TWINS ( taekookvgguk )

I LOVE YOU

PATRON'dan sonra anca müsait olabildim, gecikme için kusura bakmayın 😫💗🙏

iyi okumalar diliyorum ❤️

-

Taehyung Jungkook'un dudaklarını hissettiği ilk andan itibaren karnındaki o garip hisse katlanmaya çalışıyordu. Ve bu öyle zordu ki ellerini sıkmaktan parmaklarına kramp girmişti artık.

Jungkook'un neden böyle bir şey yaptığına, neyi amaçladığına, kendisinin niçin onun öpüşüne karşılık verdiğine ve zihninde dönüp dolaşan daha bir çok soruya cevap vermeye çalışıyor ama beceremiyordu. Dudakları Jungkook'un dudakları arasında erirken aklını başına toplayamıyordu.

Dudaklarını ayırdıkları an geldiğinde Jungkook yumduğu gözlerini yavaşça açmış ve ıslak dudaklarını yalamıştı, bir şeyler bekliyormuş gibi Taehyung'a bakıyordu. Ancak Taehyung sersemlemişti, kocaman gözlerle ona bakmaktan başka bir şey yapamıyordu.

'' Ben... ''

Jungkook lafının devamını getirmedi, bunun yerine dudaklarını utançla birbirine bastırdı. Yanakları yavaş yavaş kızarmaya başlamıştı. Dudakları tekrar aralandı, birkaç anlamsız mırıltı dışında hiçbir şey çıkmadı.

'' Unut gitsin '' dedi Taehyung, kendini zar zor toparlamıştı. Titreyen ayakları üstünde dikildi, dokunsalar yere yığılacak gibi hissediyordu. Kalbi hızlı atıyordu, nefesleri düzensizdi. Bunları belli etmemeye çalışırken yüzü Jungkook'dan bile fazla kızarmıştı. Ama yine de duygusuz olanı oynamaya devam ediyordu.

Az önce olanların ona fena patlayacağını saniyeler geçtikçe çok daha iyi anlıyordu. Bu iyi değildi. Amacından sapmış ve çok ileride, geri dönmeyeceği bir yerde durmuştu.

'' Ne? '' diye sordu Jungkook, '' Neyi unutayım? ''

'' Az önce olanı işte '' dedi Taehyung kaşlarını çatarak, '' Benden yararlanmana izin verdim... çünkü aklım başımda değildi ''

Jungkook sinirle, histerik bir kahkaha attı ve Taehyung gibi ayağa kalktı. Onun ayağa kalkmasıyla Taehyung bir adım geriledi.

'' Aklın başında değildi? Sarhoş falan mıydın yoksa Kim Taehyung? Gayet de aklın başındaydı, sana sordum ve sen- ''

'' Hassas noktalarıma dokunurken aklından ne geçiyordu?! '' Taehyung onu göğsünden ittirip tökezlemesine sebep oldu, Jungkook'un kendisine yaklaşmasına izin veremezdi. '' Bile isteye dokunmaya devam ettin ve sonra da o aptal soruyu sordun! Ne dediğini anlamış dahi değildim, sadece evet diye geçiştirdim. Hayır diyecek mecalim yoktu! ''

Jungkook duyduğu sözlerdeki gerçeklik payını göz ardı edemedi. Taehyung'un o an ki kendinden geçmiş görüntüsünü çok iyi hatırlıyordu. Ve onu büyüsü altına alıp, ona bunları yaptıran şey de tam olarak o görüntüydü. Taehyung'un bu kadar güzel olduğunun farkına yeni varıyormuş gibi hissettmişti o an.

Dudakları aralansa da bir şey diyemedi, bir şey diyememek sinirlerini bozuyordu. Konuşmaksa her şeyi daha karmaşık hale getiriyordu. Onlar garip bir şekilde konuşarak hiçbir şeyi çözemiyorlardı, olması gerekenin aksine...

'' Az önce olan şey senin sorumluluğunda '' diye diretti Taehyung, kendisinin de payı olan suçtan kaçmaya çalışırmış gibiydi. '' Ben hiç olmamış gibi davra- ''

'' Kendi kafasına estiği gibi beni öpen çocuk mu diyor bunları?! '' diye çıkıştı Jungkook. '' Sen değil miydin durduk yere beni öpmeye çalışan, bunu beceren, flört eden, dokunup duran... Şimdi kalkmış unut gitsin, sorumluluğu senin diyorsun! Benimle oyun mu oynuyorsun Taehyung? ''