7.Bölüm - ''Hayallerim hep yarım kalır.''

193 18 3
                                    

Multimedya resim: Myung Dae

Bölüm OST: Nagi No Asukara Soundtrack - Cry For The Moon (Fon)

Akşam saat 18.00 civarı kışın baskın havası şehre çökmüştü. Dershanelerden çıkan öğrenciler, haftasonu çalışanlar derken yine hareketli anlarını yaşıyordu Seul…

Dong Yul, acildeki odanın önündeki koltuklarda oturuyordu. Başını iki elinin arasına almış, öylece düşünüyordu.

Düşünceler… Busan’dan geldiği günden beri içini kemiriyordu. 1-2 hafta kalsaydı otele gidebilirdi ama ne kadar kalacağını o da bilmiyordu. Gelme amacı… Biraz daha iyi bir hayat yaşayabilmekti değil mi?

Ama tanımadığı birinin evinde kalmak zorunda olması onun da canını acıtıyordu. Oldukça zor bir durumdu. Üstelik daha da kötüsü Myung Dae’nin sözlerinden inanılmaz derecede gururu kırılıyordu.

Myung Dae merhametsiz biri değildi. Oldukça cana yakın biriydi. Fakat Cho Hee yüzünden dengesi altüst olmuştu.

Doğruya doğru, böyle biri olmasına rağmen tanımadığı bir adamı evinde de istemiyordu. Fakat kovsa bu sefer babasıyla, annesiyle bozuşacaktı.

Myung Dae çekik gözlerini öylece tavana dikmişti. Boş bakışları bile anlatıyordu her şeyi…

‘’Bir keresinde grip olmuştum, sen marketten bir sürü meyve alıp evime gelmiştin. Küçük ellerini sürekli yanağıma dokundurup ateşime bakardın. Ben her seferinde seni göndermeye çalışırdım, hastalığım sana geçmesin diye. Üzülürdün ben hastalanınca. Şimdi de hastayım. Ama ilacım yok. Doktorum yok. Yanımda olup yine başımda oturmanı isterdim. Bu hastalık sadece bende, sana geçmez. Çünkü sen mutlusun.

Ama ben değilim.

Birlikte dinlediğimiz şarkıları onunla mı dinliyorsun artık? Peki benim seni düşünürken dinlediklerimi sen onu düşünerek mi dinliyorsun?

Mutlusun değil mi?

Mutlu ol. Havalar soğuk.’’

Dong Yul, az sonra yanına gelen beyaz önlüklü genç doktoru fark edip kafasını kaldırmıştı.

‘’Siz, Cha Myung Dae’nin bir yakını mısınız?’’

Dong Yul, ayaklanıp hırkasını düzelttikten sonra cevap verdi.

‘’Şey, pek sayılmaz. Sadece tanışıyoruz.’’

‘’Ah… Ama onunla görüşmeden önce bir arkadaşıyla ya da daha yakını biriyle görüşmem gerek. Bu arada ben psikiyatri biriminden Doktor Hong San.’’

‘’Memnun oldum.’’

‘’Bay Myung Dae, konuşmak için uygun mu?’’ 

‘’Bilmiyorum, kendisinde ama…’’

‘’Önce sizinle bir görüşmem gerek. Müsait misiniz?’’

‘’Ah, evet… Pek bir şey anlatamam ama…’’

Genç doktor, koltuklardan birine oturdu. Oldukça yakışıklı ve güler yüzlü biriydi. Dong Yul da gülümseyerek yanına oturdu. Doktor, not aldığı defterini eline alarak bir de siyah bir kalem çıkardı. Gözlüklerini düzeltip başladı.

‘’Yakınlık dereceniz nedir?’’

‘’Şey, ailelerimiz komşu. Busan’da oturuyorlar. Aslına bakarsanız biz birbirimizi tanımıyoruz. Bu sabah Busan’dan buraya geldim ve bir süreliğine Myung Dae ile birlikte kalmak durumundayım…’’

Kartopu (눈 뭉치)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin