandığından Jungkook'un odaklanmasını engellemişti. Şimdi Jeongguk'a olanlar aklının başına gelmesini sağlıyordu. Başından hiç de hayal edemeyeceği kadar kolay bir şekilde savdığı oğlandan sonra yalnız kalan Jungkook birkaç dakika sonra revire geri dönmüştü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TWINS ( taekookvgguk )
FanfictionSeul Lisesinin ünlü ikizleri Taehyung ve Victory herkesin gözdesiydiler, ta ki Jeongguk ve Jungkook gelene dek. [ KimTaehyung & JeonJungkook ] [ KimVictory & JeonJeongguk ] grumpy and sunshine [vkook] crazy wild and chill quiet [taekook] enemies to...