TWINS ( taekookvgguk )

TRAVEL

allahım bana sabır ve mental sağlık versin çünkü Taehyung'u yazarken psikolojim bozuluyor

size iyi okumalar
oy vermeyi ve bolca ama bolcaaaaaaaa yorum yapmayı unutmayın lütfennn
öptümmuah

-

Jungkook yerdeki taşları bir ayağı ile itiyor kakıyor, ara sıra da asfalt zemini eşeliyor gibi hareketler yapıyordu. Canı sıkkındı, en yakın arkadaşı, canından bir parça olan ikizi Jeongguk ona küsmüştü. Sebebine de değseydi bari, Kim ikizleri ve onların oyunları yüzündendi hepsi.

Okulda gün boyu ağzı kulaklarına varana dek sırıtan Taehyung'u çekmek zorunda kalmıştı. Herkese gidip akşama buluşacaklarını söylüyordu aptal oğlan. Victory ve Jeongguk ise kendi dünyalarındaydılar.

Jungkook onları uzaklaştırmak, Jeongguk'u dizinin dibine oturtup oradan hiç kaldırmamak istiyordu ancak yapamıyordu. Çünkü Jeongguk onun yüzüne doğru düzgün bakmıyordu.

Diken üstündeydi, normalde Taehyung'a ya da Victory'ye ne dediğine asla dikkat etmezdi ancak Jeongguk yüzünden söyleyeceklerini düşünmeden konuşmuyordu. Ve Taehyung, o kurnaz tilki tüm bunları o kadar kolay anlıyordu ki, Jungkook sinirlensin diye varını yoğunu ortaya koyuyordu.

'' Kaşlarını çatmaktan yaşlandın ''

Duyduğu sesle zaten çatık olan kaşlarını daha da çattı ve sol yanına döndürdü kafasını, elbette Taehyung'du. Şaşırmamıştı.

Tam dibinde, ellerini arkasında bağlamış öne doğru eğilmiş ona bakıyordu. Parlak gözlerle, hayır, haylaz gözlerle. Her an yaramazlık yapabilecek bir çocuk gibiydi.

Jungkook az ötede kaldırıma oturan ikizine göz attı, Victory oturmak yerine onun önünde ayakta dikilmeyi tercih etmişti. Jeongguk ne kadar zorlasa da oturmamıştı oraya.

'' Bana bak '' dedi Jungkook ikizinin dikkatinin başka yerde olmasını fırsat bilip, '' Siktir git, rahat bırak beni ''

Taehyung'un kaşları yavaşça çatılı, dudakları büzüldü ve gözlerini kıstı.

'' Jeongguk'a ispiyonlayayım mı seni?! '' dedi huysuzca.

'' Hayır, hayır! '' diyerek Taehyung'un önüne atladı Jungkook, elini omzuna attı ve onu Jeonggukların olduğu yönün tersine itti, '' Olmaz, sakın! ''

Taehyung beklediğinden daha fazla tepki veren Jungkook'a bakıp sırıttı.

'' Bir şartla '' dediğinde Jungkook onun gözlerindeki şeytanı gördüğüne yemin edebilirdi. Bu çocuk gerçekten de annesinin rahminden mi çıkmıştı yoksa şeytan Kim ailesine musallat mı etmişti onu? Kesinlikle ikincisi olmalıydı.

'' Ne şartı? Söyle '' dedi Jungkook uzatmadan, elbette şansı yoktu. Konu Jeongguk'du, kardeşi ile arası daha fazla soğusun istemiyordu.

'' İstediğim bir şeyi yapacaksın '' dedi Taehyung.

'' Ne istiyorsun Taehyung? Söylesene uzatmadan. ''

Taehyung bir süre Jungkook'un arkasında odaklandığı noktaya bakıp durdu, sonra gözlerini ona geri çevirdi.

'' Bilmem ''

Gözlerini devirdi Jungkook, '' Dalga mı geçiyorsun? '' dedi.

'' Sonra aklıma geldiğinde söylerim '' dedi Taehyung ve yerinde zıplamaya başladı, bir o yana bir bu yana zıplıyor ara sıra kalçasını sallıyordu.

Jungkook burnunu kıvırmış izliyordu onu. Ne yapıyordu bu çocuk? Aklını kaçırmış gibi birden dans etmeye başlamıştı sanki.

'' Müzik falan çalıyorlar da ben mi duymuyorum? Niye kıvırtıyorsun? ''