i'm having trouble in believing

2.1K 194 137
                                    

Haaay! Ben geldimmm. Çok konuşmadan sizi direkt bölümle baş başa bırakıyorum. Oy ve yorum atmayı lütfen unutmayın🥺 Zaten okunmalar da az çok az bir kesim için yazıyorum o yüzden yorumlarınızı okumak istiyorum.

Sabah boş yatakta uyandığımda banyodan gelen su sesiyle Taehyung'un duş aldığını anlamış pozisyonumu değiştirmeden yatmaya devam etmiştim. Ne yapacağımı bilmediğimden boş tavanı izlememin ardından sıkılarak komodinin üzerindeki Taehyung'un telefonunu elime aldım.

Zaten bir şifresi olmadığından kolaylıkla uygulamalara ya da mesajlarına bakabilecek olsam da bunu yapmamıştım. Elbette Taehyung'un bana kızmayacağınu biliyordum ama yine de bunun yanlış olduğunu biliyordum. Zaten telefonunda hiçbir sosyal medya uygulaması da bulunmuyordu.

Galeriye girdiğimde kızının yaklaşık 100 tane fotoğraf haricinde bir şey yoktu. Aklıma gelen şeyle gülümsediğimde kamerayı açmış bir sürü selca çekmiştim.

Saçma sapan bir sürü fotoğraf çektikten sonra telefonu yeniden eski yerine koymuştum ki Taehyung'da duştan çıkmıştı. Gri bir eşofman altından başka bir şey olmadığından gövdesi gözlerimin önündeydi. Çaktırmadan onu izlemeye başladım.

Uyandığımı fark etmemiş olacak ki bir şey söylemeden arkasını dönmüş çekmeceden bir şeyler aramaya başlamıştı.

Geniş omuzları ve ince beli şekilli kalçaları vardı. Abartısız kasları kendisine fazlasıyla yakışıyordu. Perdeden sızan güneş ışıkları kavruk tenine öpücükler bırakırken ardı ardıma yutkunmamı sağlıyordu.

İşini bitirdikten sonra bana döndüğünde direkt olarak göz göze geldik. Göz temasımızı kesmeden yanıma doğru adımladığında yerimden doğrulmuş kollarımı kocaman açarak ona sarılmıştım.

"Günaydın." dedi saçlarımı okşayarak. Ufak bir öpücükle karşılık verdiğimde "Kahvaltı yapacak kadar vaktim olmayacak ama söz telafi edeceğim tamam mı?" dediğinde omuzlarımı düşürmüş dudaklarımı büzmüştüm.

"İstersen gitmem." dedi hemen sonra tamamen ciddileşerek. Ve sırf böyle yaptığım için gerçekten de gitmekten vazgeçebileceği için  "Hayır hayır git, telafi edecekmişsin zaten" dedim imalı bir şekilde. Beni onaylayarak yerinden doğrulmuş "Gel o zaman sen seç bugün ne giyeceğimi." demişti.

Yataktan kalkarak peşinden giyinme odasına girdiğimde gözlerim takım elbiselerde bir süre gezindi. Hemen sonra açık renk bir takımı içine de beyaz gömleği seçmiş, eline tutuşturmuştum.

Taehyung'u açık renkli kıyafetler içinde görmeyi seviyordum. O fazla tercih etmese de ben ten rengine fazlasıyla yakıştırıyordum. Fakat yine de beni onayladığında odadan çıkıp giyinmesini bekledim. Kısa bir süre sonra yeniden odaya girdiğimde ceketini giyiyordu.

İşini bitirdiğinde yanına yaklaşarak yakalarını düzeltmiş, hala takmakta olduğu inci kolyeye öpücüğümü bırakmıştım.

🎻

Taehyung'u yolladıktan sonra uzun süre sonrasında elime aldığım telefonuma mesaj geldiğini fark etmiştim. Bilinmeyen bir numaraydı. Merakla telefonumu açıp mesaja tıkladım.

Bilinmeyen Numara

Jungkook benim Asemi. Öğleden sonra benimle buluşur musun? Önemli bir konu.

Taehyung ulaşmadan evde olursun.

📍Konum

Şaşkınlık ve bir o kadar gerginlikle okuduğum mesajla bir süre tepkisiz kalmıştım. Kulaklarım çınlamaya, gözlerim yanmaya başlarken 'Peki' yazabilmiştim sadece.

fifty-eighth sonnet \\ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin