mr.know-it-all had his reign and his fall

4K 368 253
                                    

Merhaba arkadaşlar, ben geldim umarım kitabı unutmamışsınızdır😔✊ Öncelikle sizden çok özür dileyerek sözüme başlıyorum. AMA BAHANELERİM VAR😁 Bu sene üniye geçtim🥳 Yani çokk meşguldüm yerler açıklandı başvuru yaptık yurt ayarladık alışveriş yaptık derken tam anlamıyla bittim diyebilirim😔😔 Eğer siz de benim gibi yks21 öğrenciyseniz umarım sizin de istedikleriniz olmuştur💜

Ve güzel bir haberim var bundan önceki yazdığım bölümü paylaşmak yerine yeni bi bölüm yazdım (bir nevi bölümün yerlerini değiştim) BU DEMEK OLUYO Kİ 17. BÖLÜM HAZIR SAYILIR😎 YANİ ERKEN BÖLÜM GELECEK🥳🥳🥳

Lafı çok uzattım ama sonnn bir şey diyeceğim bölümdeki italik yazılara dikkat ederek okumanızı istiyorum bölüm sonundaki notu da mutlaka okuyun.

Bİ DE LÜTFEN YORUM ATIN YORUMLARINIZI ÇOK SEVİYORUM LÜTFEN YORUM NOLR😔😭🥺🥺🥺💜💜💜

BİTTİ

BÖLÜME GEÇEBİLİRİZ😅✊

İyi okumalar💖

Taehyung yaklaşık yarım saat sonra gözlerini açtığında yatağında olduğunu fark etmişti. Aralık gözlerinden giren ışıktan rahatsız olarak gözlerini kırpıştırdığında yanı başında duran Seokjin bunu farkedip ayağa kalkmış, ışığı kısmıştı.

Bay çok bilmiş hükümdarlığını da sürdü, düşüşünü de yaşadı.

Kısılan ışıktan ötürü rahatlayan gözlerini tamamen açarak başında dikilen Seokjin'e baktı. Ağrıyan başı bir şeyler hatırlamasını zorluyordu ama ne yazık ki Seokjin'in kucağına yığılmadan önceki her şeyi hatırlıyordu.

"Taehyung.. İyi misin?" dedi Seokjin Taehyung tam anlamıyla kendine gelebildiğinde. Taehyung onaylarca başını sallasa da iyi olmadığı her an ağlayacakmış gibi dolu gözlerinden okunuyordu. Bunu oldukça iyi anlayan Seokjin sessiz kalarak bir süre arkadaşını izlemişti.

Sessizliği bozan bu sefer Taehyung olmuştu.  Gözlerini kafasını çevirdiği pencereden ayırmayarak "Gerçekten gitti hyung." dedi yorgun çıkan sesiyle.

Seokjin sıkıntılı bir nefes vermesinin ardından artık zamanı geldiğine karar vererek "Taehyung konuşalım biraz." demiş yatağın ucuna oturarak yanında duran elini avuçları arasına aldı.

Taehyung önce birleşen ellerine bakıp sonrasında gözlerini hyungunun gözlerine taşıdığında Seokjin "Böyle devam edemezsin." diyerek konuşmaya başladı. Hemen ardından "Kendini toparlamalısın Taehyung." demişti yeteri kadar açık olduğuna emin olarak.

Taehyung bir şey demedi kabullenmek istemiyordu sadece. Çünkü o kendini bildi bileli vardı Jeongguk, yanında olsa da olmasa da en azından hep zihnindeydi. Beyni aklı kalbi sadece Jeongguk'u bilirdi. Şimdi ise hyungu onları tamamen silmesini istiyordu. Yapamazdı, zaten nasıl yapacağını da bilmezdi. Yattığı yerden sanki boğazını birisi sıkıyormuş gibi hissettiğinden nefes alamıyordu. Dolan gözlerini arkadaşından kaçırdı.

Taehyung'un sessiz kalmasına rağmen Seokjin yeniden konuşmuş  "Gerçekleri görmelisin Taehyung. Jungkook gitti, bitti artık." demişti. Bu konuyu burada bitirmekte ısrarcıydı. Arkadaşının iyiliği için.

Arkadaşının bu kararlılığı Taehyung'u telaşlandırmıştı, yerinden doğrularak "Hyung ben o olmadan yaşayamam." dedi, nefesleri hızlanmıştı. Ellerini Seokjin'in omuzlarına koydu "Yapamam hyung onu getir yalvarırım getir."

fifty-eighth sonnet \\ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin