16. Bölüm - Yalnızım

129 17 1
                                    

Multimedya resim: Cha Myung Dae

Bölüm OST: Youme - Knockin On Heaven's Door

''Bana bak Moo Hyuk! Ben bu işe karışırsam bu banka birbirine girer anlıyor musun? Ona en yakın biri olarak Myung Dae'yi derhal buraya çağır. Benden babasının hastalığı için izin istedi ama kaç gündür Busan'da bu ha? Ah cidden... Bütün banka olan bitenin farkında.''

''Peki müdürüm. Myung Dae'ye ulaşacağım. Fakat bankada konuşulanların benimle bir ilgisi yok.''

''Oğlumun özel hayatının iş yerinde bu kadar gündemde olması canımı sıkıyor. Myung Dae buraya geldiğinde onunla konuşacağım. Genel müdürler sürekli beni sıkıştırıp duruyor. Yanlış şirkete yaptığı para transferi konusu ciddi bir hata. Yarın müdürler buraya gelecek. Eğer işinizi kaybetmek istemiyorsanız ya Cho Hee ya da sen, biriniz Myung Dae'yi buraya getirsin.''

O sırada Cho Hee, elindeki dosyaları bırakmak için kapıyı çalıp içeri girdi.

''Cho Hee! Konuşmamız gereken bir konu var. Biraz otur. Moo Hyuk, dediklerimi unutma ve hemen ona ulaş.''

Moo Hyuk, başını salladıktan sonra yavaşça odadan çıktı. Cho Hee, anlamsızca şimdiki sevgilisinin babasına yani bölge müdürüne bakıyordu.

Orta yaşlı adam, laptopunu kapattıktan sonra derin bir nefes alıp konuştu.

''Cho Hee. Bak, seni severim bilirsin. Düzgün bir kızsın ve oğlumla olan... Münasebetin onu mutlu ediyor. Fakat ben bir babayım ve oğlumun özel hayatının herkesin dilinde olması beni rahatsız ediyor. Aynı şekilde seni de rahatsız ediyor olmalı.''

''Duymazlıktan geliyorum efendim. Başka türlü başa çıkamam.''

''Doğrusunu yapıyorsun fakat... Myung Dae ile olan geçmişteki meselen hala kapanmamış görünüyor.''

''Ha... Hayır. Biz ayrıldık.''

''Onu demek istemedim. Açık konuşmam gerekirse Myung Dae'nin meselesini bitirmen gerekiyor. Artık onu kendinden tamamen uzak tut. Siz konuştukça veya o senin arkandan baktıkça bankadakiler konuşmaya devam edecek ve bu iş yerinin kalitesi açısından yakışır bir durum değil. Konuşulanlar benim kulağıma kadar geldi ve genel müdürler de dahil herkes biliyor.''

''Ben... Üzgünüm.''

''Üzülmen için değil ama Cho Hee, eğer bu durum devam ederse... Seni işinden edecekler.''

Cho Hee'nin gözleri kocaman açılmıştı. Öylece kalakaldı.

...

''Myung Dae? Saatten haberin var mı? Kalk artık.''

Bu ses... Myung Dae bu sesi biliyordu. Unutmaya yüz tutmuş bu ses, tanıdıktı.

Papatya saçlı kadının sesi. Gözlerini açmak istemedi. O ses yine duyuldu.

''İşe geç kalacağız. Ayrıca birlikte kahvaltı yaparız diye düşünüyorum.''

Myung Dae, gözlerini açmadan yavaş bir sesle yanıtladı.

''Cho Hee? Sen misin?''

''Ahaha, şaşkın. Tabiî ki de benim. 5 dakikan var, kalk ve hazırlan. Yoksa üstüne çıkıp seni ezerim.''

''Rüya mı bu?''

''Rüya? Bu sabah neyin var canım anlamadım...''

''Açamam... Gözlerimi açarsam yok olacaksın.''

Kartopu (눈 뭉치)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin