TWINS ( taekookvgguk )

ALONE AT THE SUMMIT

Bu şarkı kafamdaki Victory'ye cuk diye uydu ve onun hislerini o kadar güzel anlatıyor ki 😭

Bu şarkıyı da bölüme başlamadan dinlemenizi istiyorum, belki spoiler ya da ipucu falan alırsınız 👉🏻👈🏻

Bu arada önceki bölümün şarkısında nasıl Taehyung hayatındaki birkaç insana o sözleri söylüyorsa bu şarkıda da Victory birine bu sözleri söylüyor ve bazı anılarından bahsediyor. Şimdi açıklamayacağım, siz şarkıyı dinledikten sonra tahmininizi yazın ben hikayenin sonunda yazacağım. Hile yapıp önceden bakmak yok, küserim 😡😣

Ve önceki bölümde olduğu gibi Victory'ye en çok uyan kısmı yazmanızı rica ediyorum

bol bol yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın
son zamanlarda yorumlar da oylar da azaldı o yüzden tekrar sınır koymak istemiyorum

İYİ OKUMALAAAARR

-

Victory ve Jeongguk'un paylaşacağı odada sadece Victory vardı, dışarıda kustuktan hemen sonra birkaç yabancının yardımı ile odasına taşınmıştı. Ve her şeyi olduğu gibi duran odaya bakılırsa, Jeongguk odaya adım dahi atmamıştı.

Victory ona yarım eden yabancılar gittiği gibi kendini banyoya attı. Sıcak suyu en sona getirdi, ateş gibi olan sudan buharlar çıkmasını umursamadan altına girdi. Kaynar su bedenini yaktı, ama midesine tekme yemiş gibi hissettiren o acıyı bastıramadı.

Oğlan lifi aldığı gibi kendini yıkamaya başladı, jel kullanmadığını dahi fark etmemişti. Teni tahriş olup kızarana ve hatta pul pul dökülene dek yıkandı da yıkandı. Sıcak su derisini büzüştürene ve banyo artık nefes almasını zorlaştıracak derecede sıcaklaşana dek suyun altında kaldı.

Ciğerlerine çektiği nefes yetersiz geliyordu, karnında ve kalbinde berbat bir ağrı vardı, hala daha kusacakmış gibi hissediyordu; kendinden tiksiniyordu, hislerinden tiksiniyordu, atmak zorunda kaldığı yalanlardan tiksiniyordu, o adamdan tiksiniyordu, kardeşini koruyamadığı için kendinden tiksiniyordu, korkağın teki olduğu için de öyle, yaşıyor olmaktan da tiksiniyordu. Bir halta yaradığı yoktu çünkü.

Zarar ziyansın sen sadece.

Ne kadar da haklıydı babası o sözlerinde.

Suyun altından çıkmak için adım atacakken durdu.

Tanrının cezalarısınız ikiniz de bana.

Zihninde yankılanan sözcükler hala tazeydi. Sanki yıllar önce değil de daha dün söylenmişlerdi.

Kirlerinden ve günahlarından arınana dek yıkanacaksın Victory.

Hala kirliydi, biliyordu. Üstünde hayatı boyunca çıkaramayacağı bir kir vardı çünkü. Kurumuş, bedenine yapışmış, kokan, hastalıklı hissettiren bir kir. Bir günah. Kalbine oturmuştu, zihnine sıçramıştı. Köklerini salmış ve dallanarak bedenindeki her yere yayılmıştı.

Daha fazla dayanamadı, dizleri üstüne çöktü. Devrilmemek için ellerini ayakları altındaki fayanslara dayadı ama titreyen elleri bedenini taşıyamadı. Kalçası yerle buluştu. Tam o sırada banyonun kapısı tıklatıldı. Victory duymazdan geldi ama çok geçmeden kapı bir kez daha tıklatıldı.

" Şey... Victory orada mısın? "

Victory duyduğu bal gibi sesle kapadı gözlerini, Jeongguk'tu gelen. Hissettiği utançla eğdi başını, midesi bulanıyordu yine. İğrenç biriydi, böyle doğmuştu ve böyle ölecekti.