4.Bölüm - ''Seni hep seveceğim.''

149 14 0
                                    

Bölüm OST: 2NE1 - Missing You

Moo Hyuk, telefonunu almaya çalışıp konuyu dağıtsa da bir işe yaramamıştı. Myung Dae öylece ekrana kilitlenmişti.

Cho Hee ve yanında bir adam.

‘’Myung Dae, hadi tatlı söyleyelim. Hem bak-‘’

‘’Bu adam kim?’’

Moo Hyuk, telefonunu alıp cebine yerleştirirken konuyu dağıtmaya çalışırcasına gülümsüyordu.

Myung Dae’nin yüzü bembeyaz olmuştu.

‘’Neyli pasta seversin?’’

‘’Tanıyor musun tanımıyor musun, söyle.’’

‘’Pff… Şey… Bölge müdürünün oğlu.’’

Myung Dae zar zor yutkunup devam etti.

‘’Sen nereden tanıyorsun? Bilmediğim bir şey mi var yoksa? Moo Hyuk ah? Konuşsana…’’

‘’Myung Dae… Unutacaksın onu zamanla. Buna inan.’’ 

Myung Dae’nin çenesi titremeye başlamıştı. Acıyan kalbi, sesine yansıyordu. Titreyen sesinin en sessiz, en alçak tonuyla o çaresiz soruyu sordu. 

‘’Onlar… Birlikteler mi?’’

Moo Hyuk, elini Myung Dae’nin omzuna koymuştu. O da üzgündü.

‘’Moo Hyuk? Neden susuyorsun? Soruma cevap versene…’’

‘’Şey… Evet.’’

Myung Dae o an sağır olmayı istedi. Ya da ölmeyi. Cho Hee’nin bir başkasıyla birlikte olduğunu öğrenmektense ölmeyi tercih ederdi. Onu bir başkasının kollarında görmektense kör olmayı isterdi…

Onsuzluk zaten bu kadar koyuyorsa, başkasıyla olması öldürürdü herhalde. 

‘’İçim ölü benim.’’ 

Myung Dae, çekik gözlerindeki keskin bakışlarını Moo Hyuk’a yöneltmişti.

‘’Ne zamandır? Sen nerden öğrendin?’’

‘’Bütün banka biliyor.’’

‘’Ne yani? Herkes biliyordu da bir ben mi… Aptal yerine mi koydunuz beni ha? Cevap ver, susma.’’

‘’Hayır, öyle değil. Seni aptal yerine koyma falan yok. Sadece öğrendiğimizde sana belli etmek istemedik. Çünkü zaten üzülüyordun…’’ 

Myung Dae aniden ayaklandı. Moo Hyuk meraklı gözlerle ona bakıyordu.

‘’Ya, nereye gidiyorsun? Myung Dae! Ya! Dur! Kahretsin…’’

Moo Hyuk bir hışımla çıkıp giden Myung Dae’nin arkasından bakakalmıştı.

Neden? Sensizlik bu kadar acı veriyorken bir başkasıyla olmanı nasıl kaldırırım? Ölüm dedikleri bu mu acaba? Kötü bilmek istemem seni ama neden?

Neden?

Hayatımın en acı sorusu bu galiba.

Hiçbir zaman nedenini bilemeyeceğim tek soru.

Hani huzur kokan adamın bendim? Hiç olmadım mı yoksa… 

Myung Dae bir taksi çevirip yola çıkmıştı bile.

Evet, Cho Hee’nin evine gidiyordu.

Papatya saçlı kadınına.

Seul’ün hafta sonu trafiğini yarım saat gibi kısa bir sürede atlatıp gelmişti. Kalbindeki sızı anlatılmazdı ya, neyse… Acı veren anılarına gelmişti.

Ama olsun, ya hiç anısı olmasaydı?

Acı veriyor olsa bile bir anısı vardı. Papatya saçlı kadınından kalan hatıralar. 

‘’Kalbim acıyor. Bu acıyı nasıl şekillendiririm söylesene?’’ 

Merdivenleri ağır ağır çıkıp kapıya gelmişti. Elinde ilk defa papatya yoktu buraya gelirken… Çiçek yoktu. Kırık kalbinden başka hiçbir şeyi yoktu. Zile gitmedi eli. Havada kaldı.

Cho Hee çöp çıkarmak için kapıyı açtığında karşısında buldu kırık kalpli adamını.

Huzur kokan adama ne oldu peki?

Bir süre bakıştılar. Cho Hee meraklı gözlerini gezdiriyordu Myung Dae’de.

Myung Dae? Acı bakışları olsa gerek.

Az sonra toparlanıp konuştu. 

‘’Cho Hee.’’

‘’Ah… Hoş geldin.’’

‘’İyisin.’’

‘’Evet, iyiyim. Bunu isterdin değil mi?’’  

 ‘’Hala isterim.’’

‘’Neden geldin?’’ 

‘’Seni görmek için.’’

‘’Myung Dae bunu konuştuk-‘’

‘’Lütfen. Sadece 10 dakika.’’

‘’Pekala… Ne olduğunu anlat.’’

‘’O adam seni üzmüyor değil mi?’’

Cho Hee’nin yüzü öne eğilmişti.

‘’Öğrendin demek…’’ 

‘’Üzüyor mu?’’ 

‘’Şey… Hayır.’’ 

‘’Ben de üzmezdim. Üzdüysem de affet… Onu seviyorsun galiba. Mutlu ol.’’

‘’Myung Dae… Yapma lütfen. Kendini üzüyorsun.’’

‘’Beni düşünme.’’

‘’Pekala, madem öğrendin. Bir de her şeyi benden duy, mesele kapansın. Evet biriyle beraberim. Ama bunun seninle bir ilgisi yok. Ben seni sevmiştim ve asla bu adam için terk etmedim. Sadece seni sevemediğimi fark ettim ve seni mutlu edemeyeceğimi anlayınca senden ayrıldım. Birlikte olsaydık ben zarar görecektim, sen de mutsuz olacaktın. Zorla güzellik olmuyor maalesef… Ama hayatına devam edebilirsin. Belki… Birini bulursun. Sonuçta hayat bu. Kendine zarar vermekten de vazgeç. Böyle ikimiz de zorlanıyoruz.’’

Myung Dae’nin istediği tek şey o an sağır olmaktı.

‘’Biriyle beraberim.’’

Az sonra elini dayandığı kapıdan çekmişti.

‘’Ben sadece sağlıklı ve mutlu olduğunu bilmek istiyorum. İyi olduğunu bileyim yeter. Buraya o adamla neden berabersin demeye gelmedim. Tekrar barışmak için de gelmedim. Sen mutluysan… Mutlu olmaya devam et. Şunu unutma, seni hep seveceğim. Kendine iyi bak tamam mı?’’

Myung Dae arkasını dönüp merdivenlerden inerken gözyaşları sessizce akıp gidiyordu yanaklarından.

‘’Seni hep seveceğim.’’

Kartopu (눈 뭉치)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin